MAHMUT ÖVÜR

Siyaset delege düzeyinde bile büyük paralar karşılığında ve pervasızca yapılınca CHP'nin bu noktalara savrulması kaçınılmaz oldu. Sonra da kendi mahallesinde veya ilçesinde delege bile seçilemeyenlerin yönettiği "emanetçi" bir CHP fotoğrafı ortaya çıktı.
Bu garip durum siyaset üreterek düzeltilemediği için iş yargıya kaldı ve yargı son kararını 30 Haziran'da verecek. Siyasi partiler tarihinde "istisna" da olan "mutlak butlan" kararıyla 5 Kasım CHP Kurultayı'nın iptal edileceği beklentisi çok yüksek. Bu, eski yönetimin kaldığı yerden görevine devam edeceği anlamına geliyor. Bu durumda 6 Nisan kurultayı da iptal edilir. Böylece Kemal Kılıçdaroğlu geri dönmüş olur.
İşte son günlerde Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıların nedeni tam da bu. Bu tartışma giderek daha da derinleşecek gibi görünüyor. Bu yüzden bugünlerde en çok merak edilen soru şu: Kılıçdaroğlu yeniden CHP Genel Başkanı olursa ne olur?
"Partiye sokmayız, direniriz" diyenler bir savrulma mı yaşarlar yoksa yeni bir parti mi kurarlar bilemem ama bugünkü CHP yönetiminin bütün hesaplarının altüst olacağı çok açık. Bırakın hakkında onlarca iddia olan İmamoğlu'nu, gizli adaylık hesapları yapan Özgür Özel'in bile CHP'de esamisi okunmaz.
Aralarında artık CHP'lilik bağı kalmamış durumda.

ALMAN AŞISI GİBİLER
Ağır hakaretler bir yana "ihanet"ten söz ediliyor. Durumu Kılıçdaroğlu destekçisi bir siyasetçi şöyle yorumluyor: "Kılıçdaroğlu geri dönerse önce güç kaybeder ama kısa sürede toparlar. Cumhuriyeti kuran parti bu noktaya düşürülmemeliydi. Bu kadar kirlenmeyi hiçbir parti kaldıramaz. Bunlar laboratuvarda üretilmiş CHP'liler. BioNTech gibi Alman aşısı bunlar, hiçbiri doğal değil."
Bu tabloyu uzaktan izleyen eski tüfek CHP'liler de kaygılılar ve bir şeyler döndüğünün farkındalar. Önder Sav ve Bülent Baratalı ile bir araya gelen eski CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol sonucun "siyasal yaşamda ve CHP içinde fırtınalar yaratacağı"na vurgu yapıyor ve şöyle bir çıkış yolu öneriyor: "Dava konusu olan İstanbul il kongresinin delegeleri dışında tüm CHP kurultay delegeleri olağanüstü seçimli kurultay istemelidir."

EN 'BABA' İTİRAFÇI AKTAŞ
CHP'de sular durulmayacak ve tam tersi önüne geleni süpüren bir sele dönüşecek. Son İBB'deki 5. dalgada gözaltına alınanlara ve ortaya çıkan belge ve bilgilere bakın.
Beşiktaş, Büyükçekmece, Gaziosmanpaşa belediyelerinden Adana Seyhan Belediyesi'ne uzanan onlarca iddia dudak uçuklatıyor. Başkanlar, daire başkanları, müdürler, özel kalem ve parti yöneticileri herkes işin içinde. Sonunda bu kirli ilişkiler CHP yönetimine kadar uzandı. Sanıyorum işin içine ilk kez Özgür Özel'in oda arkadaşı ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut da girdi. Suç örgütü lideri iddiasıyla tutuklanan müteahhit Aziz İhsan Aktaş, etkin pişmanlıktan yararlanmak için verdiği ifadede mekân, gün ve saat vererek 1 milyon dolar rüşveti nasıl verdiğini anlatıyor:
"Oya Tekin, Seyhan Belediye Başkanı'dır. 19.07.2024 tarihinde Ankara'da Burhanettin Bulut ve Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin'in eşi Celal Tekin (Oya Tekin'i temsilen) ile bir araya geldik. Seyhan Belediyesi'nden bana, kardeşlerime ve akrabalarıma ait hakediş alacaklarının ödenmesi karşılığında 1.000.000 dolar para talep ettiler. Paranın çekilme saatlerine dikkat edildiğinde de görüleceği üzere, parayı almadan hakediş ödemesinin yapılmayacağını belirttiler."
Uzun uzun anlatıyorum ve burada kesiyorum... Çünkü bu bir iddia. Bulut'un iddiaya cevabı da iddialı:
"Bu çirkin yalanları ortaya atanlar ve yayanlar, bu karalama kampanyasına katılanlar hakkında hukuki süreç başlatılacak."
Gerçekten başlamalı, aksi halde CHP'nin bütün yönetimi zan altında kalacak ve bu yükü partinin 100 yıllık tarihi bile taşıyamaz.