‘Teğmen’ mi, ‘değmen’ mi?

Gündemin arka sıralarına inmiş gibi gözükse de AK Parti zemininde sıcaklığını koruyor. 30 Ağustos'ta, Kara Harp Okulu'ndaki (KHO) alternatif yemin törenine dair görüntüler ve o sahneye yüklenen farklı anlamlar siyasi hafızada hâlâ taze.
Teğmenlerin hareketine, askerliğin vazgeçilmez şartı olan "disiplin" kriteri ile yaklaşanlar, derinlemesine soruşturulmasını, sapla samının ayrılmasını savunuyor.
"Değmen" diye meseleyi ele alanlar ise… Kılıç çatma seremonisinin gelenek olduğunu vurgulayıp, mezuniyet heyecanı sınırları içinde görülmesi gerektiğini ileri sürüyor.
Süreci başından itibaren yakından izleyen bir gazeteci olarak söyleyebilirim ki… Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, olayın kamuoyuna yansıdığı dakikadan itibaren incelenmesini istemiş. İlk değerlendirmeler, ön konuşmalar kapsamlı araştırmayı gerekli kıldığı an, derinlemesine soruşturulması talimatını vermiş.
Güler, Savunma Bakanı olarak teşkilatına hâkim, komuta kademesi başta olmak üzere askerleri tarafından sayılan, sevilen bir isim. Buna rağmen bilhassa bakanlık dışı dengeler bakımından işi kolay değil. Şimdilik; MSB'yi adeta gözetim altında tutan, açık arayan, sağı solu doldurmaya hevesli unsurların varlığını ve bu figürlerin az çok bilindiğini belirtmekle yetinelim.

***

Hatırlanacağı üzere…
10 Kasım 2023 tarihinde, Tuzla Piyade Okulu'ndaki Atatürk'ü Anma Törenleri sırasında, yakalara Atatürk fotoğrafı takılmaması ile başlayan tartışma, idari ve adli tahkikata dönüşmüştü. O soruşturmanın tamamlanması 3 ayı bulmuş, ilgili personel hakkında disiplinsizlik yanında yetki ve sorumluluğu dışında suç teşkil edecek nitelikte müdahalede bulunma fiilleri gerekçe gösterilerek Ordudan ayırma kararı verilmişti.
KHO'daki hadiseye gelince…
Halen muvazzaf subay olarak sınıf okullarında kıtaya intibak eğitimlerine başlayan teğmenler hakkında çok yönlü ve çok boyutlu çalışma yürütüldüğü, net fotoğrafın çıkmasının iki-üç ayı bulabileceği ve son kararın yılsonunda kesinleşeceği anlaşılıyor.
Kanımca, dönem birincisi kadın teğmenin de aralarında bulunduğu grubun, mezuniyet öncesine dair süreçleri, komutanlarının kanaatleri ve öğreticileri de mercek altına alınmak durumunda. Burada teğmenlere odaklanıldığı kadar, Harp Okulları'ndaki eğitim iklimine, subay adaylarının birbirleri ile ilişkilerine, sohbet içeriklerine, sosyal çevrelerine, kimlerle etkileşim içinde olduklarına bakmak da faydalı olacak gibi. Yani… Teğmenlerin, vesayet günlerini çağrıştıran, eski yemin metnini okumalarının arka plânı, ilk görüntüden daha önemli olabilir. Bu nedenle… Milli Savunma Üniversitesindeki eğitimin çerçevesi, müfredatı, sivil ve askeri öğretmenlerin rolleri bir kez daha gözden geçirilebilir. Bundan da önemlisi… 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başlatılan askerin demokratik denetimine ilişkin ilk kademe reformların tamamlayıcı adımları düşünülebilir.
Türk Ordusu, milletin ordusudur. Gözbebeğidir, Peygamber Ocağı'dır. Vatan için canını seve seve feda etmeye hazır ve bunun için ant içen kahramanların toplamıdır. TSK, her türlü polemik ve siyasi münakaşanın dışında tutulmalı, bünyesini dirençli kılacak iç muhasebeyi yapmasına fırsat tanınmalıdır. "Bu memlekette en zor yetişen ve maalesef en kolay harcanan insan kaynağıdır" iddiasına kendi kendini doğrulayan kehanet fırsatı verilmemeli, kurulacak hüküm kamu vicdanıyla orantılı olmalıdır.