Başımız sağ olsun...

Böyle zamanlarda yazmak çok zor. İnsan ne diyeceğini bilemiyor. Sanki klavyenin tuşları kilitleniyor. Ve kelimeler kifayetsiz kalıyor. Oysa ki sabahtan beri bin tane şey yazmak vardı aklımda. Ne zaman bilgisayarın başına geçtim... Hepsi uçtu gitti.
Bilmiyorum belki de en doğrusu bu! En azından birkaç gün yas tutmak adına susmak ve söylenmesi gerekenleri çekmecede tutmak... O nedenle bugün sadece baş sağlığı dilemek istiyorum, önceki gün haince saldırıya kurban giden Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz için. Çok yazık oldu gerçekten! Allah rahmetli savcının anasına, babasına, eşine, çocuklarına ve tüm yakınlarına, arkadaşlarına sabır versin. Acıları da, kayıpları da tüm Türkiye'nin acısı ve kaybıdır. Başımız sağ olsun...

AİLE BOYU SİYASET!
CHP ile ilgili kaleme aldığım "CHP'de önseçimi sermaye kazandı" başlıklı yazım bazılarını yerinden hoplattı ama bazılarının da yüreğine su serpti. Çok sayıda geri dönüş aldığım yazıma bazı noktalarda enteresan tepkiler vardı. En mühimi İstanbul Ataşehir'in CHP'li Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin eşi Gamze İlgezdi ile alakalı yorumumdu. 1. Bölge'de önseçimi açık farkla kazanan İlgezdi'yle ilgili yazdıklarım sanırım yanlış anlaşılmış.
Hata bende çünkü ifadeyi doğru kuramamışım. O nedenle "İlgezdi'nin karısı ilk kez giriştiği siyasi maratonda (hiç etik bulmadığım şekilde) 25 bin küsur oyla birinci çıkıyorsa" ifadesini bugün açmak istiyorum izninizle.
Ben Gamze Hanım'ın siyasi girişimini şekil olarak değil, duruş olarak etik bulmuyorum. Yoksa dünkü kullandığım ifadede amacım "İlgezdi eşinin pozisyonunu kullanıp önseçimde hile yaptı" demek değildi. Bu iftira olurdu, zira Gamze Hanım'ı yakından tanımasam da tanıyanlardan biliyorum ki, asla eşinin pozisyonunu basamak yapacak biri değil. Tanıyanlar, aklı başında bir insan olduğunu söyler. Kızmasın hemşehrim Battal Başkan ama keşke siyaseti aileden sadece o yapıyor olsaydı. Kafadan destek olurdum, zira hemcinsim.
Esasen durum şu: Bazıları için doğru olabilir ama bana aileden birden fazla kişinin siyaset yapması doğru gelmemiştir hiç. Ve bu görüşüm sadece İlgezdi ailesine özel değildir. Doğrudur veya yanlıştır ama meseleye yaklaşımım budur.
Dün birkaç telefon ve tepki yorumu aldım bu konuda. İçlerinden biri bana, "Aynı yorumu Melih Gökçek'in oğlu Osman Gökçek için de yapabilir misin?" diye sordu. Burada yapmamış olabilirim evet ama Melih Gökçek'le yaptığım bir programda bunu bizzat kendisine söyledim. "Bir an evvel bırakın da siyaseti oğlunuz Osman'ın önü açılsın" mealinde ifadeler kullandım. Osman'ı çok yakından tanırım. Ve çok severim. İnanılmaz saygılı ve vefalı bir insandır. Genç yaşına rağmen neyi nerde yapacağını ve neyi nerde söylemesi gerektiğini bilir. Ve çok akıllıdır.
Kimsenin dönüp bakmadığı bir TV kanalını sıfırdan alıp harikalar yarattı ve o dönem onunla birlikte çalışıyordum. Kimse bana sakın "Ehh... Baba parasıyla her şey yapılabilir" demesin! Her şey para değil çünkü! Biz kimlerin TV kursun diye verilen milyon dolarları heba ettiğine de şahit olduk! Bazı başarılarda para da yetmiyor. Kaldı ki gözlerimle gördüm hep, Osman Gökçek Beyaz TV'nin yaratılışında babasının ya da onun, bunun parasıyla değil, tümüyle dükkânın kasasıyla o başarıyı elde etti. Beğenin ya da beğenmeyin... Bizim oğlanın bile vazgeçilmezidir Beyaz Futbol. İki favorisi vardır TV'de. Birisi Acun'un Survivor'ı... Diğeri Osman Gökçek'in Beyaz Futbol'u!
Uzatmayayım... 7 Haziran'da Osman da aday adayı AK Parti'den. Keşke siyaset yapma hakkı verilse. Emin olun çoğu milletvekilinden başarılı performans sergiler. Gamze İlgezdi de öyle! O da birçok CHP'li kadın vekilden daha büyük başarılar sergiler Meclis'te. Ailece siyasete itirazım yok! Zaten bir ailede bir kişi siyasette belli bir noktada ise tüm ailenin siyasette olmaması imkânsız. Ben sadece "ailede birden fazla kişinin belli noktalarda olması doğru değil" diyorum.
Bilmiyorum belki yanlış ama böyle düşünüyorum.