Türkiye'nin önünde iki büyük sınav var: Deprem gerçeği ve yolsuzluk bataklığı. Bu iki başlık yalnızca bugünü değil, ülkenin geleceğini, demokrasisini, adaletini ve refahını da doğrudan tehdit ediyor.
Hafızalarımız taze... 6 Şubat felaketi 11 ili yerle bir etti, on binlerce insanı aramızdan aldı. Yüzyılın felaketiydi ama aynı zamanda siyasetin turnusol kâğıdıydı. Hükümet, iki yıl içinde Hatay'dan Adıyaman'a 300 bin konutu teslimetti; yıl sonuna kadar bu sayının 450 bine çıkacağı açıklandı.
Peki ya bu ülkenin en zengin şehirlerini yöneten CHP'li belediyeler ne yaptı?
Cevap ortada: Koca bir hiç.
CHP'li belediyelerin tek bir temel attığını gören oldu mu? Tek bir kalıcı konut projesini duyan oldu mu? Deprem bölgesine gönderdikleri tek bir çivi bile yok. Bırakın depremzede şehirleri, kendi yönettikleri metropollerde bile kentsel dönüşüm için adım atmadılar. Tam tersine, yıllardırkentsel dönüşümprojelerine karşı çıkarakinsanların hayatınıriske attılar.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un şu sözleri aslında gerçeği özetliyor: "Çok büyük bütçeleriolan belediyelere sahipler.Bugüne kadar hiçbirmuhalefet partisininyönettiği belediye,deprem bölgesine tekbir çivi çakmadı. Kendişehirlerinde bile bir şeyyapmadılar. Tek yaptıklarışey, kentsel dönüşümekarşı çıkmak oldu."
Bugün İstanbul'da milyarlarca lira reklam, tanıtım ve şatafatlı etkinliklere harcanırken, metro hatları yarım kaldı, depreme ayrılan kaynaklar buhar oldu. İBB'de yargıya taşınan dosyalar, nasıl bir yolsuzluk çarkının kurulduğunu bütün çıplaklığıyla ortaya koydu. Rant veimaj siyaseti uğrunainsanların can güvenliğiyok sayıldı.
İzmir'de de tablo farklı değil. Kooperatif yolsuzluğu, CHP belediyeciliğinin ibretlik vesikası oldu. İnsanlardan yıllarca para toplandı, evler ortada yok. Aynı arsalar birden fazla kişiye satıldı, belediyeler göz yumdu, usulsüz ruhsatlarla binlerce İzmirli mağdur edildi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in bu rezaleti "talihsizlik" diye nitelemesi ise mağdurları çileden çıkardı.
Talihsizlik mi? Yoksa göz göre göre yapılan yolsuzluğun itirafı mı?
Cevap İzmir Milletvekili, AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan'dan geldi: "İzmir'deki kooperatiffaciasını, 'Kimsedolandırılmadı' diyerekörtbas edemezsiniz.Yıllardır insanlardanpara toplandı, evlerortada yok. Aynı arsalarbirden fazla kişiyesatıldı. Usulsüz ruhsatlarlaprojeler şişirildi.Binlerce İzmirli mağduredildi. İhalelerehile karıştırıldı, projelerkâğıt üzerinde tamamlanmışgibi gösterildi."
Sonuç ortada: CHP'nin elindeki 14 büyükşehir belediyesi, yolsuzluk ve beceriksizlikle anılıyor. Türkiye'nin en büyük bütçelerine sahipler ama en küçük kriz anında ellerinden hiçbir şey gelmiyor. Belediyeciliği hizmet için değil, rant dağıtmak için kullanıyorlar. Deprem kapımızda,yolsuzluk kanımızı emiyor.
CHP'li belediyeler ise ya seyrediyor ya da bu kirli düzenin parçası oluyor. Bu millet, en büyük acılarında bile el uzatmayanları unutmayacak. Sandık günü geldiğinde, halkın iradesi hem depremi hem de yolsuzluğu siyaset sahnesinden silecektir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.