ENGİN ARDIÇ

Yorum yapmayalım, kötü kişi oluyoruz, gazete okuyalım:
"Dünyayı tehdit eden koronavirüse karşı alınan önlemlere rağmen dün Avcılar'da banklar, parklar doluydu."
Nerede? Avcılar'da.
Devam edelim:
"Uyarılar dinlenmeyince son çare olarak banklar söküldü."
"Belediye ekipleri, vatandaşların uyarılara aldırmayarak oturmaya devam etmeleri üzerine bankları söktü."
"Uzmanların ve yetkililerin salgının kontrol altında tutulabilmesi amacıyla sürekli yaptıkları 'evde kal' çağrısına rağmen Avcılar'ın Marmara Caddesi dün gün boyu adeta dolup taştı."
Okuyalım, okuyalım. Hep Tolstoy mu okuyacağız, bunları da okuyalım.
"Süs havuzu ve banklarda oturanlar bir türlü kalkmak bilmedi."
"Bunlara acil ihtiyaçları ve işleri için dışarı çıkanlar da eklenince caddedeki kalabalık azalmak yerine daha da arttı."
"Polisler hem Marmara Caddesi üzerindeki kalabalık hem de PTT şubesi önünde uzayan işsizlik aylığı kuyruğunda sosyal mesafenin korunması için aralıksız uyarılarda bulundu."
"Ancak sonuç değişmeyince Avcılar Belediyesi'ne bağlı ekipler akşam saatlerinde Marmara Caddesi'ne gelerek oturma banklarını bulundukları yerden sökerek kaldırdı."

***

Avcılar böyle.
Bir de Kağıthane, Sancaktepe ve Bağcılar'a bakalım. Mutena semtler...
"Polis kapalı olması gereken kıraathanelere baskınlar düzenledi. Hem kumar oynayan hem de koronavirüs tedbirlerine uymayan 16 kişiye para cezası uygulandı. Kıraathaneler mühürlendi."
"İçerisinde alkol alınan" ve ruhsatı da olmayan bir işyeri de mühürlenerek kapatılmış.
Gazete, "kumar ve kıraathane tutkusunun koronavirüs kapsamındaki önlemleri hiçe sayması dikkat çekiyor" demiş...
Aman demeyin kardeşim!
Ben dedim de başıma neler geldi...
Meseleye olumlu yönden bakalım.
Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından...
Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından...
Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir...
Devrimin şanlı dalgası dünyamızı kaplıyor...
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...
Şüpheniz mi vardı?