Zafer Başkan Erdoğan'ın | Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın A Haber’de! Kabine ne zaman açıklanacak?
Başkan Recep Tayyip Erdoğan seçimden zaferle çıktı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını cevapladı. İbrahim Kalın, "İlk defa 2 turlu bir seçim yaşadık. Türk siyasi tarihi açısından rekor oy alındı. Millet İttifakı'nın siyasi liderleri seçimin kaybedeni oldu. Kılıçdaroğlu 2. turda ötekileştiren bir kampanya yürüttü. Muhalefet ders çıkarmalı. Muhalefet hem Meclis hem cumhurbaşkanlığını kaybetti. Vatandaşı küçümseyen dil kullanmamalılar." dedi. Mehmet Şimşek'in ekonomi politikalarına destek vereceğini söyleyen İbrahim Kalın, "Cumhurbaşkanımızın dünya liderleri ile görüşmesi olacak. Erdoğan bu akşam Biden ile görüşecek." ifadelerini kullandı.
Türkiye 28 Mayıs'ta 2. tur için tekrar sandık başına gitti. Seçimi Başkan Recep Tayyip Erdoğan açık ara farkla kazandı ve 5 yıl daha göreve devam edecek. Başkan Erdoğan, Külliye'de yaptığı Balkon Konuşması'nda ekonomiden siyasete önemli mesajlar verdi. Peki bundan sonra süreç nasıl işleyecek?
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını cevapladı. Kabine ve yemin törenine ilişkin konuşan İbrahim Kalın, "YSK'nın kesin sonuçları açıklamasıyla belli olacak. Yemin töreni ve Kabine açıklaması cuma günü olabilir." ifadelerini kullandı.
İbrahim Kalın'ın öne çıkan açıklamaları:
İstanbul'un fethinin 570. yıl dönümünü kutlayarak başlamak istiyorum. Tarihimizde dünya tarihinde çok çok önemli bir dönüm noktasıdır bu. Bu seçimlerinde böyle fethin yıl dönümünden hemen bir gün önceye denk gelmesi de enteresan. Birçok vatandaşımız bugün fethi başka bir ruhla kutluyor. Bu vesileyle de büyük komutan devlet adamı Fatih Sultan Mehmet Han'ı askerlerini gazilerini şehitlerini de rahmetle analım. Bu toprakları bize vatan yapan bütün ecdadı da rahmetle anmak istiyorum bu vesileyle.
Seçim sonuçlarına gelince ilk defa iki turlu bir seçim süreci yaşadık ve cumhurbaşkanımız ikinci turda şu anda 52,16 görünüyor ama son itirazlar kesin rakamlar vs açıklandıktan sonra tam küsuratı öğrenmiş olacağız. Yani büyük bir çoğunlukla 2 milyondan fazla oy farklıyla ikinci turu da kazanarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 13. Cumhurbaşkanı oldu. Tekrar hayırlı uğurlu olsun hepimiz için.
BİR SİYASET DEHASI OLDUĞU BİR KEZ DAHA TEYİT EDİLDİ
Hamdolsun 2018'de 52.56 ile seçilmişti bu seçimde de ona yakın bir oy yakalamış görünüyor. Hatta ben aslında biraz şöyle diyordum arkadaşlara da sonuç ne olur bilmiyoruz ama inşallah 52 küsur olur ve kendi rekorunu da kırarak en zirveye çıkarmış olur bunu ama aslında bu sonuçlara baktığında toplam 27 milyon 645 bin civarında aldığı oy bu gerçekten bir rekor. Türk siyasi tarihi açısından siyaset bilimi açısından gerçekten incelenmesi gereken bir şey. Cumhurbaşkanımızın bir siyaset dehası olduğunu bir kez daha teyit eden bir seçim süreci yaşadık. Tekrar hayırlı uğurlu olsun.
İlk defa 2 turlu bir seçim yaşadık. Türk siyasi tarihi açısından rekor oy alındı. Millet İttifakı'nın siyasi liderleri seçimin kaybedeni oldu. Kılıçdaroğlu 2. turda ötekileştiren bir kampanya yürüttü. Muhalefet ders çıkarmalı. Muhalefet hem Meclis hem cumhurbaşkanlığını kaybetti. Vatandaşı küçümseyen dil kullanmamalılar. PKK'lıların destek açıklamasına muhalefet ses çıkarmadı.
KİMLER KAYBETTİ?
Dün Cumhurbaşkanımız Külliye'deki balkon konuşmasında da ifade etti bugün bütün Türkiye kazandı. Kaybedenler yok mu? Elbette var. Hiç kimse kaybetmedi demek doğru olmaz. Açıkçası Millet İttifakı'nın siyasi liderleri kaybettiler. Onlara destek veren bir takım Kandil'in uzantıları Kandil'in kendisi FETÖ, Pensilvanya ve benzeri yapılar kaybettiler.
BÜYÜME SÜRECİ DAHA HIZLI BİR ŞEKİLDE DEVAM EDECEK
Biz Türkiye'yi bağımsız kendi ayakları üzerinde duran kendine yeterliliği olan milli yerli perspektifiyle dünyaya Türkiye'den bakan, Türkiye'ye başkalarının başkentleri üzerinden değil dünyaya Türkiye'den bakan Anadolu topraklarından bakan bir perspektif kazandı. Dolayısıyla bu büyüme süreci bu güçlenme, güçlü bağımsız Türkiye süreci de inşallah bundan sonra daha hızlı bir şekilde devam edecek.
MİLLET İTTİFAKI BUNDAN BÖYLE AYNI ŞEKİLDE YOLA DEVAM EDER Mİ?
Birinci turda da ilk tablo ortaya çıktığı zaman şöyle bir değerlendirme yapıldı işte biz kesin kazanıyoruz kazanacağız az kaldı vs. diye. Fakat Millet İttifakı'nı oluşturan paydaşlar ve adayları Sayın Kılıçdaroğlu kampanyasında çok keskin bir dönüş yaptı. Daha önce kullanılan kendilerine göre kucaklayıcı helalleşmeye dayalı dilin yerini ötekileştiren mültecileri adeta hedef gösteren Cumhurbaşkanımızı hedef alan Cumhurbaşkanımıza oy veren kitleyi küçümseyen deprem bölgesinde birinci çıktığı için depremzedelere tahkir ifadeleriyle yaklaşan son derece öfkeli sinirli kimyası bozulmuş bir üslup çıktı. Yetmedi Zafer Partisi ile ittifak yaparak o güne kadar birbirleriyle neredeyse hiçbir konuda anlaşamadıklarını söyledikleri bir partiyle ittifak yapmak suretiyle de hem strateji hem taktik anlamında hata üzerine hata yaptılar. Ama bunu muhasebe etmek yerine benim gördüğüm Sayın Kılıçdaroğlu'nun dünkü açıklaması biz doğru yaptık, yani şunu demeye çalışıyorlar biz seçimi kaybetmedik işte devam edeceğiz falan gibi ama neticede başarının ölçücü koyduğunuz hedeflere ulaşmaktır. Hedef neydi başta hem cumhurbaşkanlığını hem parlamentodaki çoğunluğu ele geçirmekti ikisini de yapamadınız.
CHP'DE CİDDİ SESLER İTİRAZLAR VAR
Eğer başarının ölçüsü hedeflere ulaşmaksa demek ki ortada bir başarısızlık var bir kaybeden var. Sayın Kılıçdaroğlu bundan sonra CHP Genel Başkanı olarak bu ittifakı bir arada tutmaya çalışan aktör olarak ne yapar ne kadar yapabilir nasıl yapar onu bilemem. Bunu CHP camiası kararlaştıracaktır değerlendirecektir ama dünden beri orada da çok ciddi sesler itirazlar farklı değerlendirmeler var. Umarım muhalefet cephesi buradan doğru dersler çıkartır. Milleti suçlamak yerine Cumhurbaşkanımıza oy veren 27 milyondan fazla insanı cahil bilinçsiz şuursuz sürü kitle vs. gibi ifadelerle küçümsemek yerine dönüp kendisine bakar aynada ve biz nerede hata yaptık der.
PKK'LILARIN DESTEK AÇIKLAMALARI VAR
Haddim olmayarak ben şunu da söylemek isterim. Bir siyasi analiz olarak mesela bize PKK'nın onların temsilcilerinin Sayın Kılıçdaroğlu'na bu geçtiğimiz 1,5 – 2 ay içerisinde yaptığı açıklamalarla ilgili bizim bir takım takdimlerimiz oldu milletimize dedik ki ya bakın bunlar açıkça Sayın Kılıçdaroğlu'nu destekliyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki benim terörle bir ilgim yok benim terörle ilgim varsa Allah benim belamı versin böyle ifadeler çok ağır ifadeler kullandı. Ben Kemal Bey'in bizzat kendisinin zaten böyle bir iddiada da bulunmadık bizzat kendisi teröristlerle oturdu demedik ama ortada PKK'lıların destek açıklamaları var. Sayın Kılıçdaroğlu 1 - 1,5 ay boyunca bunların hiçbirisine ses çıkarmadı. İkinci turda bunlara itiraz etmeye başladı. Bunu da öyle bir üslupla yapmaya tarzda yapmaya çalıştılar ki HDP'yi kaçırmamak adına bir sıkışmışlık içerisinde açıkçası.
BÜYÜK BİR HATA YAPTILAR
Burada ben Kemal Bey'in de bu açıklamalardan rahatsız olduğundan eminim siyaseten de ve başka açılardan da. Son tahlilde CHP devleti kuran bir partidir devletin temel beka sorunlarının ne olduğu konusunda bir bilinci bir hafızası birikimi olan bir partidir. Ama burada öyle bir stratejik hata yaptılar ki PKK'nın desteğini alarak ya da onun siyasi uzantısıyla bir ittifak yaparak bu seçimi alacaklarını zannettiler. Orada büyük bir hata yaptılar. Sayın Kılıçdaroğlu çıkıp diyebilirdi 'ey teröristler siz kimsiniz de bana destek açıklaması yapıyorsunuz, ben sizinle mücadeleye geliyorum' bunu diyemedi. PKK terör örgütüdür demek yetmiyor. Biz terör örgütü demenin ötesinde bunlarla yıllardır savaşıyoruz. Kıran kırana savaşıyoruz. Ülkemiz için vatandaşlarımızın can mal güvenliği için sınır güvenliğimiz için ve dünyanın her yerinde bütün büyük güçleri karşımıza alma pahasına savaşıyoruz. Biz Suriye'ye bir operasyon yaptığımızda ilk itiraz nereden geliyor? Washington'dan geliyor, Kongre'den geliyor, yönetimden geliyor, Avrupa'dan geliyor, koalisyon güçlerinden geliyor, bazen Arap liginden geliyor. Biz de her seferinde diyoruz ki bizim kimsenin toprağında gözümüz yok bütün derdimiz Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak.
GÖZLER YSK'NIN AÇIKLAMASINDA
Takvim YSK'nın açıklayacağı tarih ve kesin seçim sonuçlarına bağlı olarak işleyecek. Ben YSK'nın milletvekili kesin sonuçlarını ne zaman açıklayacağını bilmiyorum. Yine cumhurbaşkanı seçim sonuçlarının açıklanması bu hafta bekleniyor. Sonuçlar açıklandıktan sonra yemin süreci başlıyor. Biz ondan sonraki takvimi devam ettireceğiz. Cumhurbaşkanımız yemin ettiği günün akşamı Yemek daveti olacaktır. Büyük bir katılımla göreve başlama töreni olacaktır.
BIDEN İLE GÖRÜŞECEK
Bu akşam Biden ile bir telefon görüşmesi var. Sadece Biden değil, Fransa, İspanya ve birçok ülkenin lideriyle görüşme olacak. Turizm alanında çok küçük bir duraksama oldu. Biraz depremden biraz seçimden ama çok hızlı bir şekilde yükselmeye başlıyor. Piyasadaki sermaye Türkiye'deki sonuçları bekliyordu doğal olarak. Bu da süreci hızlandırıp kolaylaştıracaktır.
KABİNE NASIL ŞEKİLLENECEK?
İsim kompozisyonu her şekilde olabilir. Yeni millette karşılığı olan, Türkiye Yüzyılı'na yakışır genç dinamik bir Kabine kuracağını Cumhurbaşkanımız söylemişti. Şimşek bu sürece makamdan ayrı her zaman destek vereceğini söyledi. Önümüzdeki günlerde daha da şekillenir. Kabine de olur olmaz ama Mehmet Bey bizim ekonomi politikalarımıza katkı vermeye devam edecek.
KARARLI MÜCADELE SÜRECEK
Obama döneminden beri 2 tane temel problemimiz var. YPG/PYD'ye verilen destek ve FETÖ meselesi. Bu iki konuda geri adım atmamız söz konusu değil. Irak olabilir Suriye olabilir, Balkanlarda saklanan bilmem ne hücresi olabilir. Biz kararlı mücadelemizi vermeye devam edeceğiz. 15 Temmuz'dan sonra Suriye'ye 3 tane kara harekatı yaptık. ABD kızacak, AB ses çıkartacak gibi bir kaygıyla hareket etmedik. Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz dedik ve bunu yaptık. Türkiye'nin 3 tane kara harekatı yapmasaydı, Irak sınırından Lazkiye'ye kadar terör devleti kurulacaktı.
Karşılıklı çıkar ilişkilerimizi herkesle geliştirmeye çalışacağız. Tahıl koridorunun süresini 2 ay daha uzattık. Eser takasını gerçekleştirdik. Rusya ve ABD istihbarat şefleri ilk defa Türkiye'de görüştüler. Bunlara baktığınızda Türkiye'nin ne kadar etkili olduğunu görüyorsunuz. ABD ilişki kurduğumuz önemli aktörlerdendir. Rusya'yla da Çin'le de AB ülkeleriyle de bu perspektifte ilişkilerimizi göze alıyoruz. ABD'ye gittiğimde bütün senatörlerle görüştüm. F-16'ları siyasi koz haline getiren ABD Kongresindeki senatörler. Biz F-16 programının tabii ki ilerlemesini isteriz. İlerlemezse Türkiye için dünyanın sonu değil. Ama bizi adeta esir almalarına izin vermeyiz. Başka alternatifler geliştiririz.
SURİYELİLERİN GERİ DÖNÜŞÜ
Şu anda böyle planlanmış bir tarih yok. İhtimal dışı değil. Sürecin nasıl ilerleyeceğine bağlı. Suriye ile 3 önemli konu var; Terörle mücadele, mültecilerin evlerine dönmelerinin sağlanması, anayasa konuşmalarının ilerletilmesiyle rejim ve muhalefetin müzakerelerinin sürmesi. Biz bu insanların tabii ki dönesini istiyoruz ama onlar bir insan. Bunu unutmamalıyız. Biz mültecilerin geri dönüşü için mantıklı, insani adımlar atacağız.
Geleneksel olarak ilk yurt dışı ziyaretlerimiz Kıbrıs ve Azerbaycan'a yapılıyor. Fakat bu perşembe Moldova'nın merkezinde bir toplantı var. Ona katılıp katılmayacağı henüz belli değil. Orada AB ve 20 kadar ülke davetli. Orada liderlerle bir görüşme olabilir. Bir defaya mahsus. Gitmezse burada programları devam edecek. Özellikle deprem bölgesine ziyaretlerimiz devam edecek. Orada 620 bine yakın konut yapımı sözü verdik. Vatandaşlarımızla buluşmaya devam edeceğiz.