MELİH ALTINOK

1996 sonrası doğumluları kapsayan Z kuşağından homojen bir kitleymiş gibi bahsetme modası var.
"Z kuşağı yaratıcıdır, muhaliftir, araştırmacıdır, 100 metreyi 13 saniyenin altında koşar, attığını vurur, çektiğini uzatır" türünden analizler havada uçuşuyor...
Defalarca yazdım... Bu "sosyolojik" ve "politik" tespitlerin astroloji yorumlarından hallice olduğunu düşünüyorum. Zira diğer yaş gruplarındaki bireyler gibi, Z kuşağına dahil edilen gençlerin de farklı kişilik özelliklerine ve eğilimlere sahip oldukları ortada.

Ve Z kuşağının 2023 seçimlerinde, diğer yaş gruplarındaki seçmenden farklı siyasi refleksler göstereceğine dair somut veriler de yok.
Tam aksine, muhalefete yakın diye bildiğim Metropoll Araştırma'nın yaptığı son anket de Z kuşağı efsanesi üzerinden "tiktok" seviyesine indirilen siyaseti sarsıp kendine getirecek cinsten...
Anket sonuçlarına göre, 2018 yılındaki milletvekili seçimlerinde yaşları tutmadığı için oy kullanamayan gençlerin birinci tercihi, genel seçmenin tercihiyle uyumlu. Birinci yine AK Parti. İkinci CHP, üçüncü MHP, dördüncü İyi Parti, beşinci de HDP!
Liderleri, Z kuşağının uzaydan geldiğine inandıran danışmanların, uzmanların, iletişimcilerin dikkatine.

***

'DEMOKRAT AMCA' ALKIŞLAMAK DA SERBEST OLACAK MI?
"Ben sizin ananızım, babanızım, bacınızım" türü yakıştırmalar, internet çağı öncesinde kalan taşra siyasetinin klişeleriydi.
Kaç seçmen bu ucuz üvey akrabalık vaadinden etkilenmiştir bilemiyorum. Ama artık bu çağda aklı başında kimsenin bu tarz oltalara geleceğini pek sanmıyorum.

Ne var ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "hiç olmazsa gençlerin" bu söylemden etkileneceğini düşünüyor olmalı...
Zira "Z kuşağı sana sesleniyorum" diyerek başladığı konuşmalarında, "Ben sizin demokrat amcanızım" kalıbını sıkça tekrarlıyor. Eğer demokrat amcalarını iktidara getirirlerse gençlere "her şeyin serbest" olacağını söylüyor.
18-20'sindeki gençler, 72 yaşındaki Kılıçdaroğlu'na amca mı yoksa dede mi der, karar sizin.
Ama gençler, Kemal Bey'in, yakın siyaset arkadaşı, "kardeşi" Muharrem İnce'yi balkondan alkışladığı için Nazillili partili bir genci CHP'den kovmasına bakarak demokratlığı konusunda mutlaka bir fikir edinmişlerdir bence.

***

AKBANK KRİZİ GÖZ GÖRE GÖRE GELMİŞ
Akbank müşterileri koskoca iki gün boyunca online site, POS ve ATM'lerden hizmet alamadılar. Üstelik müşteri hizmetleri ve banka şubelerinin telefonları da çalışmadı.
Sektörden görüştüğüm uzmanlar, bankacılar, sorunun güncelleme esnasında çıktığını ve bankanın yedek sistemlerinin devreye giremediğini söylüyorlar.

Hack'lenme şüphesiyle gözlerin çevrildiği Anonymous'un "Akbank'a biz saldırmadık. Fakat birçok defa hack'lendiklerini biliyoruz. Bu sefer gizlemeyeceklerini düşünüyoruz" açıklamasını hatırlatıp güvenlik açığının daha derin olduğunu anlatıyorlar.
Sorumlu olarak da direkt, tüm tehlike işaretlerine rağmen maliyet kalemini sınırlandırmak için "nitelikli eleman" profilinden tasarruf eden patronajı gösteriyorlar.
Bakalım, iki gün boyunca işlem yapamayan müşterilerin zararlarını nasıl telafi edecekler? Zira sorun günü gelen ödemelerin faizlerini almamakla çözülecek kadar küçük değil. Akbank üzerinden borsada işlem yapan kullanıcılar gibi pek çok müşteri zarara uğratıldığını iddia edebilir.
Bankanın kriz yönetiminin halkla ilişkiler bacağında da eksik kaldığı eleştirilerine gelince...
Twitter'da, işi gücü halkı siyasi tercihlerinden ötürü "çomar" diye aşağılamak olan trol profesörleri yönetim kurullarına alarak PR yaptığını düşünen Akbank yönetiminin bu meseleleri pek dert etmediği ortada.