ERGÜN DİLER

RUSYA'NIN Ukrayna'yı işgali ile başlayan ekonomiyi ve siyaseti sarsan rüzgarlar kuvvetlice esmeye devam ediyor. Son etkiyi İtalya'da gördük.
Avrupa'da şu an AB'nin üçüncü en büyüğü... İngiltere'nin BREXIT'le yollarını ayırmasıyla Almanya ve Fransa'dan sonraki en güçlü ülke. Seçimlere gitti. Sürpriz olmayan sonuçlar alındı.
Seçimler, Giorgia Meloni, Matteo Salvini ve Silvio Berlusconi'nin lideri olduğu sağ partilerin zaferiyle sonuçlandı.
Sol eğilimli Demokratik Parti ve Beş Yıldız Hareketi kaybeden taraftı. Aşırı sağ İtalya'nın Kardeşleri Partisi seçimlerde en çok oy alan parti oldu. Bunun üzerine lideri Giorgia Meloni'nin de ülkenin ilk kadın başbakanı olarak görev almasının yolu açıldı.
Seçim sonuçları ortada.
Kurulacak hükümet üç sağ partiden oluşacak. Meloni'nin liderliğindeki İTALYA'NIN KARDEŞLERİ PARTİSİ'nin kökeni Benito Mussolini'nin 1943'te kurduğu Cumhuriyetçi Faşist Parti'nin devamı olan neo-faşist İtalyan Sosyal Hareketi'ne kadar uzanıyor... Durum böyle oyunca AVRUPA içten içe kaynamaya başladı. Çünkü ortada hem AVRUPA BİRLİĞİ'nin kendisini hedefe koyan hem de Fransa'nın AFRİKA'daki egemenlik alanlarından rahatsız olan bir siyasi yelpaze oluştu.
İtalya İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra giydiği elbise ile çok yakından incelenmesi gereken bir ülke oldu. Savaştan sonra ABD ve NATO geldi büyük bir ŞAL gibi tüm AVRUPA'yı kapsadı.
Bizi de tabii... Amerikan yanlısı Hristiyan Demokrasi Partisi içinde SAĞ'ı da SOL'u da barındırarak yürüdü. Ancak ülke tıkandı. TEMİZ ELLER OPERASYONUYLA ülke yeni sayfa açtı. Açmak zorunda kaldı. Büyük tasfiyeler yaşandı. Ancak hala taşlar yerine oturmadı.
Neyse... Biz gelelim işin odak noktasına. STEVE BANONN'a... Trump'ı 2016'da BEYAZ SARAY'a taşıdığı iddia edilen Steve Bannon, seçimlerden hemen sonra AVRUPA medyasına İTALYA ile ilgili röportaj veriyordu. Ve oy oranı yüzde 2'lerde olan bir kadını anlatıyordu. Daha o tarihlerde "İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'a benziyor. Thatcher gibi muhalefetle karşılaşacak ancak onun gibi kazanacak" diyordu...
EN son İTALYA'daki siyasi krizi çözen isim de Steve Bannon'du.
Hatırlayın. Çok yazdım. Bir anda İTALYA'da ortaya çıkıyordu... Aylardır hükümet kurulamıyordu. Bannon geldi. 5 Yıldız Hareketi'nin lideri Luigi Di Maio ile Lig Partisi lideri Matteo Salvini'yi ikna etti. Ardından İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ile görüştü.
Çalkantıyı bitirdi. AVRUPA'YI SARACAK OLAN KRİZİ, ÖNE ALMAK İSTEMİYORDU. Yaptığı buydu aslında... O günlerde bile Bannon ısrarla dünyanın Giorgia Meloni'yi çok dikkatli izlemesi gerektiğini söylüyordu.
Çok kişi anlamıyordu... Ve daha ileriye gidiyordu...
"İtalya'yı başarısız, durgun, iflas etmiş bir karmaşadan dönüştürecek. Avrupa'nın en güçlü ekonomisini meydana getirecek..." diyerek geleceği gösteriyordu...
FAŞİST KÖKENLERİNİ hatırlatanlara "Evet haklısınız. Ancak merkeze gelecekler ana akım olacaklar" cevabını da veriyordu.
Trump'ın beyini gibi kabul edilen Steve Bannon, daha ortada hiçbir iddia yokken 2018'de ROMA'ya gidiyor ve "Fratelli d'Italia"nın lideri Giorgia Meloni'ye partisinin kongresinde destek oluyordu. Kameraların karşısına birlikte geçiyorlardı...
Bannon Avrupa'ya sık sık geliyor, BREXIT kampanyasının öneli ismi Nigel Farage ile Fransa'da Marine Le Pen ile ve Macaristan lideri Viktor Orban ile buluşuyordu.
MİLLİYETÇİLERİ BULUŞTURMAYA çabalıyordu. Arkasındaki güç silah lobisi ve NATO'dan başkası değildi. Partinin arkasında kurulma aşamasından beri var olan görünmeyen güç SİLAH LOBİSİ ve elbette NATO'nun kendisiydi... Zaten NATO'ya bağlılık sözü ilk demeçlerinden biriydi!
Avrupa Birliği ile de sorunu vardı. Arkasındaki güce bakılırsa olması da gerekiyordu! Giorgia Meloni, Steve Bannon'un desteğini fazlaca yanında gördüğü günlerde MACRON'u ve FRANSA'yı hedefe koymaktan geri durmuyordu.
Macron'a yüklenen MELONİ "Fransa nükleer reaktörleri için kullandığı uranyumun yüzde 30'unu Nijer'den çıkarıyor. Hal böyleyken Nijer nüfusunun yüzde 90'ı elektriksiz yaşıyor.
'Bize ders vermeye kalkma Macron!' Çünkü Afrikalılar senin politikan yüzünden kıtalarını terk etmek zorunda kalıyor. Çözüm Afrikalılar'ın Avrupa'ya göç etmesi değil.
Afrika'nın Avrupalılar'dan kurtulmasıdır..." sözleriyle KÜRESEL DENKLEMDEKİ yerini belli ediyordu.
İtalya, ÇİN'in 65 ülkeyi içine alan İPEK YOLU için başlattığı projeye ilk adımını atan G7 ülkesiydi. Mart 2019'da Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, Kuşak ve Yol Girişimi nedeniyle AVRUPA TURUNA çıkıyordu. İlk durak İTALYA oluyordu.
Jinping ve İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, İPEK YOLU için gerekli imzaları atıyordu. Aradan iki yıl geçiyor ve İtalya'daki siyasi yelpaze tekrar değişiyordu.
Gelen iktidar İPEK YOLU'na sıcak bakmıyordu. İki ülke arasındaki gerginlik DRAGHİ'nin BAŞBAKAN olasından iki ay önce başlıyordu. Çinli şirket Shenzen Investment Holdings, Milan merkezli çip üreticisi LPE'nin yüzde 70 hissesini almak için anlaşmıştı.
Draghi'nin Başbakan olmasının ardından karar yeni Ekonomi Bakanı Giancarlo Giorgetti'nin önüne geldi.
Satış durduruldu! Herkes buna DÖNÜM NOKTASI olarak bakıyordu.
Şimdi gelinen noktada AB'yi de politikalarını da Afrika'daki Fransız varlığını da sorgulayan bir İTALYA var...
Almanya'nın başı RUS GAZI ile beladayken hem de...
Ve unutmamak gerekiyordu! ABD'deki ULUSAL DUA KAHVALTISINA İTALYA'dan davet edilen tek isim Meloni'ydi! Avrupa içten içe çatırdıyordu... Kimi duyuyor, kimi de kulaklarını kapatıyordu... Hem içte hem dışta büyük sorunlarla boğuşan AVRUPA, birliğini nasıl koruyacaktı? Türkiye ne tarafta yer alacaktı? 2023 kışı hangi sonuçları bizlere getirecekti? Görünen o ki hiçbir şey tesadüf değil.
Her şey plan dahilinde ilerlemekte... Sonuçlar ortada değil mi!