Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu davası başladı! İddianameden dikkat çeken ayrıntı: 10 bin dolara adam öldürüyorlar
Ece Erken’in eşi Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu 27 Ocak günü Bakırköy’de ortaklığını yaptığı balıkçı restoranında vurularak öldürülmüştü. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 19 sanığın 10’u hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti. 19 sanıklı dava bugün Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Sunucu Ece Erken, eşi Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşmasında, sanık Kadir Yasak savunma yaparken, fenalaştı. Baygınlık geçiren Erken'in duruşma salonundaki sandalyeye başını çarptığı öğrenildi.
Ece Erken'in eşi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu 27 Ocak günü Yeşilköy'de ortağı olduğu balık restoranında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.
Olay sonrası yürütülen soruşturma dahilinde 16 Mayıs'ta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı. İddianamede, 19 sanığın 10'u hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile değişen oranlar hapis cezası talep edilmişti. Olaya ilişkin 19 sanıklı dava bugün Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Bakırköy'de bulunan bir dairenin satılması için emlakçılık yapan sanık Kerem Öztürk'ün müşteri aradığı ve bu sırada müşteki Suphi Malgaz ile tanıştığına yer verilmişti. İkilinin satılacak daireye müşteri bulunması konusunda anlaştığı, müşteki Suphi Malgaz'ın sanık Kerem Öztürk'e 1 milyon 450 bin TL fiyat ile daireyi alıcı bir arkadaşının olduğunu söylediği iddianamede belirtilmişti.
Sanık Öztürk'ün 1 milyon 500 bin TL istediğine ve ikilinin 1 milyon 480 bin TL'ye anlaştığına, müşteki Suphi Malgaz'ın anlaşma fiyatı 1 milyon 480 bin TL olmasına rağmen alıcı Ohannes Çatak'a 1 milyon 650 bin TL'ye daireyi sattığına, Ohannes Çatak'ın daireyi aldığına ve müşteki Suphi Malgaz'a 170 bin TL satış komisyonu verdiğine iddianamede değinilmişti.
Satış işlemlerinin ardından sanıklar Kerem Öztürk ile Gökhan Karakan'ın Kapalıçarşı'ya gittiklerine, burada Ohannes Çatak'ı gördüklerine ve daireyi 1 milyon 650 bin TL'ye aldığını öğrendiğine, daire satış fiyatı ile ilgili olarak sanıklardan Kerem Öztürk'ün Suphi Malgaz'ı aradığına, Suphi Malgaz'ın fazladan aldığı 170 bin TL'yi önce inkar ettiğine, daha sonra Gökhan Karakan'ın 'bizim aradaki 170 bin liradan haberimiz yok, alıcı yanımızda ondan öğrendik bu parayı bize ödemen gerekiyor' dediğine iddianamede yer verilmişti.
Suphi'nin "Farkı vermeyeceğim" dediği, bunun üzerine sanık Karakan'ın "10 bin dolara adam öldürüyorlar, seni de öldürtürüm" dediği" iddianamede kaydedilmişti.
İddianamede Bakırköy'de 9 Aralık 2021'de bir restoranda gerçekleşen görüşmeye müşteki Suphi Malgaz'ın yanında maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun da gittiğine, maktul Mahmutyazıcıoğlu'nun müştekiye arka çıkması ve destek olması neticesinde sanıklar Kadir Yasak ve Seccad Yeşil'in müştekiden almayı hedefledikleri parayı alamadıklarına, bu sebepten ötürü Mahmutyazıcıoğlu'na husumet gütmeye başladıklarına değinilmişti.
İddianamede "Müşteki Suphi Malgaz'ın maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu'dan yardım istemesi ve bu parayı maktule devretmesi üzerine sanıkların söz konusu parayı tehdit ve baskı yoluyla bu sefer maktulden tahsil etmeye çalıştıkları, parayı tahsil edemeyince söz konusu cinayet eylemini gerçekleştirdikleri değerlendirilmiştir" ifadeleri kullanılmıştı.
İddianamede, sanıklar Abdulkadir Kara ve Ali Yasak hakkında 'tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak', 'silahla kasten yaralamaya iştirak', 'silahla birden fazla kişi ile birlikte işyerinde geceleyin yağmaya teşebbüs' ve 'ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 12 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edilmişti.
İddianamede sanıklar Burak Otçuoğlu, Fatih Okan Kodak, Kadir Yasak, Seccad Yeşil, Serkan Dakman ve Uğurcan Bilge hakkında ise 'tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak', 'silahla kasten yaralamaya iştirak' ve 'silahla birden fazla kişi ile birlikte işyerinde geceleyin yağmaya teşebbüs etme' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 10 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edilmişti. 2 diğer sanık hakkında da ağırlaştırılmış müebbet hapis ile toplam 10 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edilirken, 8 sanık hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan 5'er yıla kadar, 1 diğer sanık hakkında ise 'suçluyu kayırma' ve 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçlarından 1 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
ECE ERKEN ÖLDÜRÜLEN EŞİ AVUKAT ŞAFAK MAHMUTYAZICIOĞLU DAVASINA KATILMAK İÇİN ADLİYEYE GELDİ
Ece Erken'in eşi Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu 27 Ocak günü Bakırköy'de ortaklığını yaptığı balıkçı restoranında vurularak öldürülmüştü. 19 sanıklı dava bugün Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanacak. Dava için Ece Erken avukatlarıyla birlikte adliyeye geldi.
Ece Erken'in eşi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu 27 Ocak günü Yeşilköy'de ortağı olduğu balık restoranında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Olay sonrası yürütülen soruşturma çerçevesinde 16 Mayıs'ta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı. İddianamede, 19 sanığın 10'u hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile değişen oranlar hapis cezası talep edilmişti.
Olaya ilişkin 19 sanıklı dava bugün Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanacak. Ünlü Sunucu Ece Erken'de davaya katılmak için avukatlarıyla birlikte adliyeye geldi.
"BAŞINI VURDUĞU İÇİN BELKİ BİR DOKTOR KONTROLÜ GEREKEBİLİR"
Ece Erken'in avukatı Pırıl Erkanlı Üçgül, adliye önünde basın mensuplarına bilgi verdi. Üçgül, "Müvekkilim duruşmaya çok zor bir psikolojiyle gelmişti. Sanıkların olayı anlattıkları sırada müvekkilimin başı döndü ve yere düştü. Düştüğü sırada başını sandalyeye vurdu. Dayanamıyordu, ifadelerin doğru olmadığını belirtiyordu fakat, en son bu oldu. Duruşmanın sonuna kadar dayanamadı. Kollarına girerek arka kapıdan çıkardık. Hastaneye doğru gidiyorlar. Belki eve doktor da getirilebilir. Ben de şimdi yanına gideceğim. Bayılırken sandalyenin uç kısmına başını vurduğu için, doktor kontrolü gerekebilir" dedi.
"O MEKANDAN GÖZETLEMEM İMKANSIZ"
Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu tetikçi Kadir Yasak'a gösterdiği ve olay sırasında gözcülük yaptığı iddia edilen tutuklu sanık Seccad Yeşil savunmasında olay anını anlattı. Kadir Yasak'a kimseyi göstermediğini söyleyen Yeşil, "Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun mekanın ortağı olduğunu ben olaydan sonra öğrendim. Kadir, Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu görünce selam vereceğini söyledi. Konuşma uzun sürünce ben de ağabeyi Ali Yasak'ı aradım. Benim gözetleme yaptığım iddia edilen mekana ben 10 yıldır giderim. İki mekan arasında 10 mekan daha var. Oradan gözetleme yapılması imkansız" dedi.
"TAHRİK ALTINDA DAYANAMAYIP ATEŞ ETTİ"
Ali Yasak'ın yanına gelmesinden sonra beraber içeri girdiklerini anlatan Seccad Yeşil, "Kadir Yasak, Şafak ağabeye 'Sen böyle bir şey söyledin mi söylemedin mi?' dedi. Şafak ağabey de 'Söyledim say' diyerek küfür etti ve Kadir'in eline vurdu. Kadir de o kadar tahrik altında dayanamayıp bir el ateş etti. Şafak Mahmutyazıcıoğlu Ali'nin üstüne düştü. Ali ve ben, 'Yapma' diyerek bağırdık. Benim arkamdan biri, 'Hayırdır lan' diye bağırınca Kadir o tarafa doğru da yere bir ateş etti. Ama arada ben olduğum için şoför Murat'ı görmesi imkansızdı" dedi.
"ORTADA CİNAYET YOK YANLIŞLIKLA ÖLDÜ"
Olayı engelleyemediği için mekandan çıktığını anlatan Seccad Yeşil, "Biri de adama bez sarmıyor. Adam kan kaybından ölüyor. Bize ana avrat küfür etti. Nasıl bir psikolojide olabiliriz? Ortada cinayet yok yanlışlıkla öldü. Beni katil diye sosyal medyada paylaşıyorlar. Ben ne yapmışım. Ben Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu öldürmek için plan yapmadım suçsuzum" dedi.
MAHKEME BAŞKANI: "ALİ'NİN MÜDAHALESİ OLMASAYDI ŞAFAK KENDİNİ KURTARABİLİR MİYDİ?"
Ali Yasak'ın Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu çekerek dışarı çıkarmaya ilişkin görüntülere ilişkin de konuşan Yeşil, "Ali aslında Şafak'ı, Kadir'in ateş ettiği yerden kaçırmaya çalışıyordu" dedi. Sanığın bu savunması üzerine mahkeme başkanı, "Ali'nin müdahalesi olmasaydı Şafak kendini kurtarabilir miydi? Çünkü bacağından yaralanmış biriydi. Şafak güçlü bir insan Ali onu çekebilecek güçte mi?" diye sordu. Sanık Seccad Yeşil bu soru üzerine, "Ali'nin müdahalesi yerindeydi. Kadir ateş edince, Şafak, Ali'nin üzerine düştü. Ali otomatikman çekmeye çalıştı. Zaten çekerken de Kadir'e, 'Vurma' diye bağırıyordu" dedi.
"KALDIRMAYA GÜCÜM YETMEYECEĞİ İÇİN SÜRÜKLEDİM"
Tutuklu sanık Ali Yasak ise mahkemede yaptığı savunmada, Seccad Yeşil'in kendisini aramasıyla olay yerine gittiği söyledi. Masaya oturduğunda gerginlik hissettiğini söyleyen Ali Yasak, "Şafak Mahmutyazıcıoğlu küfür etmeye başlayınca ben araya girip, 'Sakin olun' dedim. Sonra Şafak Mahmutyazıcıoğlu bana dönerek, 'Sen kimsin … S… gidin' diyerek küfür etti. Sonra da ayağa kalkarak kardeşime (Kadir Yasak) saldırdı. Ben de Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu tuttum. Kendisini çektiğim anda bir silah sesi duydum. Silah sesini duyunca şok oldum. İkinci sesi de duydum. Kadir başka yöne doğru gidince fırsat bilip Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu kaçırmaya çalıştım. Koltuk altından tutmaya çalıştım. Kaldırmaya gücüm yetmeyeceği için sürüklemeye çalıştım. Keşke kucağıma alıp götürebilseydim. Belki şu an burada olmazdık. Amacım çıkıp taksi çevirip, Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu hastaneye göndermekti. Ben tam kapının önüne getirdikten sonra Şafak bey hala yerde küfür edip tehdit etmeye devam ediyordu. Sonra Kadir geldi. Orada kardeşimin bir el ateş ettiğini hatırlıyorum. Ben, 'Kadir yapma' diye hep uyardım. Sonra oradan çıktık. Yolda giderken telefonları ve silahı attık" dedi.
"NİYETİM İYİYDİ"
Savunmanın ardından Ali Yasak'ın çapraz sorgusuna geçildi. İlk olarak mahkeme başkanı sanığa, Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nu sürüklediği görüntülere ilişkin, "Sizin böyle bir eyleminiz olmasaydı olay nasıl sonuçlanacaktı? Elinde silah olan kardeşiniz. Şafak ya da korumasında silah olup olmadığını bilmiyordunuz" diye sordu. Soru üzerine Yasak, "Ben Şafak beyde ya da korumasında silah olup olmadığını bilmiyorum. Bu anlık bir hareketti. Benim o an aklıma gelen en mantıklı şey iki kişiyi birbirinden uzaklaştırmaktı. Kadir de korumaya doğru dönünce ben de Şafak beyi dışarı çıkarmak için hareket ettim. Benim niyetim iyiydi. Kötü bir niyetle hareket etmedim" dedi.
MAHMUTYAZICIOĞLU'NUN AĞABEYİ: "KALABALIK BİR ŞEKİLDE GİDİP..."
Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu söz alarak sanığa soru sormak istediğini söyledi. Mahmutyazıcıoğlu, "Kardeşinizin silahı olduğunu biliyor muydunuz?" diye sordu. Sanık Yasak bu soruya, "Hayır" şeklinde cevap verdi. Yeniden söz alan Celal Mahmutyazıcıoğlu, "Siz Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun yanına kalabalık bir şekilde gidiyorsunuz? Yetiştirilme ve yaşam tarzınıza göre kardeşinizle bir hiyerarşi var aranızda orada neden en başta, "Kadir tamam kalk" demiyorsunuz? Bizim izlediğimize göre, "Sen küfür edersen biz de senin mekanına gelir böyle yaparız" der gibi dışarı mesaj veriyorsunuz" dedi. Ali Yasak bu soru üzerine, "Ben zaten ortamı sakinleştirmeye çalıştım. Kadir'e durmasını da söyledim" dedi.