İntihar değil "planlı cinayet" çıktı! İşte adım adım cinayetin anatomisi
Tüm Türkiye’nin konuştuğu Güllü cinayetinde perde aralandı. Kızı Tuğyan’ın arkadaşının itirafının ardından gizem aydınlanırken, muhabirlerimiz Yusuf Gül ve Özgür Yıldız, Güllü’nün evinin önünden yeni delillere ulaşmaya çalışarak cinayete giden adımları tek tek anlattı.
Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter tutuklandı (Arşiv)
GÜLLLÜ'NÜN KIZI TUTUKLANDI
Güllü'nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter, "tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek" suçundan tutuklanırken, Sultan Nur Ulu hakkında ise ev hapsi kararı verilmişti.
Tuğyan Ülkem Gülter (Solda) ve olay günü aynı odada bulunan arkadaşı Sultan Nur Ulu (Sağda) Arşiv
CİNAYETİ ELE VEREN İTİRAF: KIZI İTTİ
Cinayeti ortaya çıkaran kritik delilin, Güllü'nün ölüm anında yanında bulunan kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in arkadaşı Sultan Nur Ulu'nun ifadesi olduğu öğrenildi. Ulu, ifadesinde Tuğyan'ın cinayeti işlediğini, annesini pencereden ittiğini itiraf etti.
Öte yandan Ulu, süreç boyunca Tuğyan'ın kendisine "Ben yanarsam ikimiz de yanarız" şeklinde tehditte bulunduğunu ileri sürerek, bu sözler nedeniyle korktuğu için kimseye durumu anlatamadığını savundu.
EKİPLERİMİZ HABER NÖBETİNDE
Güllü'nün ölümüne ilişkin soruşturmada perde aralanırken, ekiplerimiz haber nöbetini sürdürüyor. Güllü'nün hayatını kaybettiği evin önünden gelişmeleri aktaran muhabirlerimiz Yusuf Gül ve Özgür Yıldız, olay yerinden son detayları paylaşarak yeni bulgulara ulaştı.
Ekiplerimiz, Güllü’nün öldüğü evinin önünde haber nöbetinde (Ekran Görüntüsü)
IŞIKLARI YANAN EVDE KİM VAR?
Muhabirimiz Özgür Yıldız, haber nöbeti sırasında dikkatlerini çeken en önemli detaylardan birinin Güllü'nün evinin yaklaşık iki gündür ışıklarının açık olması olduğunu belirterek, "Evin içinde şu anda kimse bulunmuyor. Buna rağmen ışıklar yanıyor ve kapıyı ısrarla çalmamıza rağmen kimse açmıyor" ifadelerini kullandı.
Olay yerindeki gelişmeleri aktaran muhabirimiz Yusuf Gül, soruşturmada öne çıkan önemli detaylara dikkat çekti. Gül, Tuğyan'ın ilk ifadesinde ünlü sanatçıyla arasının iyi olduğunu, evdeki zeminlerin kaygan olduğunu ve annesinin temizlik konusunda titiz davrandığını, yerlerin Arap sabunuyla yıkandığını öne sürdüğünü hatırlattı.
Ancak bilirkişi heyeti tarafından yapılan kapsamlı incelemelerde bu iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirlendi. Daha önce Yalova'nın Altınova ilçesinde benzer bir yüksekten düşme vakasında da görev alan aynı bilirkişi heyetinin, o olayda cinayet tespiti yaptığı öğrenildi. Güllü'nün ölümüyle ilgili soruşturmaya da aynı heyetin atanması dikkat çekti.
Güllü’nün düşerek hayatını kaybettiği evinin önünde ekipler tarafından olay yeri incelemesi yapmıştı (Ahaber.com.tr-Arşiv)
BURSA KRİMİNAL RAPORU: ZEMİNDE KAYGANLAŞTIRICI MADDEYE RASTLANMADI
Olay yerinden alınan zemin numunelerinin Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı'na gönderildiğini belirten Gül, yapılan analizlerde ne Arap sabununa ne de zemini kayganlaştıracak herhangi bir maddeye rastlanmadığını ifade etti. Bu bulgularla birlikte, evin zeminlerinin kaygan olmadığı da netlik kazandı.
Soruşturma kapsamında apartman ve çevresindeki güvenlik kameralarının, giriş ve çıkış noktalarının da ayrıntılı şekilde incelendiği bildirildi. Yetkililer, olayın yaşandığı noktaya ilişkin tüm detayların titizlikle değerlendirildiğini ve soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğünü kaydetti.
Soruşturmaya ilişkin bir diğer kritik ayrıntıyı ise muhabirimiz Özgür Yıldız aktardı. Yıldız, dosyada yer alan ifadelerde, Tuğyan'ın çocuğuna bakan bakıcının oğlu Osman'ın dikkat çekici bir itirafta bulunduğunu belirtti.
Edinilen bilgilere göre, Güllü'nün yaşadığı binada iki ayrı giriş bulunuyor. Güllü'nün çoğunlukla bu girişlerden birini kullandığı ifade edilirken, söz konusu noktanın binada "kör nokta" olarak değerlendirilen bir alan olduğu kaydedildi.
Osman'ın ifadesinde, Tuğyan'ın bu noktayı işaret ederek binadaki kör noktadan bahsettiği aktarıldı. Binanın bu bölümünde yalnızca tek bir güvenlik kamerasının bulunduğu ve kameranın giriş-çıkış anlarını net şekilde görmediği belirtildi. Bu alanın kör nokta olarak değerlendirildiği vurgulandı.
Tuğyan Ülkem Gülter’in telefon mesajlarında annesiyle ilgili kan donduran ifadeler ortaya çıktı (Ahaber.com.tr-Arşiv)
"BİNANIN KÖR NOKTASINI GÖSTERİP CİNAYET TALİMATI VERDİ"
Osman'ın savcılık ifadesinde, Tuğyan'ın bu noktayı göstererek, "Bu binanın kör noktası burası, annemi burada öldürmeni istiyorum" şeklinde sözler söylediğini öne sürdüğü de soruşturma dosyasına yansıdı.
Soruşturma dosyasına yansıyan ifadelerde, söz konusu planın birden fazla kez dile getirildiği ortaya çıktı. Yapılan saha çalışmalarında çevredeki binalar ve güvenlik noktaları da incelendi. Osman'ın ifadesinde, binanın bu bölümünde başka bir güvenlik kamerasının bulunmadığını Tuğyan'ın kendisine defalarca söylediği, annesini bu noktada öldürebileceğini ifade ettiği ve bunun karşılığında kendisine bir daire vereceğini, geleceğini ve ailesini kurtaracağını vaat ettiği öne sürüldü.
Öte yandan, "Bir kız neden annesini öldürmek istesin?" sorusu da soruşturmanın merkezindeki başlıklardan biri oldu. Bu soruya ilişkin elde edilen bilgilere göre, Tuğyan ile Güllü arasındaki ilişkinin uzun süredir sorunlu ve dengesiz olduğu belirtildi. Tuğyan'ın yasak bir ilişki yaşadığı, bu ilişkiden hamile olabileceğinden şüphelendiği ve bu durumun anne-kız arasında sık sık tartışmalara yol açtığı öğrenildi. Tuğyan'ın savcılığa verdiği 17 sayfalık ifadesinde de hamilelik şüphesi taşıdığını, annesinin bu ilişkiye kesinlikle karşı çıktığını ve aralarındaki gerilimin bu nedenle arttığını anlattığı kaydedildi.
Şarkıcı Güllü’nün balkondan düşerek hayatını kaybettiği ev (Arşiv)
KAN DONDURAN MESAJLAR: BU KADINI NASIL ÖLDÜREBİLİRİZ?
Bu kapsamda daha önce A Haber tarafından gündeme getirilen WhatsApp yazışmaları da yeniden dikkat çekti. Tuğyan'ın arkadaşı Bircan'a gönderdiği mesajlarda, "Annemi öldürmek istiyorum. Bu kadından kurtulmak istiyorum. Bu kadını nasıl öldürebiliriz? Senin çevren geniştir" ifadelerini kullandığı öne sürüldü.
Olayın yaşandığı noktaya ilişkin incelemeler de sürüyor. Binanın çıkışını gören güvenlik kamerasının bulunduğu alanın, şüphelilerin olay sonrası hızla binayı terk ettiği nokta olduğu tespit edildi. Görüntülerde, yaşanan panik anlarıyla birlikte binadan hızlı şekilde ayrıldıkları belirlendi.
Muhabirimiz Özgür Yıldız da soruşturmanın geçmişe dayanan bir sürece işaret ettiğini aktardı. Yıldız, Tuğyan'ın yalnızca Bircan'a değil, arkadaşı Çağrı'ya da daha önce "Annemden kurtulmak istiyorum, annemi öldürmek istiyorum" şeklinde mesajlar attığının ifadelerde yer aldığını belirtti. Bu durumun, olayın anlık bir gelişme olmadığını, aylar hatta yıllar boyunca biriken öfkenin sonucu olabileceğini gösterdiği vurgulandı.
Yaklaşık 2,5 aydır Çınarcık'ta saha çalışması yürüttüklerini belirten Yıldız, bu süreçte komşular ve çevredeki kişilerle yapılan görüşmelerde de benzer anlatımların dile getirildiğini, Tuğyan'ın çevresine defalarca annesinden kurtulmak istediğini söylediğine dair beyanların bulunduğunu ifade etti.
A Haber muhabirleri Yusuf Gül ve Özgür Yıldız, haber nöbetini sürdürerek Güllü’nün ölüme giden sürecini adım adım aktardı (Ekran görüntüsü)
A HABER GÖRÜNTÜLEDİ: IŞIKLAR AÇIK EV BOŞ
Olay yerindeki incelemeler sırasında dikkat çeken yeni ayrıntılar paylaşıldı. Muhabirlerimizin aktardığı bilgilere göre, evde lambalar yanmasına rağmen içeride kimsenin bulunmadığı görüldü. Yapılan gezinti sırasında, söz konusu alanın lavabonun arka duvarına denk geldiği, hemen arka bölümde ise Tuğyan'ın odasının yer aldığı belirtildi. Aynı noktada, binadan çıkışı gören güvenlik kamerasının bulunduğu tespit edildi.
Yetkililer, ilk görüntü kaydını alan kameranın bu noktada olduğunu ifade ederken, alanın depo olarak kullanıldığı ve içeride bazı eşyaların bulunduğu da gözlemlendi. Olayın tam olarak bu bölümün arka tarafında yaşandığı değerlendiriliyor.
Ekiplerimiz, Güllü’nün hayatını kaybettiği evde haber nöbetini sürdürürken önemli detaylara ulaştı (Ekran görüntüsü)
ŞİFRELİ KAPIDA KRİTİK DETAY: GÖZ TANIMA DEVRE DIŞI KALDI, MANUEL GİRİŞ YAPILDI
Şifreli giriş kapısının bulunduğu alana gelindiğinde ise binanın iç güvenlik sistemi dikkat çekti. İfadelerde, evde çocuk ve torun bulunduğu gerekçesiyle birçok noktaya güvenlik kamerası taktırıldığı söylendi. Ancak incelemelerde, bazı kameraların fişlerinin çekili olduğu, bazılarının ise çalışır durumda bulunduğu belirlendi.
Ayrıca şifreli kapıda göz tanıma sistemi, parmak izi okuyucu ve şifreyle giriş seçeneklerinin yer aldığı, ancak olay anında "göz teması kurulamadığı" yönünde sistem uyarıları bulunduğu ifade edildi. Bu durumun, kapının otomatik açılmasını engellediği ve giriş için manuel işlem yapılmasını zorunlu kıldığı aktarıldı.
Olay yerindeki çok sayıda kamera ve güvenlik önlemi, soruşturma kapsamında delillerin teyidi açısından kritik önemde değerlendirilirken, uzman görüşlerine de başvurulacağı belirtildi.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN