BEKİR HAZAR

ADAM dünyanın en önde gelen ekonomistlerinden biri. Çok sayıda ülkeye danışmanlık hizmeti verdi.
BM Genel Sekreterlerine dahi danışmanlık yaptı.

BM Milenyum projesinin mimarı ve halen Columbia Üniversitesi'nde profesör.
Üstelik TIME tarafından açıklanan Dünyanın En Etkili Kişileri listesine birden çok girebilen tek akademisyen.

Dünyayı perişan eden Covid virüsü için "ABD araştırma laboratuvarından çıkma ihtimali çok yüksek" diyecek kadar da cesur. "ABD politikasını
değiştirmediği takdirde Çin ile açık bir çatışmaya doğru gittiğimizi düşünüyorum.

Bu savaşı Trump'a baskı yaparak Elon Musk durdurabilir" çağrısı da yapıyor.

ABD'nin olgunlaşmamış yeni bir ülke olduğunu vurguluyor. "Derin kökleri olmayan bir toplumuz.
Derin yapılarımız yok.
Harvard Üniversitesi 1636'da yapıldı. İstanbul, ondan yaklaşık bin yıl önceydi. Bizde öyle bir miras, bakış açısı ve bununla birlikte gelen kültürel sermaye yok.
Türkiye'nin üstlendiği küresel rol, benim bakış açıma göre öyle basit bir şey değil, çok derin bir kültürel ve çok derin bir tarihsel farkındalığın yansımasıdır" diyor.

Hızını alamıyor "Türkiye köklü tarihi ile, dünya medeniyetinin, dünya kültür ve toplumunun liderleri arasında.
Dünyanın ihtiyaç duyduğu bir mefhum bu. Dünyaya bunu sunuyorsunuz ve bu eşsiz bir perspektif." diyor.

"Trump savaşları bitirmek istiyorsa Türkiye'nin diplomasi ustalığından faydalanabilir" çağrısı da yaptı. ABD'yi Türkiye'nin ihracat pazarlarını yok etmekle suçladı. Suriye ve Irak'ta ABD'nin yaptıklarını, İran'a da ihracatı yasakladığını hatırlattı. Ardından "Şaka mı yapıyorsunuz. Türkiye gibi bir müttefikinize ihracat pazarlarını ortadan kaldırarak daha ne kadar baskı ve kötülük yapabilirsiniz?" diyerek Amerikan yönetimlerini suçladı. Avrupa ve Asya'yı ekonomik iş birliği içerisinde bir araya getiren Türkiye'nin, küresel refah için hayati bir önemi olduğunu haykırdı.

İstanbul'u gezegendeki en ünlü yerlerden biri olarak ilan etti. Türkiye'nin yapabileceği en iyi şeyi de açıkladı; "ABD'nin dış politikasını doğru bir şekilde yürütmesine yardımcı olmak.

Türkiye'nin diplomasideki mükemmelliği özellikle şimdi gerçekten önemli" diyerek hem de. Bunun nedenini de "Dünyada, Karadeniz, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu'yu Türkiye'den daha iyi anlayan bir ülke yok" diyerek açıkladı. ABD politikalarını değiştirmezse, Türkiye gibi müttefiklerini dinlemezse, İsrail'in kuyruğuna takılırsa dünyadan izole olacağını en net şekilde vurgulayan akademisyen oldu. İsrail'in ABD'yi, İran'la savaştırmak için çırpındığını, çok sayıda savaşa sokarak devasa zararlar verdirdiğini örnekleriyle anlattı.

Ardından bir video yayınladı. ABD'nin eski başkanı Barack Obama'nın CIA'ya emir verip Suriye'yi nasıl iç savaşa sürüklediğini anlattı;
"İsrail de ABD'yi kukla gibi kullandı. Savaştan savaşa koşturarak ekonomimize büyük darbeler vurdu.
Irak'a bile girmemizin nedeni Netanyahu'dur.

Netanyahu tam bir o.... ç......r" dedi. Şu anki gerçek sorunun "Trump bir diplomat mı yoksa sadece Netanyahu'nun bir destekçisi mi" suali olduğunu açıkladı. Bu ilginç soruya ve videoya acaba Trump ne cevap verecekti? İşte o cevap önceki gün geldi. Trump "Netanyahu'nun tam bir o..... ç....u" olduğunu anlatan o videoyu alıp sosyal medyasında yayınlayarak tüm dünyaya servis etti.

Adamın adı Jeffrey David Sachs. O bir Detroitli Yahudi. TIME dergisi onu "Dünyanın en iyi bilinen ekonomisti" ilan etti. David bir makale yazdı ve şunları söyledi;

"Bir Yahudi olarak, Yahudi ahlakının özüne aykırı olan İsrail'in pervasız Arap karşıtı şiddetinden derinden rahatsızım.
Netanyahu gibi yozlaşmış ve çıkarcı politikacılar kötü niyetli eylemlerini örtmek için sıklıkla kendilerini dini bir kisveye büründürürler. Bu süreçte dini ciddi şekilde yaralarlar.

Netanyahu Yahudi halkı adına hareket ettiğini iddia ediyor. Kesinlikle öyle değil. Ben de dahil olmak üzere dünyadaki birçok Yahudi, Netanyahu'nun ırkçı politikalarından nefret ediyoruz. Bir Amerikalı olarak, ABD hükümetinin İsrail'e dizginsiz desteğinden de derinden rahatsızım.
Neyse ki, bu görüşte olan tek kişi ben değilim.

Giderek artan sayıda Yahudi ve Yahudi olmayan Kongre Üyesi, ABD'yi İsrail'in kanunsuzluğunu desteklememeye çağırdı.
Gerçek şu ki, ABD hükümetinin İsrail'e desteği, Netanyahu'nun eylemleriyle derinden bölünmüş olan Amerikan Yahudilerinden çok, eski ABD Dışişleri Bakanı Michael Pompeo gibi Evanjelist Hıristiyanlara daha fazla bağımlı hale geldi. Ve Evanjelistlerin Siyonizm'e olan gerçek ilgisi Yahudilerin güvenliği değil, tüm Yahudiler İsrail'de olduğunda geleceğine inandıkları Armageddon, yani dünyanın sonudur." Siyonist-Haçlı ittifakının dünyayı nereye götürmek istediğini en güzel bir Yahudi anlatabilirdi.
Teşekkürler David.
Harikasın.