Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ilgili referandum kampanyalarının başlamasına artık günler kaldı.
Hazırlıklar sırasında pek ortada gözükmese de, Anayasadeğişikliğinin TBMM 'degörüşülmesi ve oylanmasıaşamasında epey gürültükoparan CHP de, referandum için kolları sıvamış durumda.
Kampanyalarında kullanıp kullanmayacaklarını bilmiyoruz.
Ama reddetmemanasınagelen 'hayır'la'iyilik'manasınagelen'hayır'ı aynıcümledekullanıp oluşturulan: 'Hayır'dahayır vardır' sloganını benimsemişgözüküyorlar.
Böyle bir sloganın kullanım açısından kolaylığı olduğu söylense de, referandumun neticesine tesir açısından CHP'ye fayda getirip getirmeyeceği bilinmez. Ancak, CHP'nin kullanmaihtimaline binaen, selamlaşma vevedalaşmada kullanılan 'hayırlı...'ile başlayan cümlelerin insanımızarasındaki kullanımında belirginbir düşüş gözlendiğini belirtmekte fayda var.
Hayır kelimesinin kampanyalarda nasıl kullanılacağını bekleyip göreceğiz.
Bu arada ilgi çekici bir başka gelişme daha var. O da CHP'lilerin 'hayır'demeleri sebebiyle, onlar da hayırdedikleri için terör örgütü PKKile beraber anılmaktan duyduklarırahatsızlık.
Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP'lilerin dönem dönem AKParti'yi PKK ile hareket etmeklesuçlamaya kalkışmaları hatırlardadır oysa. Objektif bir temelden hareket etmediği için milletimiz nezdinde en ufak bir karşılığı olmasa da, o anda atılmaya çalışılan memleket lehine bir adımı engellemek niyetiyle kullanırlardı bu türden iddiaları.
CHP'nin, Barış Süreci günlerinde terörün bitirilmesi için atılanadımlara destek olmak yerineolumsuz propaganda ile bu yöndekifaaliyetleri itibarsızlaştırmagayretleri, herhalde herkesin hatırındadır. Aynı şekilde, bir yandan AK Parti'yi PKK ile hareket etmekle suçlarken, bu örgütün siyasi alandaki uzantıları ile aynı paralelde hareket etmeleri de unutulmazlar arasına girmiştir tabii.
Avrupa'da kol kola...
Ülkemizden önce Avrupa'dabaşlattıkları 'hayır'kampanyasında da, CHP'nin PKKuzantıları ile beraber hareketettikleri açık. Bu durumda biryandan onlarla beraber hareket edipöbür taraftan da beraber olmadıklarınısöylemeyi sürdüreceklerdir herhalde.
Çünkü eninde sonunda milletimiz referandumla ilgili tavrını belirlerken, kimin ya da kimlerin ne dediğinede bakacaktır elbette.
Temel olarak, yönetim sistemi değişikliğine karşı çıkma konusunda ittifak ettiklerine, hatta bu konuda Kandil'deki savaş baronları ileaşağı yukarı aynı argümanlarıkullandıklarına göre, PKK ileberaber anılmalarına kızmamalarıgerekir aslında. Ancak başkalarının canını sıkacak her ne yaparlarsa yapsınlar mazur görülmesi, ama başkaları kendilerinin canını sıkacak herhangi bir şey yaparsa ona mani olunması gerektiğine inandıkları için bağırıp çağırıyorlar.
Referandum kampanyası başladığında, CHP'nin canını sıkacakgelişmeler sadece PKK ile beraberanılmaktan ibaret kalmayacak, büyük ihtimalle. Bu örgüt ya da onun siyasi uzantıları ile aynı paralelde yaptıkları açıklamalar gibi hususlar da önlerine gelecektir, kaçınılmaz olarak.
Ancak CHP'nin asıl meselesi,Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ilgili18 maddelik anayasa değişikliğikonusunda konunun gündemegelmesinden beri söyledikleriolacak herhalde.
Referandum öncesi iyice yayılan ve insanımız tarafından da değerlendirmeye alınan o maddelerdeCHP'nin iddia ettiklerinin hiç birisiyok çünkü...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.