Köpürttükçe köpürtüyorlar, hafta başına kadar böyle gidecek.
Önümüzdeki hafta da "maç sonrasıgeyiğiyle" geçecek. Kim kazandı kim kaybetti,neden kazandı neden kaybetti,İsmail şunu sordu bunusormadı, neden sordu nedensormadı.
Sonra da sıra "gerçekseçime" gelecek, onunda geyiği ay sonuna kadarhatta daha fazla sürer. Kim kazandı kim kaybetti, neden kazandı neden kaybetti.
Temmuz ayına, hatta ağustosa kadar rahat muhalif basın...
Kalan yerleri de Şeyma'yla falan doldururlar artık. Zaten lig maçları da başlar. Ardından bir de "şanlıAndorra galibiyeti" gelecek, daha ne?
***
Muharrem İnce tek başına yüzde 30 oy almıştı, partisinin oyu yüzde 22...
Meral Akşener kendini ortaya atmakta ısrar etmeseydi yüzde 40'a da yaklaşabilirdi. Cem Uzan'ın DYP oylarını kırdığı gibi Akşener de CHP oylarını kırdı.
Muharrem hemen olağanüstü kurultay istemekle "aculluk" etti.
Durumunu "konsolide" edecek ve olağan kurultayı bekleyecekti.
Fakat ortada bir "vaat" yoktu, bir "pilan,puroce ve poroğram" bulunmuyordu. İnce'ninbütün söyleyebildiği "Kemal Bey gitsin bengeleyim, o kazanamaz ben kazanırım"danibaretti.
Alt tarafı yüzde 7 fazla aldığı için de kimse ona bu pastayı yedirmezdi tabii.
Batı'nın ve yerli müttefiklerinin "anlaşmalı"adayı Ekrem İmamoğlu bu hataları yapmayacaktır. (Daha başka hatalar yapacaktır.)
Kazanırsa, önünde dört sene bulacaktır.
Bu dört seneyi de muhalif basın onun "belediyemarifetlerini" köpürtmekle geçirecek.
Onu Kılıçdaroğlu'nun koltuğuna hazırlamak için başka dayanakları olmayacak ki... Bu arada erken seçim isteyecek çakallar da çıkacaktır ama kimse onlara kulak asmayacaktır.
Fakat İSKİ benzeri bir "skandal" (ki olacaktır) İmamoğlu'nu siler süpürür. CHP başladığı noktaya döner.
Diyelim ki bu dört seneyi "kazasız belasız"götürdü, 2023 cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasıiçin bu yeterli olur mu?
Eh, biraz da Abdullah Gül ve/veya Ahmet Davutoğlu'nun AK Parti oylarını bölmesine güveniyorlar tabii... Üstelik "İstanbul'u alan iktidarıda alır" diye kendi yarattıkları bir fanteziye sığınıyorlar. Haşim İşcan mı genel seçim kazanmıştı, Ahmet İsvan mı? Nurettin Sözen başbakan mı olmuştu?
Söyleyecek hiçbir şeyi olmayan Muharrem İnce gibi söyleyecek hiçbir şeyi olmayan Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı seçilebilir mi?
Hayır.
Üst tarafı magazindir, ister İstanbul'a değil New York'a belediye reisi olsun, ister CHP'nin değil Amerikan Demokrat Partisi'nin başına geçsin.
***
Peki ya İmamoğlu ayın 23'ünde kaybederse?
Ayın 24'ünde biter.
Altı ay sonra da adını hatırlayan bulunmaz.
Bakınız hiç olmazsa Muharrem'i unutmadık...
Çünkü o da kaba bir adamdı ama hiç olmazsa vara yoğa küfür etmiyor ve yalan konuşmuyordu.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.