Dünyanın gözünü çevirdiği, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Alaska'da gerçekleşen zirvede Ukrayna paylaşımına ilişkin tartışmalar sürüyor.
Kim zaferle çıktı? İki lider hangi konularda anlaştı? Ukrayna'yı nasıl paylaştılar?
Dünyanın hangi başka köşelerini ele aldılar?
Bundan sonra ne olacak? Soruları akıllarda dolaşırken, analizler sürüyor. Şimdi, bize düşen görev, satır aralarındaki mesajları ele almak ve gelecek adına taşıdığı anlamı vurgulamak olacak. UKRAYNA'nın nasıl paylaşım masasına yatırıldığına dair ilk sızdırma haberi Derin Amerika'nın sözcüsü konumundaki WASHİNGTON POST gazetesi verdi.
Gazeteye konuşan ve adları açıklanmayan iki ABD'li yetkiliye dayandırılan haberde, Trump'ın Alaska'da Putin ile yaptığı görüşmenin ardından Zelenski ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesine ilişkin detaylar paylaşıldı.
Haberde, Trump'ın barış anlaşması için daha önce öne sürdüğü ateşkes koşulundan vazgeçtiği ve bunun yerine doğrudan bir barış anlaşması yapılmasını tercih ettiği belirtildi. Trump'ın Zelenski ile telefon görüşmesinde, halihazırda Rusya kontrolündeki "DONBAS'ın tamamını Rusya'ya bırakmasını" istediği ve karşılığında savaşı sona erdirme sözü verdiği iddia edildi. Putın'in Alaska'da Trump'a sunduğu barış anlaşmaları talepleri diplomatik kulislere yansıdı.
Putin'ın, Donetsk bölgesinden Ukrayna'nın askerlerini tamamen çekmesini istiyor.
Rusya işgal ettiği Herson ve Zaporija'nın bazı kısımlarını alacak. Trump, Donbas'ın Rusya verilmesi karşılığında Herson ve Zaporija'nın Ukrayna'ya verilmesini istemiş. Rusya, ateşkes yerine hemen kapsamlı barış anlaşması istemiş. Trump'ın da ateşkes yerine kapsamlı anlaşmaya olumlu baktığını söylemiş. Anlaşma olursa, Rusya Ukrayna'ya ve Avrupa'nın başka topraklarına saldırmayacağını garanti eden yazılı bir taahhütname verecekmiş. Ukrayna'nın NATO'ya üye YAPILMAMASINI ABD'nin garanti etmesini istemiş Putin... Ukrayna'nın ülke genelinde Rusçayı resmi dil kabul etmesini, Ukrayna'daki Rus Ortodoks kilisesine garanti verilmesi talebinde bulunmuş.
Avrupa ülkeleri, bu görüşmelerde dışta kaldıklarından moralleri bozuk... Putin'le görüşmelerin ardından Beyaz Saray, Trump'ın Washington'a dönüş uçağında Zelenski ile uzun bir telefon görüşmesi yaptığını açıkladı. 14 Ağustos'ta Zelenski, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile görüşmek üzere Londra'ya gitmişti. İngiltere Başbakanı Starmer'in öncülüğünde Avrupalı liderler, Zelenski'nin katılımı ile online bir toplantı düzenlediler. Bugün Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, Washington DC'de Trump'ı ziyaret edecek.
Almanya Başbakanı Merz'in de Zelenski ile Trump görüşmesine katılmak üzere Washington'da olacağı açıklandı.
AVRUPA DEVLETLERİ'NİN devre dışı bırakıldığı Alaska zirvesinde, Trump ile Putin'in Ukrayna ötesinde başka coğrafyaları da ele aldıkları değerlendiriliyor. Küresel alanda rakip olan ABD ve Rusya'nın artık belli konularda bir konsensüse doğru ilerledikleri düşünülüyor. Bu uzlaşıda sadece Ukrayna ve Avrupa'nın geleceği değil Ortadoğu, Asya-Pasifik ve Afrika'nın da geleceği masalarda olacağını akıllara getiriyor.
Geçen ay Trump ve Putin'in seçme heyetleri, İstanbul'da buluşmuşlar ve ABD ve Rusya arasındaki detente (yumuşama) politikasını masaya yatırmışlardı. ALASKA sonrasında, ABD ile Rusya'nın YUMUŞAK DİPLOMASİSİNİN daha da derinleşeceği öngörülüyor. Dolayısıyla Ukrayna'daki ganimetin paylaşımıyla başlayan işbirliği alanı gizli ve açık diğer stratejik bütün sahaları da kapsayacak mı? Yakında anlaşılır.
SONUÇ: Alaska'daki zirvede alınan kararların, küresel ve bölgesel dengeleri etkileyeceği değerlendiriliyor. Başkan Erdoğan'ın, Trump- Putin görüşmesini çok yakından takıp ettiği, stratejik analiz yaptığı belirtiliyor. ALASKA sonrası Erdoğan, "ABD Başkanı Sayın Trump ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin arasında Alaska'da gerçekleştirilen görüşmeler Rusya- Ukrayna savaşının sonlandırılması arayışlarına yeni bir ivme kazandırmıştır. Alaska Zirvesi'ni memnuniyetle karşılıyor, bu yeni sürecin Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski'nin de katılımıyla kalıcı barışın temelini atmasını diliyoruz. Türkiye barışın tesisi için her türlü katkıyı sağlamaya hazırdır" açıklaması yaptı. TÜRKİYE Erdoğan liderliğinde yeni dünya düzeninde konumunu her gün biraz daha güçlendiriyor.