MELİH ALTINOK

Türkiye Suriye'deki krizinde başından beri ülkenin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulması tezini savunuyor.
Ancak bu öneri kabul görmediği gibi, Ankara'nın işaret ettiği bölge de bir DEAŞ masalı uydurularak PKK'nın Suriye kolu YPG'ye bırakıldı.
Elbette konu Türkiye için, masada taviz verilecek her hangi bir kalem değildi. TSK, kısa süre içerisinde başarılı operasyonlarla Türkiye'nin güvenliği için hayati konumdaki Cerablus, Afrin ve El Bab'ı ele geçirdi.
Söz konusu bölgelerde güvenliğin sağlanmasının ardından kent konseyleri kuruldu. Kürt, Arap, Türkmen ve diğer etnik grupların belirlediği, bölgenin sosyolojik ve etnik yapısıyla uyumlu yerel idare göreve başladı. Mahalli polis ve asayiş gücü oluşturuldu.
İç savaş sırasında Türkiye'ye kaçan Suriyeli mülteciler arasından güvenli hale getirilen bu bölgelere geri dönenlerin sayısının her geçen gün arttığı belirtiliyor. *** Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta da Suriye'nin kuzeyinde bir "barış koridoru" açmak için hazırlıkların sürdüğünü açıkladı. Cumhurbaşkanının işaret ettiği alan Fırat Nehri'nin doğusundan Irak'a kadar uzanıyor ve derinliği de 30-35 kilometreyi buluyor.
Fırat Nehri'nin doğusunda Kobani, Hasake, Kamışlı, Rakka ve Deyrizor gibi yerleşim bölgeleri var. Bu alanlarda YPG'li teröristlerin yanı sıra ABD ve Fransız askerler de var.
Dolayısıyla gözler, Fransa'ya olmasa da ABD'ye çevrilmişti. Dün bu konuda çok önemli bir gelişme yaşandı.
Millî Savunma Bakanlığı ve ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden eş zamanlı yapılan ortak açıklamada "Güvenli Bölgenin bir barış koridoru olması ve yerinden edilmiş Suriyeliler'in dönmeleri için her türlü ilave tedbirin alınması konularında mutabık kalınmıştı" denildi. Açıklamada ayrıca, Müşterek Harekât Merkezinin Türkiye'de kurulacağı belirtildi. *** Yıllardır sahada verilen kararlı mücadeleyle desteklenen bu diplomatik başarının herkes için büyük getirileri olacak.
Yalnızca, milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yapan bölge devletleri değil, mülteci sorununun siyasi dengelerini altüst ettiği Avrupa ülkeleri de rahat bir nefes alacaklar.
İstanbul seçimlerinin ardından genel seçim kazanmış gibi motive olan CHP de boş durmuyor elbette. Muharrem Sarıkaya'ya konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, Bir Suriye konferansı toplayacaklarını ve Şam'ın temsilcilerini de davet edeceklerini söylemiş.
Kemal Beyin masasında PKK-YPG olmayacakmış.
İyi bari.