Ve Amerika Suriye'yi vurdu. Trump "Güzel bebekler kimyasal silah ileöldürülüyor, seyirci kalamazdık" dedi.
Evet kimyasal silah insanlık suçu. Ancak nedense kimyasal silah olunca insanlık hatırlanıyor.
Halbuki Suriye'de iç savaş 15 Mart 2011'de başladı...
O tarihte ülkenin nüfusu 23 milyon. 80 bini çocuk 321 bin kişinin öldüğü belgelendi, yüzbinlerce kişi yaralandı, 144 binden fazla insan ise kayıp. Ancak bu rakamlar tespit edilenler.
Son dönemde ölümlerin listesi tutulmuyor artık. Ayrıca 5 milyon kişi ülkeyi terk etti.
8 milyon kişi ülke içinde farklı bölgelere gitti.
6 yılda tam 80 bin çocuk öldürülürken tüm dünya seyretti. Öldürülen 80 binçocuk için kimse kılını kıpırdatmadı.
İnsanlık hatırlanmadı. Kimyasal silah ile çocuk öldürmek insanlık suçu... Ancak 80 bin çocuk uçaklardan atılan bombalarla parçalanırsa, tanklarla ezilirse bu suç değil.
Dünya işte böylesine acımasız, vicdansız ve gaddar. Trump "Suriye'deki durumun bunoktaya gelmesinde Obama'nın rolübüyük" diyor. Evet doğru bir tespit bu. Arap ülkelerini parçalamak, islam coğrafyasını zayıflatmak, birbirine düşürülmüş ülkeler sayesinde İsrail'in güvenliğini sağlamak, bölgeyi enerji kaynaklarına konarak yönetmek gibi çıkar savaşına giren bir BATI vardı karşımızda. Paranın Firavunu aile şirketleri tarafından seçilen ve yönetimlerde tam teslimiyetle çalışan başkanlar, Ortadoğu'yu kan gölüne çevirme projesine yıllardır seyirci kalıyorlar. Obama da kılını kıpırdatmayarak seyirciler içinde yerini aldı.
Hatta askerler ve CIA ajanları ile seçimi kazanan Trump'ın deyimiyle "DEAŞ'ıkurup bölgeyi parçalara ayıran" da oydu. Kaynak sağlamdı, bu tarihi bir itiraftı.
Bugün dünyada çıkarlar için inanılmaz oyunlar sergileyen bir vahşet ağı var.
Bakın ABD kongresi ve Hava Kuvvetleri Komutanı bu hafta başında "En büyükdüşmanımız ÇİN" diyor. Evet ekonomik olarak hızla büyüyen, Ukrayna ve Rusya'da toprak satın alan, Avrupa'da milyarlarca dolarlık emlak ve Amerika'da şirketleri satın alan Çin korkutuyor. Çünkü Çin ekonomik olarak inanılmaz büyüyor. Komünizmle yönetilen, dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan, Hindistan, Tayland, Japonya'ya kadar yakınındaki birçok ülkeyle sorunlu olan Çin bir anda dünya devi haline geldi. 2050'de yıllık 22 trilyon dolarlık geliri geçerek ABD'yi geride bırakacağı öngörülüyor. Amerika'nın bu tabloya bakarak "En büyük düşman" ilan ettiği Çin'i kim bu hale getirdi peki?
Kapitalizmle kim tanıştırıp "PARA"ya boğdu. Hadi gelin o listeye bir yolculuk yapalım. 400 dünya devi marka ve binin üzerindeki Amerikan şirketi Çin'de üs kurdular. BP, Motorola, Royal Dutch Shell Group ve Samsung gibi çokuluslu firmalar ülkedeki en büyük yatırımcılardandır. Apple, General Electric, Intel, Microsoft , Nike, Ford, Lenova, AIG, Alcatel, Carefour, Nestle, Siemens ve P&G gibi dev firmalar Çin'de faaliyetlerini sürdürmektedir. Ve ülkede en büyük güç Rotschild hanedanına ait HSBC Bankası'dır. Arka plandaki birçok operasyonu bu banka gerçekleştirmektedir.
Amerika'nın "EN BÜYÜK DÜŞMAN" ilan ettiği Çin'i "DEVASA" bir ülke haline getiren de Amerikan şirketleridir. Tüm kaossavaş planlarının ardında hep "PARA" ve "Şirketler" karşımıza çıkmaktadır. Suriye'de 80 bin çocuğun ölümünün ardında da "PARA" vardır. "Asla savaşmayacağız,sadece ülkemizi büyüteceğiz" diyen Trump'ı da bir kimyasal silahla savaşın içine sokan da bu Paranın Firavunlarıdır. Rusya bugün "Artık havada uçuşlarımızlailgili ABD'ye haber vermeyeceğiz. Amerikan uçaklarının bizimkilerlekarşı karşıya gelme riski var" tehdidindebulundu. Bir el tıpkı geçmişte bize yaşatıldığıgibi "ABD-Rusya" krizi çıkarmak içinuğraşıyor, Esed burada piyon. Katiller zatenpiyon olmaktan öteye geçemez. Rusyaile yakınlaşmayı Amerika'da kimlerinistemediğini artık bilmeyen yok. Küreselsermayenin tüm medyası "Trump Rusajanı, Moskova ABD seçimlerinemüdahale etti" diyerek hala saldırıyor,soruşturma derinleşiyor. Aynı küreselsermaye medyası şimdi de "Rusya Fransaseçimlerine de müdahale edecek"diye yaygara yapıyor. Dünyayı birileri kangölüne çevirmek için büyük uğraş veriyor,tezgahların patlama yaşadığı bir dönemdeyiz.
Böyle bir dönemde biz ne yapacağız? "Evet" diyen kendi vatandaşlarını denize dökmekten bahseden, dış politikadan uzak, dünyadan zerre kadar habersiz, sadece 63 ülkenin cirit attığı Suriye için "Ne işimiz var bizimburada" diyenlerle mi gideceğiz? Ama ne?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.