Dijital çağın yeni hastalığı sanal kumar… maalesef bu durum sanılandan çok daha ileri seviyelere gelmiş durumda. Birazdan bazı örneklerle bunun ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını anlatmaya çalışacağız. Sanal kumar bağımlılığı ne yaş,ne kadın erkek, ne de çocuk sınırı gözetmiyor. Elinde cep telefonu olan, evinde bilgisayarı bulunan herkes bu ağın içine düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliyor. Çocuklar oyun oynadığı uygulamalar daha çok puan kazanmak için "şunu satın al bunu satın al" yönlendirmeleriyle bu tuzağın içine çekilebiliyor. Aile ve sosyal çevreden kopuk bir birey olma yolunda hızla uçurumdan yuvarlanma riskiyle karşı karşıya kalabiliyorlar. Yetişkinlerde ise evini arabasını satma, eşinden boşanmaya kadar uzanan trajik olaylara uzanan bir dipsiz kuyu sanal kumar bağımlılığı.
Önce küçük küçük rakamlarla başlayan süreç kısa süre içinde yüklü miktarlara dönüşüyor. Tabi bu değirmene su taşımadan olmaz, kaybettikçe yeni arayışlar yeni çırpınışlar geliyor peşi sıra.
Gelin bu "tükeniş" nasıl oluyor anlatmaya başlayalım;
Önce evini geçindirmek için harcadığı maaş sanal kumar illetine harcanıyor. Bu yetmeyince en pratik çözüm bankadan kredi çekmek oluyor. Birinci kredi talebi onaylanıyor, o bitiyor ikinci talep onaylanıyor o da bitiyor bu sefer banka da "dur bakalım" diyor. Geç ödenen ya da ödenmeyen krediler nedeniyle banka kapısı da kapanıyor. Bağımlılık ve kaybettiğini kazanma hırsı bu sefer sanal kumar kurbanını eş dosttan para istemeye itiyor. Akraba ve yakın çevreden alınan paralar geri ödemeyince, paradan daha değerli bir değerini kaybediyor maalesef: İtibar…
Ailesi ve çevresinden saygı gören sevilen kişi gidip, onun yerine selam sabah kesilen sözüne güvenilmeyen birisi geliyor. Hal böyle olunca aile içindeki huzur uçup gidiyor. Tartışmalar kavgaya kavgalar mahkeme koridorlarına ve boşanmaya giden süreçler…. Bunlarla da sınırlı kalmıyor. İçine düştüğü sorunlardan kurtuluş olarak hayatına son vermeyi seçenler bile oluyor maalesef
Son günlerde o kadar çok olay basına yansıyor ki, gerçekten bu bağımlılığın bir kartopu olmaktan çıkıp çığ haline geldiğini ve önüne geleni yıkıp gittiğini gösteriyor. Sosyal medyada sanal kumarla ilgili reklamlar da birçok kişiyi bu kuyunun içine çekiyor maalesef. Yetkili makamlar ihbar kabul edilen bu reklamların sorumlularıyla ilgili işlemleri yapıyor. Ancak ailelerin çocuklarını bundan korumak için azami dikkat göstermeleri gerekiyor. Eşlerin birbirlerine karşı böyle bir durumları varsa zararın neresinden dönersek kardır deyip bu durumu anlatmaları büyük önem taşıyor. Kendi kendine bu beladan kurtulamıyorsa da bu konuyla ilgili psikolojik destek almaktan çekinilmemelidir.