Tarih şahittir ki; Gücümüzü geleceğimizdir." Bu sözü çok sevdim. Milli Savunma Bakanlığı yayınladı bu notu. Bayraktar KIZILELMA, hedefteki bir uçağı Karadeniz semalarında tespit ederek GÖKDOĞAN Görüş Ötesi Hava-Hava Füzesi ile vurduğu görüntüler eşliğinde. "Dünyada ilk kez insansız bir savaş uçağı ile havadaki bir hedef vurulmuş oldu" diye de ekledi. Artık F-35'lerin bir belalısı var. Görünmez ve yakalanamaz olarak gösterilen Amerikan F-35'lerini 300 km öteden görebilecek bir göze radara sahip insansız savaş uçaklarımız üstelik. Muazzam işler oluyor.
Savunma Sanayiimizin artık geri vitesi yok. Aldı başını gidiyor. Her gün tüm teknolojilerin üzerine yenileri ekleniyor. Sayısız proje sessiz sedasız hayata geçiriliyor. Binlerce Türk mühendisi harıl harıl çalışıyor, yüzlerce proje de sırada bekliyor. "Biz yapamayız Batı yapar" saplantısındaki ittihatçı kafa ezikler dışındaki herkesin "Hay Maşallah" diyesi geliyor. Pakistanlı savunma analisti Zohalb Ahmed ninlerce km öteden sesleniyor; "Şu anda ileri uçuş testleri sürdüren Türkiye'nin Hava SOJ uçağı; Uzun menzilli radarları bozabilen, Dostdüşman tanıma zincirini karıştıran, Hindistan'ın SU-30MKI filosundaki veri bağlantılarını felç eden, yüksek güçlü AESA tabanlı DRFM karıştırma paketine sahip olduğunu kanıtladı." diyor.
Hindistan Genelkurmay Başkanı Yardımcısı Rahul Singh: "Pakistan'la savaş esnasında üç düşman ile mücadele ettik. Pakistan, Çin ve Türkiye... Türkiye, Pakistan'a savaş sırasında Bayraktar İHA ve çok sayıda İHA tedarik etti. Eğitim verdi. Önemli derecede destek verdi. Kilit rol oynadı." diye ağlıyor. Türkiye'nin savunma desteği kısa sürede saldırgan Hindistan'ı pes ettirdi. Hindistan savaş uçakları leblebi gibi düşürüldü. Bunda en büyük pay Türkiye'nin verdiği destekti. Hindistan ve Pakistan Keşmir sorunu yüzünden gerilim yaşıyor. Keşmir'de MOSSAD gidip Vehhabi terör örgütü kurdu. Pakistan bile bu örgütü terör grubu ilan ederken, Vehhabiler MOSSAD projesi çerçevesinde Hindistan'a bombalı saldırı düzenleyerek fitne ateşini yaktı. İsrail, Hindistan'ın Pakistan'la savaşıp, Müslümanların kaybetmesini istiyordu.
Türk Savunma Sanayii'nin muazzam desteği savaşı yedi günde bitirdi. MOSSAD'ın Vehhabi örgüt eliyle başlatmak istediği savaş elinde patladı. Türk Savunma Sanayii sadece ülkemizde değil, tüm dünyada dost ülkelerin yanında oluyor, ezilmelerini engelliyor, savaşları bitiriyor. Tıpkı Libya'da, Suriye'de, Karabağ'da, Etiyopya ve Somali'de olduğu gibi. İspanyol yayın organı Aero Naves "Türkiye'nin yeni hedefi; gözetim ve iç güvenlik ihtiyacı yüksek olan Latin Amerika pazarı. Küresel İHA pazarının yüzde 65'ini eline geçiren Türkler yakında Latin Amerika'yı da fethedecek" diyor. Türkiye'nin İHA üretiminde benzersiz bir sistem kurduğunu ve bu yapının dünyanın hiçbir ülkesinde nu kadar uyumlu işlemediğini yeryüzüne ilan ediyor.
Fransız savunma sanayii platformu "Türkiye seri üretime başladığı 65 tonluk dev bir tankla, ağır sınıf üretim yapan ülkeler kulübüne girdi. Altay tankı, Leopard, Leclerc, Black Panther ve Abrams gibi dünya standartlarındaki rakiplerini zorlayacak nitelikte. Bunun yanında KAAN savaş uçağı, Kızılelma, Akıncı, ve ANKA-3 insansız savaş uçakları, SOM-J füzeleri ile TF- 2000 sınıfı fırkateynler geliştiriyor" diye yayın yapıyor. Dünyanın nükleer olmayan en güçlü ve yıkıcı termobarik bombasını da ürettik. Dünya onu "GAZAP BOMBASI" diye tanıdı. Askeri bir karargahın üzerine düştüğünde haritadan siliyor. Birkaç tanesi şehirleri yerle bir edebilecek kapasitede. Sığınak ve yeraltı üslerini imha edecek güce sahip. Hava savunma sistemimiz Çelik Kubbe, dünyaya parmak ısırtıyor.
Çok sayıda ülke bu sisteme sahip olmak için Ankara'da sıraya girdi. İsrail'in The Jarusselam Post gazetesi ilginç bir analiz yayınladı. Diyor ki; "Ankara'nın meydan okuması sadece ideolojik ve operasyonel düzeyde kalmıyor. Artık tamamen stratejik bir boyuta ulaşıyor. Türkiye askeri olarak güçlendikçe daha atak, daha iddialı bir dış politika izliyor ve İsrail'e yönelik retorik ile diplomatik sertliği daha da artıyor. Suriye'de askeri ve siyasi varlığı, Doğu Akdeniz'de her gün güçlenen donanması Erdoğan'ın bölgesel ölçekte genişleyen vizyonunu yansıtıyor." Ne diyelim, "Tarih şahittir ki, gücümüz geleceğimizdir". Bir kez daha hatta binlerce defa "HAY MAŞALLAH"...