Ziya Paşa merhum, "Onlar kiverir lâf ile dünyaya nizâmât/ Bin türlü teseyyüp (ayıp, kusur)bulunur hânelerinde" sözünü boşunasöylememiş. Avrupalılar da, kendihallerine zerre kadar bakmaihtiyacı hissetmeden, bizi hizayagetirme çabalarını aralıksızsürdürüyorlar.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), 2004 yılından bu yana denetim sonrası diyalog sürecinde bulunan Türkiye'ninyeniden siyasidenetim altınaalınması yönünde bir karar verdi.
İşin teknik kısmı, malum.
AKPM'de "Türkiye'de Demokratik Kurumların İşleyişi" konulu bir oturum düzenlenmiş ve ardından da Türkiye raportörlerinin hazırladıkları rapor oylanmış. 47 ülkeden 324 temsilcinin görev yaptığı AKPM'de, ülkemizin tekrar siyasi denetim altına alınmasını öngören tasarıya, 113 evet, 45 hayır oyu çıkarken, 12 üye de çekimser kalmış.
Avrupa çapında insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunmak amacıyla 1949'da kurulan Avrupa Konseyi'nin yürütme organı AKPM'de Türkiye'yi temsilenbulunan AK Partili ve CHP'liparlamenterler hayır oyukullanırken, HDP'li üyeler evet oyukullanmışlar.
Ülkemizde 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen ve üç kez uzatılan olağanüstü hal (OHAL)bünyesinde alınan karar veuygulamalar sebebiyle 'demokratikkurumların işleyişinin bozulduğu', karara esas alınan raporun temel iddiası. Raporu hazırlayanların ülkemizinbaşının belası olan terör örgütlerineyakınlıkları, AKPM'deki oturumunadeta yangından mal kaçırır gibiyapılması, üye milletvekillerimizin çeşitlitaleplerinin reddedilmesi, benzer durumdaolan Fransa'nın görmezden gelinmesi...
Diğer ayrıntılar...
Türkiye'ye yönelik bazı önerilerde de bulunmuş AKPM. 35 maddelik bu öneriler OHAL'in en kısa sürede kaldırılması başta olmak üzere bildik hususlardan oluşuyor.
ÖLÜMÜ GÖSTERİP...
Aslında söylemek isteyip de bir türlü söyleyemedikleri 'ülkenizi istediğimizgibi rahatça at oynatabileceğimizbir hale getirin' cümlesi yok 35 madde içerisinde. Ancak kararın alınış şeklini düşünüp, tavsiyeleri de okuyunca; anlıyorsunuz siz onu...
AKPM'de alınan kararın, Avrupa'nınarzu etmediği türden gelişmeleryaşanan Türkiye'yi köşeyesıkıştırma gayretlerinden birisiolduğu açık. Bu kararı Avrupa Birliği'nindiğer organlarının alacağı kararların takipetme ihtimali de yüksek.
AB organlarından bazıları, istişari yönü ağır basan AKPM'nin kararı ile oluşan havayı hafifletmeye çalışacaklar belki. Ama kesin olan şey Avrupa'nıntamamen kendi güdümünde birTürkiye istediği. Biz direnç gösterdikçe de, bu türden kararlar birbirini takip edecek. Sıkıntı Avrupa'nın Türkiye ile ilgili olarak kesinlikle dürüst olmamasında.
Güya itibarlarını masaya sürerek ülkemizle olan münasebetlerinibel altı vuruşlarla sürdürmeyeçalışıyorlar. Üye olarak alıp almama konusunda kafaları karışık olsa da, arzu ettikleri gibi yönlendirme şanslarını da ellerinde tutabileceklerini zannediyorlar böylelikle.
Ancak Türkiye'de, iç ya dadış bütün gelişmeleri ülkemizinmenfaatleri açısından değerlendirenbir yönetim var artık. Yeni gerçekleşenhükümet sistemi değişikliği de, buyönetimin elini kuvvetlendirecek özellikleriçeriyor.
Bu yüzden olacak, ortalamainsani değerlerden mahrum vemarjinallikleri ağır basan yeniyetme parlamenterler aracılığıyla biziköşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. AKPMkararı, bir tür ölümü göstermek gibi.
Şimdi aklı başında gözüken birilerinin devreye girerek bizi sıtmaya razı etmeye çalışacaklardır herhalde... Şükür ki, Avrupa'nın oyunlarına gelecek kadar saf değiliz artık... AKPM'nin saçma sapan kararı, Avrupa'nın da ciddi şekildedenetime muhtaç olduğunun göstergesi aslında...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.