Yazın doların yükselişe geçtiği günlerde Türkiye'nin tatil beldeleridolup taşıyordu.
Yerli turist akınıyla lağımları patlayan belediyelerin "Gelmeyin" çağrılarına şahit olduk.
Bodrum'da, 3-4 bin TL'den aşağı çıkmayacağınız balık lokantalarının önündeki kuyrukları anlatıp "bu nasıl kriz" diye sorduğumuzda "insanlarson kez tatilyapıyorlar" diyorlardı.
Dün büyük bir alışveriş mağazasında o "son birkez" tatil yaptıkları söylenenleri gördüm. Bu kez de "son alışverişlerini" yapıyor olmalıydılar. Kasalardaki yığılmayı anlatamam!
***
Evet, "ekonomik kriz"dediğiniz şey, var mı yokmu, geldi mi, bu o mu, diyetartışılacak bir heyula değil. Geldiğinde, bir fil gibi,üzerinize oturduğundamutlaka hissedeceğiniz somutbir vaka. Askerlerin marketkapılarında dikilip insanlarıbeşer beşer içeri aldığı, birüründen iki tane almanınyasak olduğu Venezüella'daolduğu gibi varlığını hiç gizlemeyenbir olgu.
Dolayısıyla yaşadığımızülkenin birer ortağıolduğumuz ekonomisiyleilgili gerçekleri söylemeklefelaket tellallığı yapmakarasında bir fark var. Çünkü"kriz" varlığı tartışılmasada varlığını tartışılmayaborçlu olan bir nesne.
***
Peki, bir insan niye felaket tellallığı yapar? Muhaliftir, iktidarın yönetemediği iddiasına zemin bulmuştur, anlarız.
Aldığı maaşla zaten zar zor geçinen asgari ücretli, dar gelirli vatandaşın yerden göğe kadar haklı olduğu yakınmalar da zaten bu sınıfa sokulamaz.
Geriye bir ihtimal kalıyor, o da krizden kârlı çıkması. O nasıl mı oluyor? Sanırım şöyle:
Dolar türbülansının ilk günlerinde "Rahip Brunsonkonusunda yanlış yapıldı. Bırakılsaydı bunlar olmazdı" diyen bir tanıdığım Erdoğan'ın ABD ziyareti sırasında aradı.
Yine telaşlıydı. "Galibapapazı bırakacaklar" dedi. Ve benden yardım istercesine ekledi:
"Bırakamazlar değilmi?"
"İyi ya, istediğin olur,niye panikledin" dedim.
Cevabı kısa oldu, "6.30'dan dolara girdim de..." Papaz her zaman pilavyemez demedim tabii. Üzüntüsü ona yeterdi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.