İlahi Kemal Bey, hani sen "
kendi" gazetelerini okuyordun?
Kendi kafana göre bulduğun köşe yazarlarına bakıp onlardan "
akıl" alıyordun?
Köşe yazarlarına bakıyorsun ama gazetenin yöneticisine bakmıyorsun galiba...
Yoksa "
fazla Atatürkçü" bulduğun
Cumhuriyet'i bıraktın
da amiral gemisi
yaptığın "
Atatürk taciri"
Sözcü'ye mi transfer
oldun? Ama orada da
sakallı bebek doğurtanlar,
dilber sanatçılara kalkan
yedirenler, baldızına sarkan
hain enişte diye Federico
Fellini'nin resmini koyanlar
var...
Bak, "
eğitim paketi" açıklamışsın...
CHP'nin de bir eğitim politikası varmış gibi yapmışsın...
Aman bu sefer şu "
yurt dışından doktoralı bilmemkaç bin gencimize" benzemesin
bu iş.
Hani, bizim de yatırım politikamız var diyebilmek için uçurduğun o gülünç balona...
***
Kemal Bey, üniversitelerin "
bu yıl açılmayacak" anfilerinin ilkokul öğrencilerine ayırılmasını istiyor.
Ne güzel, ana babalar "
çocuğumuz daha şimdiden üniversiteye gidiyor" diye sevinirler.
Hani, ana okulunu bitirince çocuğun "
kepli" fotoğrafını çekip sanki Harvard'ın mezuniyet töreninde çekilmiş gibi misafir odasına koymalar misali...
Kemal Bey, CHP'li belediyelerin öğrencilere bilgisayar dağıtmasını da istemiş.
Masa üstü, diz üstü ya da tablet...
Kemal Bey teknolojiden anlıyor. Çağdaş bir adam.
Lakin, öğrencilerin bu tür çağdaş araç ve gereçlerden yararlanmalarını Cumhuriyet gazetesi istememişti!
Yok, köşe yazarı değil, gazetenin yöneticisi.
Tayyip Erdoğan da bir "
öğrencilere tablet bilgisayar" kampanyası açmıştı.
Sözünü ettiğimiz saygıdeğer yönetici karşı çıktı. Kendisi bir zamanlar turizmi de yönetmiş adamdır.
Dedi ki: "
Bu aygıtlar zararlı ışınlar yayarlar, Erdoğan çocukların sağlığını tehlikeye atıyor!"
Tayyip Erdoğan dağıtırsa ışınlı, CHP belediyesi
dağıtırsa ışınsız herhalde.
Ama Kemal Bey işini biliyor, kendi belediyelerini sıkıştırmamak için "
yıl başındaki döviz kuru garantisi" de istiyor.
***
Çocuklar avokado da yesinler mi Kemal Bey?
Avokado, kivi, ejder meyvesi...
Sözcü gazetesi "
yemesinler" diyordu.
Çünkü bu pis Amerikan emperyalizmi ürünü meyvelerin suyu, Tayyip Erdoğan tarafından Beştepe kokteyllerinde davetlilere sunuluyordu.
Ejder meyvesi üreticisi yüz bin liraya sera kurup yılda seksen bin lira getiri sağlıyor...
Mersin'de avokado hasadı başlamış, 700 dekar alanda 2 bin ton avokado yetiştiriliyormuş.
Kilosu on beş lira, çekinme, ye.
On beş yabancı ülkeye de ihraç ediliyor. "
Aşırı bir talep" varmış.
Ama Atatürk avokado yemezdi ki...
Peki menemeni soğanlı mı severdi soğansız mı?
Necip Türk matbuatı bu önemli meseleye bir açıklama getirebilmiş değildir.
İsterseniz bunu da tarihçilere bırakalım.
Seni de Kemal Bey, seni de...