BEKİR HAZAR

JOE Biden bizi şaşırttı mı?
Hayır. Asıl şaşırmamız gereken 83 milyonun yarısının operasyonları, bileşenleri, kirli ittifakları ve onların çanağında tezgahtarlık yapan ittihatçı kafaları hala anlayamamasıdır.
Bundan da öte her şeyin aleni, açık, seçik, sarih bir şekilde ortada olduğu bir dönemde onların peşinden giden zavallılardır.
Okyanus ötesinden üflenen tüm rüzgarlar nereye götürürse bunlarda oraya gidiyor.
İttihatçı kafa Batı yanlısı, Batı'dan medet uman, kendini ve ruhunu dışarıya teslim etmiş kişi demektir. "Aman Batı ne der" kafasındaki muhalefetin tüm üyeleri gitti, bir Amerikan tezgahı kalkışma planı içinde olan Boğaziçi eylemlerine destek verdi. Nice CHP ve İyi Partili siyasilerin, muhalefetin tamamını bu eylemlerin içinde PKK'nın HDP'si ile yan yana gırtlaklarını yırtarcasına çığlık atarken gördük. Hem de dışarıdan getirilen diğer terör örgütü üyelerinin içinde de.
Boğaziçi eylemlerini destekleyen Organizasyonun adeta elemanı oldular. Şimdi o altına paspas oldukları Boğaziçi eylemleri organizasyonu tıpkı Amerikan başkanı Joe Biden gibi "Ermeni soykırımı" diyor. Boğaziçi'nde Joe Bidon aşkına boğazının içini parçalıyor.
Aslında nerede Amerikan kışkırtması varsa bizim muhalefetin artık o operasyon içinde kullanışlı eleman olarak kendini ortaya atması sıradanlaştı.
Amerikan CIA uşağı FETÖ'nün kanalları kapatılırken bile o teröre hizmet eden televizyon binaları önünde CHP'nin, muhalefetin milletvekilleri devletin polisine saldırıyor, CIA kolpası FETÖ aşkına basın özgürlüğünden dem vuruyorlardı. Bu kucak açma, sarılma, öpme ile Amerikan terör örgütü FETÖ'ye kalkan olmuyorlar mıydı? Ruhunu dışarıdan besleyen ittihatçı kafaların devlet karşıtı işbirlikçi eylemleri sıradanlaşmasına rağmen bunları, görmeyen, duymayan sağırlar aramızda dolaşıyor. İçlerinden bir kişi de kalkıp "Yahu biz size destek veriyoruz. Siz FETÖ'nün kanallarına, Amerikan Başkanı gibi soykırım diyen Boğaziçi eylemleri organizasyona destek veriyorsunuz? Ne yani biz Amerika'nın uşaklarının şakşakçısı mıyız?" diye sormuyor.
Tek kelime etmiyorlar.
Sürü psikolojisi içinde nereye sürüklerlerse sürüklesinler şuursuzca oraya gidiyorlar. Bugün bu ülkede Washington'a bilerek veya bilmeyerek, görerek veya görmezden gelerek hizmetçi, garson, tezgahtar olan binlerce insan var. Bu şuursuzların peşinde koştuğu muhalefet gitti Amerikalı generallerin yönettiği terörist PKK'nın "Benim Türkiye'deki siyasi ayağım" dediği HDP ile ittifak yaptı. O iitifak içinde "Biz ulusalcıyız" diyenler Amerikancı oldu. "Biz milliyetçiyiz" diyen İyi Partililer Sam Amcanın yeğenine döndü. Muharrem ince bile "CHP içinde Amerikancılar var" diye bas bas bağırdı.
Şimdi ittifak yaptıkları PKK'nın HDP'si de tıpkı Amerika gibi "Soykırım" diyor. Onları bağrına basan ortaklarının ulusalcılıkları, milliyetçilikleri ne olacak? Kesekağıdı mı? Bu nasıl bir akıl tutulması. Washington'dan bu ülkeye sürekli operasyon çekiliyor, milyonlar Amerikan Fox kanalının tellallığı eşliğinde devletine düşman haline getiriliyor, PKK'nın siyasi kanadı ile ittifakı dahi normal karşılayacak evrilmeye çekiliyor. Soykırım diyen HDP'lilerle ulusalcı ve milliyetçiyiz diyenler aynı kabın içinde öpüşüp koklaşıyor.
Bu ne menem bir şey yahu?
Bu nasıl bir operasyon? Bu nasıl bir ittihatçı kafa travması!
Gelelim Joe Bidon ve Onun Amerikası'na... Soykırım diyerek ellerinde kalan son barutu atıp bağımsızlık mücadelemize adeta bir kez daha aptalca yol oldular. O yüzden tek kelimeyle özetleyecek olursak ben buna "Allah" derim...
İki kelimeyle özetlersek de "Allah Belanı".... Üç kelimeyle olanı da bunun muhatabı Amerika bulsun!.