HAŞMET BABAOĞLU

Çevremizi saran bütün sular ısınıyor...
ABD ve Batı Bloku'yla sıcak hesaplaşma yaklaşıyor.
Şubatta mı?
Seçimden sonra mı?

***

Fokurtuyu işitmiyorum diyen, yalan söylüyordur.
Ama kaynama derecesini kim belirleyecek?
Start tabancasını ne ve kim ateşleyecek?
NATO mu?
Esad'la ilişkiler mi?
Yunanistan'ın Girit ve Rodos çevresinde alacağı 12 mil kararı mı?

***

Türkiye, dünya dengelerini gözeten "diplomatik barış" ataklarıyla düşmanlarını açığa düşürüyor.
Fakat kendimizi kandırmanın da âlemi yok!
Çünkü ABD çok uzun zamandır açık oynuyor.
Müttefikliği sahte, düşmanlığı sinsi ama hesapları aşikâr.
"İyi polis" numaraları çok cılız; öyle F-16 vesaire hamlelerine kanacak halimiz var mı?

***

Bizsiz NATO zor.
Ama bizle de olmuyor, bunu biliyorlar ve artık herkese göstermek istiyorlar.
Ukrayna'da gözleri yemiyor.
SİHA'larımıza muhtaç kaldılar, diplomasimize yenildiler.
Şimdi Suriye'yi işaret edecekler.
Esad'la anlaşan bütün ülkeleri "Rusya torbası"na koymayı planlıyorlar.

***

Batı'nın "kenar-kuşak hâkimiyet alanı"ndaki (Rimland) ulus devletleri zayıflatmaya; ulusal yanlarını güçlü tutan yönetimleri devirmeye çalışacaklarını görmemek körlük olur.
Siyasal aklı sömürgeleştirilememiş bir Türkiye'yi istemiyorlar.
Biz ayak bağıyız onlara...
Böyle ne Rusya'yı dağıtabilirler, ne de Çin'le uzun vadeli çatışma örgütleyebilirler.

***

İsveç Başbakanı'nın son ağlayışı önemli bu bakımdan...
"Türkiye, NATO üyeliğimiz için kabul edemeyeceğimiz isteklerde bulunuyor" diyor.
Tercümesi şu...
FETÖ'cüleri ve PKK'lıları vermemiz düşünülemez.
Peki İsveç'siz bir NATO isteniyor mu? Hayır!
Anlayacağınız...
Çatışma sert, sıcaklık yüksek olacak.
Bu coğrafya için gerçekten yeni bir çağın ve bağımsız Türkiye'nin eşiğindeyiz.

***

ALT YAZI
Senatör Laine: Teknoloji şirketleri artık insanları korkutuyor. Instagram'ı düşün; insanları hayatları hakkında berbat duygulara sevk ediyor. Twitter, onları hakarete uğramış gibi hissettiriyor. Facebook, demokratik temellerin hepsini mahvetti. İnsanlar bunları kullanıyor, çünkü ihtiyaçları var. Ama artık hoşlanmıyorlar. (2000 Yapımı DEVS dizisinden bir replik)