ENGİN ARDIÇ

Anket yapmışlar, AKP de CHP de oyunu arttırıyormuş: AKP yüzde 52.5, CHP yüzde 26.5 görünüyor.
2019 seçiminin sonucu bellidir: CHP cumhurbaşkanlığında da mecliste de nal toplayacaktır. Erdoğan başkan, AKP meclis çoğunluğuna sahip, Kemal Bey ana muhalefet lideri. Koç Müzesi'ne gidip pabuçlarını okşarsınız.
Eee? Bunda ilginç olan hiçbir şey yok. CHP ile HDP "oy birliği" yapsalar, bindelerle ifade edilen zavallı sol da bunları desteklese bile, yüzde "30 küsurda" kalırlar.
Erdoğan'ı MHP de desteklerse yüzde 65'le vurur geçer.
Asıl ilginç olan, anketin ikinci ayağı.
AB konusu...
Ankete göre, halkın tam yüzde 81.3'ü, yani "ezici" çoğunluğu, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne hiçbir zaman tam üye olamayacağını düşünüyor!
Yıllardır bunu söyleriz ama aziz halkımız bizim dediğimize ancak şimdi gelmiş. Avrupa'dan yediği nice kazıktan sonra...
Aynı anketi Avrupa'da yapsınlar, orada da aşağı yukarı aynı sonuç çıkacaktır.
Ne biz gireceğimizi sanıyoruz, ne de onlar bizi alacaklarını...
BU İŞ BİTMİŞTİR. BU KONU KAPANMIŞTIR.
Fakat "komedi dükkanı" sürüyor.
Karşılıklı gülünç bir oyun oynanıyor.
Biz girmek istiyormuşuz gibi yapıyoruz, onlar da alacaklarmış gibi yapıyorlar.
Her iki taraf da "ilk bitirici hamleyi karşı tarafın yapmasını" tercih ediyor.
AB bizim "vazgeçtik" dememizi, Erdoğan da onların "almıyoruz" demelerini.
İpler çoktan koptu. İşin hazin yanı, "ha girdik ha giriyoruz" muhabbeti yapacak gazeteci de kalmadı, kimisi öldü, kimisi kodeste, kimisi ancak Internet'te siftiniyor.
"Avrupacı liberalizm" Fetö'yle birlikte kendi kendini rezil etti. Bitti. Tedavülden kalktı.
Çok yanlış bir ata oynadılar, çok!
Sandılar ki, Erdoğan'ı bir şekilde devirip Avrupa'ya da bütün tavizleri verirlerse... CIA ve Fetullah marifetiyle de olsa Kürtler'in ayrılıkçı kesimini bırakırlar, onlar da giderlerse... Avrupa, "geri kalacak kısmımızı" birliğe alır!
Çünkü yirmi beş yıl kadar önce Avrupa bunların ağzına böyle bir bal çalmıştı: Doğuyu bırakın, gelişmiş batı bölgelerinizi alalım...
Buna inandılar. Bunu başaracak tek güç olarak gördükleri Fetö'ye koşuldular.
Fetö parasıyla ve CIA desteğiyle "misyon gazeteleri" çıkardılar. Sıkıyı görünce kimisi "hastayım" dedi tüydü, kimisi tüyemedi, kimisi kafasını kuma gömdü ama poposu dışarıda.
İddia ettiklerine göre "bu düzen yıkılacaktı, ben de altında kalacaktım", şimdi yer yarıldı içine girdiler. "Ezan sesinden nefret ettiklerini" söylemişlerdi, doksan bin sela duvarına tosladılar.
Bazıları şimdi bulundukları yerde umarız bol bol istiridye yiyorlardır soğuk beyaz şarapla.
Çok sevdiklerini söylemişlerdi de... Ne de olsa "Avrupai" bir gıdadır.
Pilav üstü kuruya kaşık sallayınca da belki kendine gelirsin.