BEKİR HAZAR

DİNDAR Saadet Partisi, PKK'nın siyasi kolu HDP, Milliyetçi ve Türkçü hatta Asena Meral hanımın İyi Partisi ile FETÖ'nün alkışladığı ittifakı kuran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yakın geçmişte "PYD terör örgütü değil. Topraklarını savunuyor adamlar" demişti. Amerika'nın devlet kurdurmaya çalıştığı ve hamisi olduğu PKK'nın PYD'si için yapılan bu açıklamaya en çok Washington ve Pentagon'dakiler sevinmişti şüphesiz.
Atatürkçü ve solcu Kemal Bey'e en manidar cevabı ise o zamanlar CHP içinde olan Muharrem İnce vermişti.
"Dünyadaki solcuları anlayamıyorum. Türkiye'deki muhafazaklar önceden bize komünistler Moskova'ya diyorlardı. Ben şimdi sağcılara Moskova'ya diyeceğim.
Solcuların bir kısmı da Amerikan taraftarı olmuş.
PYD'yi savunuyor bana. PYD kim? Trump diyor, geri çekildiği zaman Amerikan kuyularının bekçisi. Amerikan petrol kuyularının bekçisini bana solculuk adına savunuyorlar."Muharrem Bey'in Amerikan petrol kuyularının bekçisini solculuk adına savunuyorlar dediği Kemal Bey'di.
Muharrem Bey CHP'den istifa ettiği gün de "Amerika'dan demokrasi dilenenlerle aynı çatı altında olamam" diyordu.
Gördüğü, duyduğu çok şey vardı kesinlikle. Kimdi bu Amerika'dan demokrasi dilenen CHP'liler? Amerika'nın nasıl demokrasi getirdiğini de biz 27 Mayıs'larla çok iyi biliyorduk. CHP'de bir dönem parti genel sekreterliği yapan Süheyl Batum da, Gürsel Tekin ve birkaç isim sayarak bu kişilerin küresel sistemin adamları olduğunu ileri sürüyordu. Hatta daha da ileri giderek Bazı CHP'liler için "ABD'ye adam gönderip Erdoğan'ı devir beni getir dediler" iddiasında bulunuyordu Amerika aşkına yapılan 27 Mayıs darbesinin yıldönümüydü dün. Başkan Erdoğan'a "Sonun Menderes gibi olacak" diyen CHP'liler vardı bu memlekette.
Amerika'nın gereçekleştirdiği darbeyi bu ülkede yıllarca bayram olarak kutlatan da zaten CHP zihniyeti değil miydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün "Sadece darbeciler ve muhtıracılar değil, onlarla kol kola yürüyen siyasetçi zihniyeti de hala sürmektedir. Monşerler de var.
Bunlar aynı yerden yönetildiler.
Bunlar iktidarı sandıkta değil, dar ağacı ve silahların gölgesinde elde etmenin peşinde koşmuştur. Tüm kirli girişimler CHP yönetimi tarafından desteklenmiştir." diyordu.
BBC de arşivlerini açtı dün.
27 Mayıs darbesinin hemen ertesinde Türkiye'de yaptığı röportajları yayınladı. BBC muhabiri o dönemi darbeci cuntanın başındaki orgeneral Cemal Gürsel'e soruyordu.
"Ordu her zaman geri planda durup yanlış davranırlarsa siyasetçilere geri döneceklerini mi hatırlatacaklar." diye. Cemal Gürsel "Bu abdest bu memlekette 50 sene namaz kıldırabilir" diyerek ve gülerek cevap veriyordu. Yani en az 50 yıl daha bu ülkede darbeler olacağını dünyaya müjdeliyordu Amerika'nın ihtilalin başına oturttuğu adam.
BBC'nin yayınladığı arşivde darbeye katılan generaller Anıtkabiri ziyaret ediyorlardı.
İngiliz devlet kanalı aynen şu yorumu yapıyordu; "Diktatörlük görüntüsü vermemeye çalışan ordu Anıtkabir ziyaretine sivilleri de davet etmiş… Gösteride en çok ilgi gören eski Cumhurbaşkanı İnönü oluyor. İnönü ve partisi ihtilale destek verdi. CHP'nin desteği olmasaydı ordu toplumdan tecrit edilebilir ve sadece eski rejimi deviren güç olarak görülebilirdi." Diktatörlük görüntüsünü ortadan kaldıran bir kamuflaj olarak gösteriliyordu CHP BBC'de. CHP sayesinde darbeciler tecrit olmaktan kurtulmuşlardı.
Ve ilginç bir yorum daha vardı BBC arşivinde.
"Türkiye Avrupa'nın kapıları ve Ortadoğu petrollerini koruduğu için Batı Türkiye'yi çok önemli bir müttefik olarak görüyor" deniyordu. Aradan 70 yıl geçiyor Muhharem İnce "Amerikan petrol kuyularının bekçisi PYD'yi solculuk adına savunuyorlar" diyerek partisinden istifa ediyordu.
Ve 27 Mayıs öncesinde başlatılan yalan, dolan, iftira kampanyalarının aynısı bugün de tüm şiddetiyle sahaya sürülüyordu. CHP yine balıklama atlıyordu hepsine.
Değişen bir şey yoktu. Başkan Erdoğan'ın "İllet ittifakı" demesi boşuna mıydı? Türkiye darbeler illeti yüzünden hep 50 yıl geriye gitmemiş miydi?
Sahi Amerika'dan demokrasi (!) dilenen CHP'liler kim?
"Erdoğan'ı devir beni getir" diye yalvaranların isimleri ne acaba?