Fikri Sağlar'a "kınama" cezası çıkmış...
Oysa "kesin ihraç talebiyle"disiplin kuruluna "sevkedilmişti"...
Öyle ya, sevkediyorlar, sanki baskında yakalanmış vesikasız seks emekçisi!
Şimdi bu sevk sonucu aldığı kınama cezası yüzünden Fikri Sağlar bir yıl boyunca parti faaliyetlerine katılamayacak ve parti organlarına seçilemeyecek! Parti Meclisi üyeliği de düşecek.
Yani olağanüstü kurultay için kulis yapması falan mümkün olmayacak, ağzını hiç açamayacak.
Üstelik olağan kurultayda da aday olamayacak, çünkü buna sekiz ay var, bir senelik ceza dolmuyor...
Eli kolu, özellikle ağzı bağlandı.
Muharrem İnce için böyle bir tedbire gerek yok, çünkü, söktüremeyeceğini görünce, kurultay sevdasından vazgeçtiğini kendisi beyan etti. Deniz Baykal ise hiç tehlike değil, çünkü partiyi yeniden ele geçiremeyeceğini biliyor, onun derdi cumhurbaşkanı adayı olmak.
Yani, Kılıçdaroğlu gene kazandı.
Sağlar'ı "kovdurmak" ve parti içi muhalefete ciddi bir gözdağı vermek istemişti, hafif bir gözdağıyla yetindi.
Aldığımız duyumlara göre Sağlar'ı "affettiğini" belirtmiş.
Ortada bir af olduğuna göre, bundan önce de bir "kabahat" işlenmesi gerekir.
Bakalım tüzükte ne gibi kabahatlar belirtiliyor? "Parti yararlarını zedeleyici yayınve propaganda yapmak, parti görevlileriniküçültücü sözler söylemek,parti çalışmalarını zorlaştırıcı eylemve davranışlarda bulunmak, partiliüyeler ve yöneticiler hakkında bilerekve isteyerek aslı olmayan söylentilerçıkarmak ve bunları yaymak..."
Fikri Sağlar, "bu yönetimle bu işyürümez" dediği için parti yararlarınızedelemiş, parti görevlilerini küçültmüş,parti çalışmalarını zorlaştırmış.
Yok, "Kemal Bey şöyledir böyledir"diye aslı olmayan söylentiler çıkarmamıştabii canım... Yok artık...
Kaset maset de yok. O ince işler Fetullah'ın kalemidir.
Fakat görülen o ki Kemal Bey'i küçültmüş, işini zorlaştırmış.
Vallahi bunu muhalif basın da yapıyor ama yerine adam bulamıyorlar.
Disiplin kurulu da ne halt etsin? Sağlar'ı partiden kovsalar büyük skandal olacak, hiç ceza vermeseler başkanla araları bozulacak... Ortadan gitmiş.
Disiplin kurulunun, partiyi küçük düşüren daha başka bazı kişiler hakkında da bir tarafını kımıldatmasını beklerdik: Örneğin, "iktidara gelince SABAH gazetesineel koyacaklarını" beyan edenler, "cumhurbaşkanınahakaretin serbest bırakılmasınıisteyenler" falan...
Fikri kardeşim de, "daaevrimci"ağzıyla söylersek "temukraatik" birdüzen özlemini sürdürsün varsın.
Baksanıza, yerine Berhan Şimşek geliyormuş.
Demek ki devrim yakındır a dostlar!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.