BÜLENT ERANDAÇ

GÖZLER Ankara'daydı...

CHP'nin şaibeli olduğu iddiasıyla açılan "Kurultay Davası" 8 Eylül 2025 tarihine ertelendi.

CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirdiği 38. Olağan Kurultayı'nın şaibeli olduğu iddiasıyla iptaline ilişkin açılan davanın üçüncü duruşması Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme, Ankara 3. Ceza Dairesi'nin ceza yargılaması ve Asliye Mahkemesi'nin görevsizlik kararına itiraz süreçlerine ilişkin kararın beklenmesini kararlaştırdı ve dava 8 Eylül'e ertelendi. Karar sonucu siyasi ve hukuki neler olabilir?
Dava neden açılmıştı? Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegeler tarafından kurultaya şaibe karıştığı, delegelerin oylarının rüşvet karşılığı satın alındığı gerekçesiyle 24. ve 26. Asliye Mahkemeleri'nde açılan davalar, 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde birleştirilmişti.

Mahkeme, şaibeli kurultay soruşturmasında bir eski milletvekilinin oluşu ve rüşvet iddiasının ceza mahkemesini ilgilendirmesi sonucu, yetkisizlik talepleri üzerine iddianame 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Hangi mahkemenin bakacağına karar verilmesini talep etmişti.

Ağır Ceza Mahkemesi henüz kararını vermedi.

KRİTİK 70 GÜN
Mahkeme, çok önemli bir karar verecek. İddianamede Kasım 2023'te yapılan kurultaya divan başkanlığı yapan ve İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturmaları kapsamında tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte toplamda "şüpheli" sıfatıyla yer alan 12 kişi için üç yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak talep edildi.

İddianamede mağdur sıfatıyla yer alan Kılıçdaroğlu ifade vermedi.

Mahkeme, 8 Eylül'de MUTLAK BUTLAN kararı verebilir. Özgür Özel dahil 9 milletvekilinin dosyası ayrıldı. Başsavcılık, Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. maddesi ve ilgili mevzuat uyarınca yürüttüğü soruşturma kapsamında, kurultay sürecinde "bazı parti temsilcilerine çıkar sağlandığı ve usulsüzlük yapıldığı" iddialarını inceliyor.

Soruşturma, "Siyasi Partiler Kanunu'na muhalefet" suçlaması kapsamında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesindeki Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu tarafından sürdürülecek.

CHP ruhen bölündü. Özel/ İmamoğlu ve ekipleri, bir taraftan tekrar genel başkanlığa dönmesi beklenen Kılıçdaroğlu'nun dönüşünü engellemek için dört koldan saldırıya geçtiler. Algı operasyonlarını ve tehditleri artırdılar, Kılıçdaroğlu'nu "CHP'den atma" konuşmaları yaptılar. Diğer taraftan Özel ekipleri, Kılıçdaroğlu ve yönetimini parti genel merkezine sokmamayı kararlaştırdı, il başkanlarını genel merkeze çağırdı.

Niyetleri, örgütün kamuoyu baskısı nedeniyle partinin başına geçse de Kılıçdaroğlu'nun yönetemeyeceğini göstermekti. Kılıçdaroğlu ise tekrar genel başkanlığa dönme hazırlığı yapmış, yeni kadrolarını ve yol haritasını çizmişti. Hizip çekişmesi ve "Kurultaylar Partisi" olarak anılan CHP'liler bu kez kozlarını kurultay salonunda değil, mahkemede paylaşıyor. Sürecin partide "bölünmeye yol açabileceği" endişesini dile getiren birçok partili, 70 gün sendromundan nasıl çıkılacağını tartışıyor. Özel ve ekibi, Kılıçdaroğlu için "CHP Genel Merkezi'ne giremez, sokmayız." diyordu. Kılıçdaroğlu ise "Genel başkan neredeyse genel merkez orasıdır." sözleriyle tepki göstermişti. 8 Eylül'e kadar karşılıklı sataşmaların devam etmesi, tehditlerin ileri aşamaya kadar varması olasılığı var. CHP'deki bölünmenin "genel merkezden" başlayıp yeni parti seçeneği ile devam etmesi ihtimali de gündemde.

Özel ve ekibinin yeni bir partiyle yola devam seçeneğini de gündeme alabileceği parti kulislerinde konuşuluyor.

CHP Parti Meclisi üyeleri davaya katılacak. 8 EYLÜL'E KADAR CHP ARI KOVANI.
İŞTE ÖNEMLİ SORU: KILIÇDAROĞLU CHP'DEN İHRAÇ EDİLECEK Mİ? CHP'DE KALABİLECEK Mİ?