Pereira'nın sonu... İlk yarı bittiğinde Erol Bulut'a deselerdi "1 puana razı mısın?"diye bence olurdu. Çünkü ilk yarı Fenerbahçederli toplu oynadı, daha fazla atağaçıktı, daha kontrollüydü ve oyuna hakimoldu. Ama ikinci yarı öyle bir görüntüçıktı ki sahneye, her geçen dakikaFenerbahçe sabun gibi eridi, Gazianteptempoyu artırarak maçı aldıgötürdü. İkinci yarı çok kaliteli maç oldu.Zannediyorum ki Erol Bulut planını Fenerbahçe'nin60'tan sonra oyundan düşmesinegöre kurmuş. Bu oyun şekli onu gösteriyor.İlk yarı kontrollü, ikinciyarı başladıktanve özellikle 60'tansonra gaza basmayıplanlamış. Buplanı da tuttu.Bize de tebriketmek düşer.Haliyle de Fenerbahçe'yi iyi tahliletmiş. Peki Pereira ne yapmış? Tek kelimeile kötü... 35-40 dakikalık Fenerbahçe'yi70-80 dakikalık Fenerbahçe yapamamış.Zaten kopukluklar da var. Maça bakıyorsunuzFenerbahçe toplayüzde 69 oynamış, Gaziantepyüzde 31. Amaher geçen dakika buyüzde 31 ile oynayantehlikeli olmuş.
Biraz dikkatli olsalar son 10 dakika maç 5-2 Antep lehine biterdi. Şu bir gerçek; Sergen'den sonraPereira'ya da yol göründü. Mesut attığı golden sonra yedek kulübesine yöneldi, teknik adam da ona doğru hareket etti ama fazla cesareti yoktu. Nitekim Mesut, teknik adama gitmedi ve futbolcu arkadaşlarına yöneldi. Onu hiç sallamadı, tekrarsahaya döndü. Mesut Özil'in olduğu yerde Vitor Pereira'nın olma şansı bence yok. Düşünün hafta sonu büyük maç oynanacak diyoruz; iki büyüğün de büyüklükleri var ama futbolları küçük.
Galatasaray'a dönelim. Sivas aynen Antep gibi Galatasaray'ın üzerine fazla gitmedi. Bir 45 dakika en fazla 3, çok nadir 4 kişi ile gittiler. Onlar da golü attıktan sonra aynen Antep gibi topu çevirerek, ayağa pas yaparak Galatasaray'ı oyundan düşürdüler. Galatasaray'ın Avrupa'da oyun planıvar ama Türkiye'de yok. Düşünün Kerem dakika 80 stoperden top çıkarıyor, dakika 88 sağ taraftan taç atıyor. Olacak şey değil. Onun gibi bir adamın devamlıceza alanı içinde ve civarında olmasıgerekir. Şu bir gerçek; spor yazarları da itiyor, kamuoyu da itiyor, Trabzon mağlup olunca çok kimse seviniyor ama bir türlü bu Üç Büyükler futbol oynamıyor. Bu sene de böyle gidecek ve böyle devam edecek herhalde. Aslında bizim gibi spor yazarları ve televizyoncular için üç büyük takımın yarışta olmaması dezavantaj. Ama onlar hâlâ Hasan düşman, Hüseyin düşman, Veli düşman diye kamuoyunun kafasını karıştırıp, kötü yönetimlerini kapatmaya çalışıyorlar. Hakem hakem diyorlardı... Alın işte Gaziantep-Fenerbahçe maçının hakemi. Neredeyse sıfır hata ile maç yönetti. Aynı cümleyi Sivas-Galatasaray maçının hakemine söylemeyeceğim. İyi yönetmedi demeyeceğim, rezalet yönetti diyeceğim. Bu iki büyük var ya Fenerbahçe ve Galatasaray. Bunlar diğer maçlara bakmıyorlar, bulundukları yere de bakmıyorlar. Biri yenildimi diğeri de yenilirse birbirlerinebakıp inanılmaz seviniyorlar vebüyük mutluluk yaşıyorlar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.