ENGİN ARDIÇ

Muhalif yazarların içinde akıllısı var, akılsızı var...
Akılsızı "Geldik geliyoruz" teranesini sürdürürken (arada bol miktarda vatan millet Sakarya), akıllısı samimi olarak üzülüyor.
Çünkü güvendiği dağlara kar yağacağını görüyor.
Elinden gelse o dağlardan çoktan düzlüğe inecek de, mahallesi bırakmaz.
Akıllı muhalif, muhalefet partilerinin kof, yani içlerinin boş, ortada lider diye dolaşan kralların da çıplak olduğunu biliyor.
Fakat ne yapsın? Uyarmaya, muhalefetin "içini doldurmaya" çalışıyor...
"Diyelim ki yarın seçimi kazandınız, hangi sorunu nasıl çözeceksiniz?" diye soruyor.
Bu sorunun cevabı yok.
Kendileri de bilmiyorlar.
Birtakım "afaki" laflar ediyorlar, kimisi parlamentoda komisyon kurarak Kürt sorununu çözecekmiş, kimisi de Esad'la konuşarak Suriyeli sorununu...
Bunların hepsi boş laflar.
Eğitim konusunda ne düşünüyorlar? Soruluyor.
Bir şey düşünemiyorlar.
Kemalistler gelseler başı örtülü kızları okula sokmayacaklar, bunu tahmin edebiliyoruz da, ortada hem dişe dokunur bir Kemalist muhalefet yok, hem de bu "polisiye tedbir" eğitim sorununu çözmek falan değildir.
Tarımın geleceği konusunda ne tür projeleri var?
Soruluyor.
Projeleri falan yok.
Şehircilik konusunda hangi farklı düşüncelere sahipler? Soruluyor.
Sahip mahip değiller.
Muhalif yazar, bunlar konuşulsun, iktidar programı şekillensin, seçmen daha rahat karar versin istiyor...
Olmayanın nesini konuşacaklar?
Üstelik bunları konuşmak yeterince cafcaflı değildir.
Yalan uydurmak, edepsizlenmek, hakaret etmek daha kolay.
Daha çok "prim yaptığı" varsayılıyor.

***

İktidara gelirlerse Anayasa'yı değiştirecekler, eski sisteme geri dönecekler. "Güçlendirilmiş" diyorlar ama güçlendirmekten anladıkları birkaç "rötuş"...
Bu da neresinden bakarsan bak iki yıl alacak.
Peki o arada ne olacak?
Hiçbir şey.
Peki ondan sonra ne olacak?
Hiçbir şey. Oluruna bırakacaklar. "Saldım çayıra Mevlam kayıra"...
Tabii o arada başkanlık sisteminin "nimetleri" tatlı gelir de çamura yatmazlarsa...
Kadroları hallaç pamuğu gibi atacaklar, bunu da biliyoruz da, bu bir program mıdır?
FETÖ hükümlülerini ve KHK tutuklularını salıverecekler, sevgili darbeci paşaları gün yüzü görecek, bunu da biliyoruz da, bu bir proje midir?
Gene uzun bir "fetret devri" başlayacak, gene her ucundan tutanın başka bir yana çektiği koalisyonlar devri açılacak, Türkiye gene belki bir on yılını daha kaybedecek.
Batı'nın istediği de budur: Türkiye eski konumuna ve eski düzeyine geri dönsün.
1991-2001 dönemini çok sevdiyseniz oyunuzu verirsiniz.
Sonra ağlamayın ama...

***

"Hele bir iktidara gelelim, gerisi kolay" felsefesi, İttihatçılar'ın eski hastalığıdır.
Günümüzde de geçerlidir. Yüz on yıldır akıllanmadılar.
1908 yılında "Hele bir Anayasa'yı raftan indirelim, gerisi kolay" demişlerdi...
Dön baba dönelim gene aynı noktaya geldiler.