MEHMET BARLAS

Ukrayna'dan ilhak edilen 4 bölgenin artık Rusya toprağı olduğu dün Moskova'da görkemli bir törenle tüm dünyaya ilan edildi. Kızıl Meydan'da coşkulu bir tören düzenlenerek bu önemli hamle kutlandı. ABD'nin Rusya'yı sıkıştırması ve kışkırtması, olayları artık geri dönülmez bir noktaya getirdi. Rusya Devlet Başkanı Putin konuşmasında, "Batı'nın beni duymasını istiyorum, bu 4 bölgedeki insanlar artık bizim vatandaşımız olmuştur. Kiev'i müzakereye çağırıyoruz, ancak halkın seçimini tartışmayacağız" dedi.
Putin ayrıca insanların kendi kaderlerini tayin etme hakkının olduğunun altını çizdi. Ancak bilindiği gibi Ukrayna ve Batı ülkeleri bu ilhakı kabul etmiyor. Avrupa büyük bir uçuruma doğru giderken ABD gelişmeleri okyanus ötesinden izlemeye devam ediyor.
ABD, Ukrayna'ya şimdiye kadar 11 milyar dolarlık silah yardımı yaptığını açıkladı. Ukrayna'ya verilen silahların listesinde helikopterler, uzun menzilli füzeler ve her türlü mühimmat var. Ancak Rusya'nın eline geçtiği zaman risk olabilecek teknolojiler içeren silahlar yokmuş. Yani Batı cephesinin amacı, savaşı kazanmak veya Ukraynalıları korumak değil, sadece Rusya'yı yıpratmak.
Bu ilhak kararının ardından bir barış umudu kaldı mı? Bence zor. Ukraynalılar ve NATO cephesi, savaşın devam etmesi için ellerinden geleni yapıyor. Putin konuşmasında hem Ukrayna'yı hem de Batılıları ciddi biçimde uyararak "Elimizdeki silah mevcudu sizdekilerden kat kat fazla. Ayrıca vatandaşlarınıza 'Bu kadar çok yemeyin, çok ısınmayın' diyorsunuz" dedi. Özetle "Yangına benzin dökerseniz sizin için daha kötü olur" demeye getirdi.
Dünyaya hâkim olan küresel düzeni de yerden yere vuran Putin, bu düzenin çifte standartlarına Rusya'nın kesinlikle teslim olmayacağını ilan etti. Kısaca, Batı'ya "Topunuz gelin, hazırız" mesajı verdi. Şimdi hamle sırası ABD ve Avrupa ülkelerinde. Bakalım onlar Rusya'nın bu hamlesine nasıl bir karşılık verecek. Ya da verebilecekler mi?

6'LI MASANIN İNANDIRICILIK SORUNU
6'lı masa dedikleri şey, Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener'in çekişmesi gölgesinde yarın yeniden toplanacak. Toplantı öncesinde masanın hiçbir üyesi halinden memnun değil. Kılıçdaroğlu adaylığını kabul ettiremedi. Akşener hâlâ kazanacak bir aday bulamadı. Masanın küçük muhafazakâr partileri, Kılıçdaroğlu'nun peşine takılarak iyice değersizleşti. Görünmeyen üye HDP ise yok farz edilmekten çok rahatsız. Diğer görünmeyen üye FETÖ de Erdoğan'ın gücünü giderek artırmasından endişe ediyor ve masaya "Hadi artık adayınızı açıklayın" mesajı veriyor.
Seçmenin de sabrı kalmadı. Cumhur İttifakı'nın oyları giderek artarken Millet İttifakı'nın hâlâ bir aday belirleyememesi, kamuoyunda "Ülkeyi bunlar mı yönetecek" algısının oluşmasına neden oluyor. Erdoğan seçim startını verdi ve rüzgârı arkasına aldı. Bu rüzgârı durdurmak için söyleyecek bir sözünüzün olması gerekir.
Bir adayın belirlenemeyeceği tahmin edilen 6'lı masa toplantısı hakkında bildiğimiz tek şey var: "Bu masanın Türkiye'nin meseleleri ve çözüm yolları konusunda söyleyecekleri tek bir söz yok."