KEREM ALKİN

Türkiye Ekonomisi konusunda 'kötümserlik' yarışında olan bir grup ekonomistin tüm 'çırpınış'larına rağmen, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'n koordinasyonunda çok kapsamlı çalışma yürüten ve küresel virüs salgını tüm dünya ekonomisini ve küresel ticareti derinlemesine etkilediğinden bu yana, para, maliye ve direk kontrol politikası araçlarının tümünü çok yönlü devreye alan Ekonomi Yönetimimizin etkili mücadelesi sonuç veriyor. Dün açıklanan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi'nin (PMI), Temmuz'da 56,9 puana yükselerek, Şubat 2011'den beri en yüksek seviyeyi yakalaması, Bakan Albayrak'ın geçtiğimiz nisan ayından bu yana vurguladığı 'V' tipi toparlanma sürecinin güçlendiğine işaret ediyor.
PMI anketine verilen cevaplar, Türk imalat sanayine 2 aydır çok güçlü sipariş geldiğine işaret etmekte. Bu durum, geçtiğimiz hafta yazdığımız gibi, dünyanın önde gelen şirketlerinin küresel tedarik ihtiyaçlarının en az yüzde 10 ile 15'ini Çin ve Asya'dan çekip, Türkiye gibi imalat sanayinde kendini küresel ölçekte kanıtlamış ülkelere yönlendirecekleri yönündeki kararlarını tam anlamıyla teyit ediyor. Nitekim, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve TİM Başkanı İsmail Gülle'nin paylaştığı veriler, ihracatta bir ayda 15 milyar doların yeniden aşılmasının, böyle bir küresel virüs salgını döneminde önemini bir kat daha arttırırken, 26 ihracatçı sektörün 16'sında ve 77 ülkeye yapılan ihracatın virüs salgınından bu yana ki en yüksek aylık rakamlara ulaşmış durumda.
En önemli detaylardan birisi, imalat sanayindeki firmaların siparişlerini karşılamak için birikmiş stoklarını kullanmış olmaları. Bu sayede, nihai ürün stoklarında son 4 ayın en belirgin düşüşü gözlemlenmiş durumda. Stoklardaki gerileme, doğal olarak, yeni üretim ihtiyacına bağlı olarak istihdama da, satın alma faaliyetlerine de hızla yansımış durumda. Üretimdeki bu toparlanma, ister istemez girdi maliyetlerine de, lojistik ve taşımacılık maliyetlerine de yansıyor. Güçlü 'V' tipi toparlanma, maliyet enflasyonuna bağlı olarak, hem üretici, hem de tüketici fiyatları endeksine aylık olarak yansımakta. Bununla birlikte, temmuz ayında girdi maliyetlerinde göreceli bir gerileme de söz konusu.
Nitekim, Tüketici Fiyatları Endeksi'nde kümülatif, yıllıklandırılmış yıllık tüketici enflasyonu da, bu tabloyu teyit eder şekilde, haziran ayındaki yüzde 12,62 seviyesinden, temmuz ayında yüzde 11,76 seviyesine gerilemiş durumda. Bakan Albayrak, enflasyon konusundaki mücadelelerini, hedefe ulaşma azmini ve bu konuda atacakları yapısal adımları kararlılıkla sürdürmeye devam edeceklerini bir kez daha vurguladı. Türkiye Ekonomisi'nin güçlü üretim ve ihracat verileri, aylardır, küresel virüs salgınına rağmen, Türkiye Ekonomisi'nde üretimi durdurmamanın ve alınan tedbirlerin ne kadar 'isabetli' olduğunu teyit ediyor. Kimi ekonomistlerin 'kötümserlik' pompalamalarına inat, Türkiye bu süreçten yeni bir 'başarı hikayesi' ile çıkacak.