ELON Musk oğluyla Beyazsaray'da Oval Ofis'te kameralar karşısına çıkıyor.
Trump Başkanlık koltuğunda otururken, Musk ayakta konuşuyor.
Kravatı yok.
Üzerinde kazak başında şapka var. Oğlunu omuzlara alıyor. Oval ofisi adeta lunapark gibi hissediyor insan o görüntülere bakarken. Bir ara Musk'un küçük oğlu Trump'a "Kapa çeneni, sen başkan değilsin" diyor.
Elon Musk Oval ofise şapka ve kazakla girerken, Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky'e Beyazsaray önünde Trump tarafından "Takım elbisen yok mu" sorusu ile karşılanıyor ve dalga geçiliyor. Oval ofise geçince kurgulanmış bir gazeteci olayın üzerine gidiyor. Zelensky'e "Takım elbisen kravatın yok mu. Burası Oval ofis" diye soruluyor.
Bir devlet başkanı ağırlanıyor ve kıyafeti üzerinden aşağılanıyor. Eğer oval ofise takım elbise kravatsız girilemezse ve bu aşağılanmayı gerektiriyorsa aynı uygulama neden Elon Musk'a yapılmadı?
Cevabı gayet basit. Zavallı Zelensky üzerinden tüm dünyaya mesaj verildi.
Özellikle Avrupa'da ve tüm dünyada ABD üzerine asalak gibi yapışan ülkelere "Bundan böyle karşılaşacağınız manzara bu" dendi.
Danimarka'dan Grönland'ı isteyen, "Panama kanalı bizim" iddiasında olan ve Kanada'ya açık açık "51. Vilayetimiz" diyen Trump, Zelensky'e ve onun arkasındaki Avrupa'ya "Ben olmasam hepiniz hiçsiniz. Beni sömürmenizin bedelini ödeyeceksiniz" mesajını aşağılayarak verdi.
Yeni dünya düzeninde tasfiye dönemi "AŞAĞILANMA geçit törenleri" ile başladı. Artık yeryüzünde birçok ülkenin uykularının kaçacağı bir döneme giriyoruz.
Nitekim Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock,"Yeni bir gaddarlık dönemi başladı." diye konuşuyor ve ekliyor; "Beyaz Saray'dan gelen videolardan dolayı rahat uyuyamıyorum. Ne yazık ki bu kötü bir rüya değil, acı bir gerçek." Evet İngiltere'ye de, Fransa'ya da, Almanya'ya da artık rahat uyku yok.
Putin'i devireceğine inandıkları ABD'nin Putin ile kol kola girip, Avrupa'yı satması, kıtadaki liderlere kabuslar gördürüyor.
Trump hemen her gün Putin ile telefonla görüşüyor. İkisi de katıla katıla gülüyordur şu an.
Nitekim Moskosvky Komsomolets gazetesi, iki liderin geçen haftaki telefon görüşmelerinde birbirlerine neler söylemiş olabileceklerini hayal edip, diyaloglar yayınladı.
Trump, Putin'i arıyor.;
"Vladimir! Senin havalı bir ülken var ve benim de havalı bir ülkem var. Niye birlikte dünyayı ikiye bölmüyoruz?" Putin'in cevabı; "Ben de en başından beri bunu söylüyordum. Yapalım hade!" En büyük kazığı ise bu dönem İngilizler yiyor.
Çünkü asalak olarak sırtına bindikleri ABD'nin, Rusya'yı halledeceğini zannediyorlardı. Londra Moskova'yı en büyük düşman görüyordu. Şimdi sırtına bindikleri ABD Rusya ile kanka oldu neredeyse.
Bu yüzden İngiliz medyası ağlayarak "Avrupa uzun süredir etrafta medeni dünya ve cennet bahçesi olduğunu düşünüp, hava atıyordu. Pantolonunu kaybettiğini görmeyi başaramadı. Şimdiyse okyanusun öte yanındaki eski yoldaşı buna işaret etti." diye yazarak "Artık donla gezecekleri günleri" ima ediyorlar.
Başkan Erdoğan'ın pantalonu ayağından giden Avrupa'ya "Bize muhtaçlar" demesi boşuna değil.
Yeni bir dünya düzeni güçlü liderlerle kurulacak. Ankara bu günleri çok önceden görerek ayağımıza takılan terör prangasını kırmak için harekete geçti. Ya silahları bırakacaklar ya da toprağa gömülecekler.
Küresel anlamda Avrasya'nın da tıpkı Ortadoğu, Afrika ve tıpkı İslam alemi ile Türk dünyası gibi Türkiye'nin küresel gücüyle kontrol edilmesi yeni dünya düzeni için hayati önem taşıyor. Neredeyse NATO'dan dışlanan bir kıtaya döndürülen Avrupa'nı güvenliği bile artık Ankara'dan geçiyor.
İsrail'in bile güvenliği ve yok olmasının tehiri, sadece ve sadece Türkiye'ye ram olması ile mümkün. Hem Washington hem de Tel Aviv bunu çok iyi biliyor. İçimizdeki Batı aşığı ittihatçı kafalar olmasa çok daha hızlı yol alacağız dünya arenasında. İnşallah 5-10 yıl içinde ayağımızdaki tüm prangalardan kurtulup, iç ve dış takozları da temizleyerek yürüyeceğiz hatta koşacağız. Değişim çok daha büyük hız kazanacak.
Türkiye'nin yeni dünya düzeninde alacağı küresel rolü Le Poin'ten, the Economist'e kadar önüne gelenin kapağa taşıması boşuna değil.
Çünkü dünya düzeninin yeni yol haritası hatta ANAHTARI konumundayız.
Evet Avrupa korkudan uyuyamayacağı günleri yaşamaya başladı.
Biz de uyumayacağız ama bu korkudan olmayacak. Çok çalışıp kazanmak için gözlerimizi yummayacağız. Çünkü bizi muazzam değişimler ve muhteşem güçlü günler bekliyor.