American Israel Public Affairs Committee (AIPAC) çalışanı Steven Rosen ve Keith Weissman, eski Pentagon çalışanı Lawrence Franklin aracılığıyla sınıflı ABD bilgilerini İsrail'e aktarmakla suçlandılar. Bu dava 2005 yılında açıldı. AIPAC bu iki kişiyi görevden aldı. Dosya sessizce kapatıldı.
Ben‑Ami Kadish, ABD vatandaşı olarak, İsrail için gizli belgeler sızdırdığı gerekçesiyle 2008'de suçunu kabul etti. Buna benzer vakaların sayısı çok. Ancak kamuoyundan gizlenip CIA-MOSSAD görüşmeleri sonucu hep örtbas edildi. Kimse "Yahu koskoca Amerika cücük kadar İsrail'e köle olmuş, sırtına semer vurulan eşşeğe dönüştülmüş ama bu cücük İsrail neden ajanlarıyla ülkemizde cirit atıp at oynatıyor?
Böyle kahpelik olur mu?" diye sorgulamadı.
İsrail'in Amerika'daki etkisini sürdürmek için kurulan AIPAC çalışanlarının çoğu MOSSAD ajanıydı. Her yere sızdılar. Şirketlerden tutun, okullara, siyasilere, kongreye kadar her yere girdiler. Muazzam, devasa bir paralel devlet oluşturdular.
Başkan Kennedy suikastı belgelerinde bile Siyonizm ve İsrail'in adı geçiyordu ama hiç kimse dönüp bakmadı bile. Öyle bir sistem kurdular ki artık Amerikan üniversitelerinde bile "İsrail'i sevme" günleri tertipleniyor, dünyanın en önde gelen okulları, İsrail'i besleyen silah şirketlerine bile yatırım yapıp hisse alıyordu. Hamburger nesline döndürülmüş obez gençlik sadece yemeyi düşünüyor, dünyada ne olup bittiğini bırakın ülkesindeki paralel devleti dahi göremiyordu.
Kongre üyeleri seçilmeden önce İsrail lobilerinde Siyonizme nasıl hizmet edeceklerine dair projelerini anlatıp, sözler veriyor, yeminler ediyor, aksi halde aday bile olamıyorlardı.
Tüm bürokraside de durum böyleydi. Genelkurmay Başkanı adayları dahi İsrail lobilerinde Tel-Aviv'e nasıl sadık köpek olacağını ballandırarak anlatıyor, İsrail'i en güzel yalayan ordunun başına geçiyordu.
Dünyanın her köşesine gidecek elçilerde dahi durum buydu. Uganda'ya bile büyükelçi seçilecek adaylar, İsrail lobilerinde Siyonizm'e nasıl hizmet edeceklerini anlatıyor, en güzel yıkayıp yalayan göreve seçiliyordu. Koskoca Süper GÜÇ, küçücük ülkenin sadık köpeğine, dünyanın en ahmak ülkesine, Süper APTAL'a çevriliyordu.
Kimse bunun farkında değildi.
Amerikan gençliği artık İsrail yanlısı lobileri "dokunulmaz" görmüyor. Ülkelerini saran ahtapotun kollarını, finansal bağlantıları, siyasal bağış ağlarını ve akademik etkilerin araştırıyor.
Eğitim gördükleri üniversitelerin bile İsrail bağlantılarını deşifre edip baskı yapıyor. İsrail'i sevme festivallerini iptal ettiriyor. O gençlik "Neden benim ülkem ve vergilerim sadece İsrail'e hizmet için kullanılan eşşeğe dönüştü" diye öfke ve isyana kapılıyor.
Yarınlarda ABD'yi yönetecek gençliğin yüzde 65'i İsrail'e karşı burnundan soluyor.
İsrail lobileri sürekli anketler yaparak, bu gerçek karşısında dehşet ve paniğe kapılıyor. O yüzden gençliğin tüm gerçekleri öğrendiği sosyal medyayı dahi ele geçirmek için deli gibi çalışıyor, Çinli Tiktok yöneticilerini bile "Hemen Amerikalıya sat yoksa anandan doğduğuna pişman ederiz" diye tehdit ediyorlar.
Bu bağlamda son seçimlere girilirken Siyonizm'in kalesi ve finans merkezi New York'u yönetmeye talip 4 adayı İsrail lobilerinin karşısına çıkardılar. Üçü seçilir seçilmez hemen İsrail'e koşacağını, bu cücük ülkeye nasıl hizmet edeceğini anlattı. Sadece Müslüman aday Mamdani "Neden İsrail'e gideyim? Filistin" diye bağırdı. Buna rağmen o Müslüman adayı destekleyip seçmek, diğer 3 İsrail sevici adayı elemek zorunda kaldılar. Çünkü anketlerde seçmendeki İsrail öfkesinin seçimleri kaybettireceğini görüyorlardı. Küresel sermayenin ve Siyonizm'in bir numaralı tetikçisi Soros'u bile en büyük destekçi olarak Müslüman adayın yanına yama yaptılar. Eşcinsellerin ameliyat olması için 67 milyon dolar fon ayıracağı vaadini Müslüman olduğunu söyleyen adaya yaptırarak, İsrail'e "Korkma, bizim elemanımız" mesajı verdiler. Ancak ne olursa olsun seçimi kazansalar da seçmeni kaybettiler.
Bu seçim Amerika'da bir devrimdir. Bir zamanlar NewYork Belediye başkanı BM resepsiyonu için gelen Filistinli lider Yaser Arafat'ı şehir sınırlarına dahi sokmayacağını söylüyordu.
Ve sokmuyordu. Şimdi "Netanyahu New York'a gelirse tutuklarım" diyen bir kişiyi aday göstermek zorunda kaldılar.
ABD derin bir dönüşüm yaşıyor. Yeni Demokratlar olarak tanımlanan gençlik İsrail lobilerinin baskı ve şantajına başkaldırıyor.
ABD'deki Siyonist nüfuz darbe alıyor ve çözülüyor.
Gençlik "Ülkemize vurulan İsrail semerini kaldıracağız" diyerek boyun eğmeyeceğini ilan ediyor. Seçmen, ahtapotun kollarını sandıkta gömüp, yarınlarda ülkesinden söküp atabileceğinin mesajını veriyor. İsrail'in "Dokunulmazlık Kalkanı" ABD'de kırıldı.
Önümüzdeki yıllarda da atılacak inşallah. Soykırımcı katilleri zor günler bekliyor.