Çayları dağıtan İhsan, Melih Bey'e:
- Kaç gündür, Özgür Özel'in Sinop'ta söylediklerini düşünüyorum. Hakikaten füze denemelerinin balıkları ürküttüğünü düşünüyor olabilir mi?.. Araya giren Mehmet:
- Söylediklerine bakılırsa, aslında bahsi geçen füzeleri yapmamamız gerektiğini düşünüyor. Bunu açıktan söyleyemediği için de denemelerin balıkları rahatsız edebileceği gibi saçma sapa bir bahaneye sarılıyor. Ne dersiniz Melih Bey?..

- Söyledikleriniz doğru ve konunun rahatsız edici tarafı da bu. Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi Sinop balıkçılıkta son senelerde ciddi gelişmeler yaşanan bir ilimiz, füze denemelerinin bir zararı olsaydı, bu olmazdı. Özgür Özel'in bunu bilmesi gerek. Bildiği halde böyle konuşuyorsa, füzeleri yapmayın diyemediği içindir… Mustafa:
- Çevresinden kimse Özel'e itiraz etmediğine göre, balıklardan çok alıklar füzelerden şikayetçi demektir. Her ne ise bu arada CHP İstanbul İl Teşkilatı ile ilgili mahkeme kararı, ortalığı ciddi şekilde hareketlendirdi, malum. Kurultay davasını etkileme ihtimali var deniliyor. Ne dersiniz?..

- İstanbul il kongresinin tedbiren iptali, bundan sonra yaşanabileceklerin habercisi. Özgür Özel ve yanındakiler çok bağırıp çağırsalar da kongrede delegelerin iradelerini etkileyecek şekilde para, telefon, tablet, belediyelerde kadro ve benzeri şeylerin dağıtıldığına dair ciddi deliller olmasa, mahkeme böyle bir karar almazdı. Bir de ceza davası var. Ceza davasının sonucuna göre, tedbiren alınan ara kararı, esas kararın takip edebileceği ve görevden almaların kesinleşeceği, söylenebilir… Remzi:
- Özgür Özel'in, mahkemenin kararını tanımıyoruz ve benzeri çıkışlarının ve bu arada başta Gürsel Tekin olmak üzere mahkemenin yönetime atadığı isimleri ihraç etme girişimlerinin sebebi ne?..
- Bu CHP'lilere yönelik bir propaganda. Tanımayacağız dedikleri mahkeme kararına itiraz etmeleri, kararı tanıdıklarını gösterir. Mahkemenin atadığı isimleri ihraç etmeye çalışmaları ise komedi. Mahkeme kararını verdiğinde üye olduklarına göre problem yok. Atananlardan ikisi, görevi iade etti. Bu, başka bir mahkemeye konu olabilir. Tehdit edildiklerine dair haberler geliyor çünkü. Birisini kızı ile tehdit etmişler, mesela… Mehmet:
- CHP İstanbul il kongresinin mahkemeye düşme sebebi, delegelerin iradelerini sakatlayacak menfaat hareketleri olduğu halde, CHP'den kimsenin çıkıp 'hayır, böyle bir şey olmamış, CHP il kongresinde kimsenin oyları para ile satın alınmamıştır' diyememesi, garip… Mustafa:
- Bu da bir şey mi? İBB başta olmak üzere yolsuzluk, rüşvet, irtikap ve benzeri iddialarla tutuklu belediye başkanları ile ilgili iddialar afakı sardığı ve itirafçıların sayısı gittikçe arttığı halde, davaların siyasi olduğu konusunda da ısrarlı CHP'liler...
- Haklısınız. CHP'yi yönetenler, bütün olup bitenlerin siyasi olduğunu söyleseler de yakında iddianameler ortaya çıktığında ne yapacaklarını göreceğiz. Hem gerçekten tutuklamaların siyasi olduğuna inansalardı, yolsuzluk ve benzeri iddiaların asılsız olduğuna dair hazırlıklar yapmaları gerekirdi. Ama daha fazlasının doğu olduğunu bildikleri için olsa gerek, işe yaramayacak çıkışlarla vakit harcıyorlar… İhsan:
- Bu arada 39. Olağan Kongre hazırlıkları da akamete uğradı. Ancak, YSK'nin İstanbul kongresinin iptaline yapılan itirazla ilgili verdiği karar sebebiyle ümide kapılmışa benziyorlar. Yeni bir olağanüstü kongre yapacakları ve böylelikle 15 Eylül'de alınacak kararı etkisizleştirmeye çalışacakları söyleniyor… İhsan:
NAL TOPLAYANLAR VE 300 BİN KONUT!..
- Demokratik bir şekilde yapılması gereken kongrelere delegelerin iradelerini menfaat karşılığı satın alma karışınca, mesele içinden çıkılmaz hale geliyor. Önümüzdeki günlerde daha çok konuşacağımıza göre CHP konusunu kapatalım. Bu arada asıl konuşmamız gereken hususları es geçiyoruz çünkü. CHP'li belediyeler kentsel dönüşüm konusunda parmağını bile kımıldatamazken, deprem bölgesinde 300 bininci konutun anahtar teslimi yapılıyor, mesela…

- Törende 43 bin 727 konut, 4 bin 69 iş yeri, 6 bin 404 köy evi olmak üzere toplam 54 bin 200 bağımsız bölümün daha teslimiyle, deprem bölgesinde 249 bin 824'ü konut, 8 bin 907'si iş yeri ve 46 bin 105'i köy evi olmak üzere toplam teslimat 304 bin 836'yı buluyor. Yıl sonuna kadar, 358 bin 859'u konut, 31 bin 307'si iş yeri, 62 bin 817'si köy evi olmak üzere toplam 452 bin 983 bağımsız bölümün tesliminin de tamamlanması hedefleniyor… Mehmet:
- Evet, aslında konuşulması gereken esas konu bu. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere söz verdikleri hiçbir şeyi yapamayan CHP'lilerin afra tafralarından geçilmezken, kervan yürüyor ve Cumhurbaşkanımızın başkanlığında sürdürülen deprem bölgesini ayağa kaldırma seferberliği sürüyor… Remzi:
- Söz verdiklerini yapamayan CHP'li belediyelerin yapabildikleri de delege iradesi satın almakta kullanılmış zaten…
- Maalesef CHP'nin durumu böyle. Bu arada şu anda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Emlak Konut GYO ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ile; 11 ilde 174 ayrı alandaki 3.481 şantiyede 200 bin mimar, mühendis ve işçi ile çalışmaların devam ettiğini de hatırlatalım... İhsan:
- Elhamdülillah!.. İyi ki Cumhurbaşkanımız ve ekibi gece gündüz demeden çalışıyor. Bu arada terörsüz Türkiye ve bölge sürecine de değinseniz Melih Bey…
- Terörsüz Türkiye ve bölge süreci ile ilgili gelişmeler sürüyor. Süreçten memnun olmayanlar ısrarla olumsuz iddialarda bulunsalar da kötümserliğe gerek yok. Projeden hoşlanmayan İsrail', ABD'den sağladığı destek ile Nusayrilerle karıştırmaya çalıştığı Suriye'yi şimdi de güneydeki Dürziler ve PYD/YPG üzerinden karıştırmaya çabalıyor… Mustafa:
HERKESİN BİR PLANI VARDIR, BİZİM DE!..
- İçimizden bazıları sanki her şey olup bitmiş ve terörsüz Türkiye ve bölge süreci rafa kalkmış gibi laflar ediyor. Bunların derdi ne?..
- Belki de sürecin başarısız olmasını istiyorlardır. İsrail'in Suriye'yi karıştırmaya çalıştığı ve bu duruma ABD'nin göz yummak durumunda kaldığı, ancak Suriye'nin ve Türkiye'nin de buna göre planları olduğu ve gereken adımları attıkları, açık. Biz, 2014'ten beri yapılanlara karşılık, Türkiye ve Suriye'nin gerçek sahiplerinin aldıkları mesafeye dikkat kesilelim… İhsan:
- Haklısınız, ABD ve İsrail arzu ettikleri her şeyi yapabiliyor olsalardı çoktan güneyimizde bir teröristan kurulmuş olurdu zaten. ABD ve İsrail ne yaparsa yapsın, Türkiye ve Suriye'nin yapacakları belirleyici olacaktır. Ne dersiniz?..

- Herkesin kendisine göre bir planı olduğuna göre tabii ki bizim de vardır. ABD ve İsrail taraftarları, ülkemizin ve Suriye yönetiminin karalılığını kırmak ve bu arada milletimizin sürece olan desteğini azaltabilmek için algılar oluşturma derdinde. Mesele, milletimizin ABD ve İsrail'e hizmet edenlerin gerçek yüzünü tanıyabilmesi. Suriye'de 8 Aralık'tan beri yaşananlara bakın. Nusayrileri ve Dürzileri kışkırtan ve son olarak YPD/YPG ile ülkeyi bölmeye çabalayan İsrail'e şimdiye kadar nasıl müsaade edilmedi ise bundan sonra da müsaade edilmeyecektir inşallah. Bize de dua etmek ve elden geldiğince bizim gibi olanlara destek olmak kalıyor… İhsan:
- Bugünlük de bu kadar diyelim. Cenab-ı Hakk ülkemizin, milletimizin ve Gazze'dekiler başta olmak üzere bütün mazlumların ve onlara destek olanların yardımcısı olsun…
- Amin…