MHP lideri Devlet Bahçeli'den yeni anayasa mesajı: Darbe anayasası Türkiye'ye layık değil
Son dakika haberleri... Devlet Bahçeli, yeni yasama döneminde MHP Grup Toplantısı'nda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun seçimin meşruiyetini sorgulamasına sert tepki gösteren Bahçeli, "Kaynağı nedir? ABD ve İngiltere'de FETÖ'cülerle ittifak kurmak mı meşruutiyet, PKK ve HDP ile buluşmak mı meşrutiyet? Kavala'ya özgürlük istemek mi meşrutiyet? Anlatsın da bilellim. Neresi meşrudur da bize meşrutiyet ahkamı kesmektedir." dedi. Ayrıca Bahçeli, 1 Ekim günü Ankara'daki bombalı saldırı girişimi hakkında, "Terörün Türkiye'ye geri adım attırması mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bu iktidarın ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur" sözlerini hatırlatarak, "Açıklaması, evvelemirde aziz milletimize hakaret ve husumet beyanıdır. Parti içi çalkantılardan dolayı şok geçiren Kılıçdaroğlu'nun milletimizin takdir ve seçimine tahammülsüzlük göstermesi faşist dürtülerin sonucudur." dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, TBMM'nin 28. Dönem 2. Yasama Yılı'nın hayırlı uğurlu olması temennisinde bulundu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, Milli Mücadele kahramanlarına, ebediyete intikal etmiş bütün milletvekillerine, aziz şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Bahçeli, Meclisin büyük Türk milletinin göz bebeği, iradesinin tecelli mekanı olduğunu vurguladı.
Bahçeli, "Medeniyet ve mehabet timsali Gazi Meclisimizi kim yok sayıyorsa, adını anarken kim şüpheye düşüyorsa, taşıdığı muazzez unvana kimler şaşı bakıyorsa bir karanlık, bir kuraklık, bir çoraklık içindedir." dedi.
Gazi Meclisin bu yasama yılında tarihi bir dönüm noktasına, milletle beraber şahit olacaklarını belirten Devlet Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'ncü yıldönümünü 26 gün sonra müftehir ve mütehassis bir ruhla idrak edip kutlayacağız. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller eliyle 100 yıllık bir geçmişi kucaklayan, bunun da fevkinde önümüzdeki yeni yüzyıla mühür vurmaya şevkle hazırlanan Türkiye Cumhuriyeti medarıiftiharımızdır, bilahare bu hakikati dosta da düşmana da kararlılıkla göstereceğiz." diye konuştu.
"ÇÖZÜMSÜZ GİBİ DURAN TÜM SORUNLARI ÇÖZMEYİ BAŞARDIK"
MHP'nin Türk milletiyle yekvücut olduğunu; Türkiye'ye hizmetle "memur ve mükellef olduğunu" bildiren Bahçeli, "Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti'nin gelecek yüzü, yeni yüzyılın, yeni bir diriliş ve yükseliş gayesinin mihmandarı ve mimarbaşıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin geride kalan yaklaşık beş uygulama döneminde, Cumhur İttifakı olarak kronik sorunlara neşter vurduk. Çözümsüz gibi duran tüm sorunları çözmeyi başardık. Cumhur İttifakı'nın umut olduğunu gösterdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin muktedir ve muteber kazanımlarıyla ülkemizin önünü açtık, gücüne güç kattık." değerlendirmesinde bulundu.
MHP ve Cumhur İttifakı var olduğu sürece, "Lider Ülke Türkiye" hedefi ile "Türk ve Türkiye Yüzyılı" vizyonunun gerçekleşeceğini dile getiren Bahçeli, Türkiye'nin temel ve öncelikli meselelerinin köklü çözümlerle buluşturulması hususunda bundan sonra da her çabayı ve her çalışmayı yapacak olanın yine Cumhur İttifakı olacağını ve bundan da muvaffak olacağını kaydetti. Bahçeli, "Türkiye'nin ne geçmişinde ne de geleceğinde zillete yer yoktur, geçit yoktur, geçiş yoktur. Koltuk ve çıkar kavgalarıyla siyasi ahlak kaybının dibini boylayanlarda zaten umut yoktur. Terör örgütleriyle can ciğer kuzu sarması olanlara kanacak bir Allah'ın kulu da artık kalmamıştır. " dedi.
"CUMHURBAŞKANLIĞI KABİNESİNİ KURAN TÜRK MİLLETİDİR"
Seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ikinci beş yıllık dönemine de kazasız belasız, üstelik hürmet duyulacak demokratik olgunlukla geçildiğini dile getiren Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bu iktidarın ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur." sözlerini anımsattı. Bahçeli, "Açıklaması, evvelemirde aziz milletimize hakaret ve husumet beyanıdır. Parti içi çalkantılardan dolayı şok geçiren Kılıçdaroğlu'nun milletimizin takdir ve seçimine tahammülsüzlük göstermesi faşist dürtülerin sonucudur. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı seçen Türk milletidir. Cumhurbaşkanlığı Kabinesini kuran Türk milletidir. Güvenoyunu doğrudan ve aracısız kullanan Türk milletidir." diye konuştu.
"Bunun neresinde ahlaki ve siyasi boşluk veya meşruiyet sorunu bulunuyor?" sorusunu yönelten Bahçeli, "Demokrasiyi demagojiye çeviren ve klasik despotların tavrı neyse aynısını sergileyen Kılıçdaroğlu için siyasi ve ahlaki meşruiyetin kaynağı nedir? ABD ve İngiltere'de FETÖ'cülerle masa kurup ittifak protokolü hazırlamak mı meşruiyettir? PKK'ya, HDP yani Yeşil Sol Parti'ye melun sözler vermek suretiyle aynı hıyanet çatısı altında buluşmak mı meşruiyettir? Sorosçu Kavala ile terörist Demirtaş'a özgürlük istemek mi meşruiyettir?" dedi. Kılıçdaroğlu'ndan bu sorulara yanıt vermesini isteyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anlatsın da dinleyelim, kafasının içindekilerini öğrenelim. Demokrasiyi sakatlayan, partisini küresel emperyalizme rehin bırakan Kılıçdaroğlu'nun neresi ve hangi siyasi eylemi meşrudur da bize meşruiyet ahkamı kesmektedir? Milli iradenin tayin ettiği iktidarın meşruiyetini tartışmaya açmak ancak ve ancak sokakların gürültüsünden, tank-palet seslerinden, statükocu çevrelerden, vesayetçi odaklardan medet uman bir demokrasi celladının hezeyanıdır. Türkiye'nin, gözü başka kaşı başka oynayan, kalbi başka dili başka söyleyen yalancı köksüzlerin hezeyan, hezimet, hüsran vaatlerine değil, hadim bir yürekle canını dişine takıp gece gündüz çalışan yürekli devlet ve siyaset insanlarına ihtiyacı vardır. İşte bu özelliklere haiz Cumhur İttifakı da dimdik ayaktadır. Sayın Erdoğan ve kabinesi görevinin başındadır. Kılıçdaroğlu kendine baksın, işine baksın, her rüzgara yelken açmaya devam edip kaybettiği siyasi meşruiyet ve itibarını tekrar nasıl kazanacağını hesap etsin. CHP yoldan çıkmış, yozlaşmanın uçurum dibine çakılmıştır. MHP ve Cumhur İttifakı, kuru sıkı atan siyasi kadavralarla polemik yarışına girip de zaman kaybedecek kadar şaşkın ve şuursuz değildir."
Bahçeli, Cumhur İttifakı olarak milletin gerçek gündemiyle, ülkenin hedefleriyle, bölgesel ve küresel gelişmelerle meşgul olduklarını, "zillet ittifakı"nda buluşan partileri Türk milletine havale ettiklerini söyledi.
Bahçeli, "Milletimiz bu siyasi kötürümlere 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde hak ettikleri dersi vermişti, anlaşılan hala kafaları almamış, hala bana mısın demiyorlar. İnanıyorum ki turpun büyüğü heybeden 31 Mart 2024'te çıkacak, zilletin de rezaletin de hıyanetin de defteri dürülecektir." diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni anayasanın hazırlanmasında 100 maddelik teklif metniyle hazır olduklarını belirterek, "Toplumun her kesimi bu sürecin içinde olmalıdır. TBMM'de temsil edilen siyasi partiler sorumluluktan kaçmak yerine milletimizin taleplerine müzahir, yapıcı ve destekleyici tavır ve tutum içinde hareket etmelidir. Darbe anayasası Türkiye'ye layık değildir." dedi.
Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, gelecek dönemde siyasi gündem ve etaplarla ilgili stratejik değerlendirmelerini yaparak kararlı bir şekilde yola devam edeceklerini söyledi.
İlk gündemlerinin depremin hasarlarını tümüyle onarmak, yaraları sarmak, yeni ve güvenli 650 bin konutu inşa ederek depremzedelere teslim etmek olduğunu anlatan Bahçeli, yaraların özenle sarılacağını, güvenli bir gelecek kurulacağını ifade etti.
Devlet Bahçeli, ikinci gündem konularının sosyal ve ekonomik reformlarla toplumsal refah ve rahatlamayı daha da güçlendirmek, daha da genişletmek ve her kesime yaymak olduğunu belirtti. Enflasyonla mücadelede başarılı sonuçlar alındığını, herkesin ortak şikayeti olan hayat pahalılığının günden güne tesirini kaybedeceğini dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti: "Sayıları 16 milyonu bulan emeklilerimizin insanca ve huzur içinde yaşayacakları bir ücret düzeyine kavuşmalarından başka seçenek kalmamıştır. Emekli maaşlarına enflasyon üzerinde zam verilmesi, hatta zammın kök ücrete yansıtılması samimi dileğimiz ve beklentimizdir. Ayrıca küçük ölçekli iş yapan esnaflarımızla çiftçilerimizin prim yükünün hafifletilmesi, ev hanımlarına sigorta desteği sağlanması hususunda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Bu çerçevede küçük esnafın emeklilik gün sayısı 7200'e indirilmelidir. Cumhuriyet'in 100. yıl dönümü şerefine memurlarımızdan işçilerimize, emeklilerimizden esnaflarımıza, çiftçilerimizden dar ve orta gelirli insanlarımıza varıncaya kadar sosyal ve ekonomik yönden hepsinin yüzünü güldürmek boynumuzun borcudur."
"1 EKİM SALDIRISININ ÖNÜ VE ARKASI SÜRATLE AYDINLATILACAK"
MHP lideri Bahçeli, terörle mücadeleyi mutlak bir başarıyla sonuçlandırıp bu kanlı döngüyü milletin ve ülkenin gündeminden tamamıyla çıkarmanın, üçüncü gündem konuları olduğunu vurguladı.
Bahçeli, 1 Ekim 2023'te, Meclis'in açıldığı gün Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı binalarının önüne kadar gelen teröristlerin bombalı saldırı girişiminde bulunduklarını hatırlatarak, bu hain saldırıda iki polisin yaralandığını, iki teröristin imha olduğunu söyledi. Bölücü teröristlerin Kayseri'de şehit edip otomobilini gasbettikleri veteriner teknikeri Mikail Bozlağan'a Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı dileyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörü bütün inancımla lanetliyorum. Bu kanlı eylemi, 'PKK'nın ölümsüzler taburu' isimli şerefsiz bir aparatının gerçekleştirdiği belli olmuştur. Terörün sonuç alması, Türkiye'ye geri adım attırması, haklı mücadeleyi sekteye uğratması asla, kata mümkün değildir. Bu haşaratların, bu insanlık defolarının, bu soysuzların inşallah kökü kurutulacaktır. Terörle huzur, terörle güvenlik, terörle insanlık arasında ikinci bir seçenek yoktur. Bölücü terör örgütü karşısında şaibeli ve şüpheli duruş sergileyen, canilere sahip çıkan veya onlardan medet uman kim varsa, durumunu tekrar gözden geçirmeli, hıyanetle çakışan yollarını derhal ve ön şartsız ayırmalıdır. Elbette 1 Ekim tarihli terör saldırısının önü ve arkası süratle aydınlatılacak, teröristlerin Kayseri'den Ankara'ya nasıl geldikleri, yardım ve yataklığın kimler tarafından yapıldığı açıklığa kavuşacaktır."
Devlet Bahçeli, saldırının esasen Türkiye'ye karşı yapıldığını belirterek, "Bu saldırıdan hemen sonra sosyal medyadan İçişleri Bakanlığı ekseninde maksatlı tartışmaların körüklenmesi, eski ve yeni bakanlar arasında fitne ve fesat üretiminin tahrik edilmesi Türkiye düşmanlarının değirmenine su taşıyan arsızlık ve ahlaksızlıktır. Tescilli FETÖ'cülerin özellikle Sayın Süleyman Soylu'ya iftira kuyruğuna girmeleri, bazılarının da görevdeki İçişleri Bakanı'nı kötülemeleri ülkemize kurulan zaman ayarlı bir tuzaktır." diye konuştu.
"ŞANLI BİR MÜCADELE ESNASINDA ARASAK BİLE HİÇ KİMSEYİ BULAMAYIZ"
MHP lideri Bahçeli, emniyet teşkilatında tecrübeyle ve kahramanca görev yapan, fakat bir sebepten dolayı görevden alınan bazı isimler etrafında dedikodu kampanyasına tevessül edilmesinin doğru ve hakkaniyetli bir uygulama olmadığına işaret etti.
Terörle mücadeleyi cesaretle ve inanmışlıkla icra eden kamu görevlilerinin itibarlarıyla ve mesleki onurlarıyla oynanmasının çok tehlikeli sonuçlara sebebiyet vereceğini dile getiren Bahçeli, şunları söyledi: "(Bu vatan için kim canını ortaya koyar?) diye sorulduğunda; sağına, soluna bakmadan, arkasını önünü kollamadan 'Ben varım.' diyen vatan evlatlarına sahip çıkmak, üstlendikleri makam ve görevlerinde sabit tutmak milli güvenliğimizin kaçınılmaz bir gereğidir. Nefisleri ve ertelenmiş hesapları çatıştırarak devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü muhafaza etmek çok zordur. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünden sonra vatana ve millete fedakarlıkla hizmet eden evlatlarımızı darıltırsak, incitirsek, kırıp küstürürsek, Allah muhafaza, günü geldiğinde, ihtiyaç hasıl olduğunda sonu şehadet veya gazilik olan şanlı bir mücadele esnasında arasak bile hiç kimseyi bulamayız. Devlet yönetiminde duygusallık, ihmal olmaz; kahramana mükafat, haine cezadan başka bir şey olamaz. Terörle mücadelede deneyim kazanmış, ahlaken ve vicdanen milletine kendisini vakfetmiş kim varsa başımızın tacıdır, onların üzülmesi ve dışlanması çok sakıncalıdır."
"YENİ ANAYASA HEM MHP HEM DE CUMHUR İTTİFAKI İÇİN ORTAK HEDEF"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, dördüncü gündem konularının ise yeni, demokratik, kapsayıcı, mutabakata dayalı, milletin beklentilerine uygun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin doğasıyla uyumlu, yeni çağı kavrayan, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın hukuki altyapısını kuran bir anayasayı Türkiye'ye kazandırmak olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"MHP yeni anayasanın hazırlanmasında 100 maddelik teklif metniyle hazırdır. Toplumun her kesimi bu sürecin içinde olmalıdır. TBMM'de temsil edilen siyasi partiler sorumluluktan kaçmak yerine, milletimizin taleplerine müzahir, yapıcı ve destekleyici tavır ve tutum içinde hareket etmelidir. Darbe anayasası Türkiye'ye layık değildir. Artık vakit gelmiştir.
Kılıçdaroğlu'nun tek adamla anayasa olmaz çıkışı aymazlıktır, akılsızlıktır, ayıptır. Kaldı ki Türkiye'de tek adam sistemi falan diye bir şey yoktur. Bu uydurmanın anayasa hazırlığını istismar etmek ve minder dışına çıkmak için kullanıldığı açıktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümünü yeni bir anayasayla taçlandırmak hem MHP hem de Cumhur İttifakı için ortak hedeftir."
"SURİYE VE MISIR İLE TEMASLAR MEMNUNİYET VERİCİ"
Bahçeli, adaletten sanata, sanayiden eğitime, ulaştırmadan sağlığa, spordan kültürel hayata, tarımdan teknolojiye, çevre ve iklim değişikliğinden kentsel dönüşüme, diplomasiden turizme, ekonomiden siyasete varıncaya kadar her alanda yeni yüzyılın ruhunu kavrayan ve devam eden yapısal dönüşüm hamlesini hızlandıran, önümüzdeki yüzyılı Türkçe kuşatan bir milli stratejiyi el birliğiyle oluşturup olgunlaştırmanın diğer gündem konuları olduğunu anlattı.
Altıncı gündem konularının ise çevrelerini samimi diyalog ve sağlam diplomasi imkanlarıyla barış kuşağı haline dönüştürmek, komşularla iyi ve dostane ilişkiler geliştirmek, Türk ve İslam dünyasıyla sıkı diyaloglar kurmak olduğunu açıklayan Bahçeli, "Suriye ve Mısır ile temaslar memnuniyet vericidir. Sığınmacıların ülkelerine güvenli, gönüllü ve onurlu dönüşleri için bütün tedbirler eşzamanlı olarak alınmalıdır. Ülkemizde misafir ettiğimiz komşu ülke insanlarına cephe almak vatanseverlik değil, provokatörlüktür." değerlendirmelerinde bulundu.
Kazakistan'da 3 Kasım 2023'te yapılacak Türk Devletleri Teşkilatı Toplantısı'nda KKTC'nin gözlemci ülke olarak yerini almasının, Kıbrıs Türklüğünün tanınmasında önemli bir eşik olacağına işaret eden Bahçeli, "Artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti demeye gerek yok, Kıbrıs Devleti demek gerek." ifadesini kullandı.
Devlet Bahçeli, 19 Eylül 2023'te Azerbaycan'ın Karabağ'da düzenlediği antiterör operasyonuna değinerek, "Karabağ Türk'tür, Türk milletinindir, Azerbaycan'ın egemenlik alanı ve sonuna kadar da toprağıdır. Azerbaycan'ın siyasi ve toprak bütünlüğüne tartışmasız, hilafsız, ön şartsız saygı duyulmalı, Karabağ üzerinde hiçbir muhasım güç hesap hatası yapmamalıdır. Sayın Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Paşinyan arasında 5 Ekim 2023'te İspanya'da yapılacak görüşmenin hayırlara vesile olması içten beklentimizdir." dedi.
"(15 TEMMUZ) UNUTURSAK GÖK GİRSİN KIZIL ÇIKSIN"
İl ve ilçe kongrelerini büyük oranda tamamlayarak 14. Büyük Kurultay'a hazır hale geldiklerini dile getiren Bahçeli, partisinin seçimlere heyecan ve inanmışlıkla hazırlandığını vurguladı. Bahçeli, "Aklın yolu bir, genelden yerele birlik, ülkede yönetimde dirlik için Cumhur İttifakı ile yürüyoruz. İstikrar ve hizmet için, uyumlu yönetimle umutlu geleceğe ulaşmak için 31 Mart 2024'te zilletin kalan izlerini de silmek için serdengeçti bir yürekle çalışmanın azmindeyiz. Yönetimde istikrar, daha güçlü istikbal için çare Cumhur İttifakı'dır." diye konuştu.
Bahçeli, FETÖ'cülerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ümit bağlamamasını isteyerek, "Siyasi figüranlarına güvenmesin, film festivallerinde dönen dolaplara aldanmasın; biz 15 Temmuz'u, 254 şehidimizi, gazilerimizi, tepemizden yağan bombaları, üzerimize sürülen tankları unutmadık; herkes bilsin ki unutursak kanımız kurusun, unutursak gök girsin kızıl çıksın." ifadelerini kullandı.