"Darbeciler bebeği ateşe attı" Myanmar'da korkunç olay!
Myanmar'da yönetime el koyan ordunun darbe karşıtlarına yönelik sert müdahalesi sürüyor. Uzmanlar ülkenin iç savaş sürüklendiği yorumlarını yaparken, bölgedeki son durumu Arakanlı aktivist Nay San Lwin A Haber'e anlattı. Lwin, darbecileri çocukları acımadan öldürdüğünü hatta bir bebeği ateşe attığı söyledi. A Haber Dış Haberler Editörü Eda Ulusoy'un özel röportajı...
"MYANMAR'DA ORDU 'SOYKIRIM' YAPIYOR!"
Lwin: Şu an Myanmar'da ordu, insanlığa karşı, ülkedeki tüm popülasyona karşı suç işliyor. Temel olarak, ordu insanlığa karşı "soykırım" suçunu işliyor. Geçmişte Arakanlılar da dahil olmak üzere diğer etnik gruplara karşı savaş suçu işleniyordu. Ama şimdi bunu tüm nüfusa karşı yapıyorlar. Kimse güvende değil. İnsanları vahşice öldürüyorlar. 2 ay içerisinde 600'den fazla kişi öldürüldü.
Soru: Myanmar'daki durumu yakından takip eden uzmanlar ülkenin iç savaşa sürüklendiği yorumunu yapıyor. Son olarak, BM Myanmar Özel Temsilcisi de 'iç savaş olasılığı artıyor' uyarısını yaptı. Siz bu yoruma katılıyor musunuz?
Lwin: İç savaş açısından bakacak olursak Myanmar'da zaten çok uzun süredir iç savaş var. Ama darbeden sonra barışçıl protestolar yapılmaya başlandı. Bu bir hareketti ama şimdi bir devrime dönüştü. Ve yakında da silahlı bir devrime dönüşecek. Çünkü ordu hiçbir şeyi umursamıyor. ABD, Kanada, İngiltere, Avrupa Birliği yaptırım uyguluyor. Yine de hiçbir şeyi umursamıyorlar. Bu değişmeyecek. Ne zaman Birleşmiş Milletler'den ya da ABD'den açıklama gelse onlar daha çok suç işliyor. Yani başka bir alternatifimiz yok.
Birleşmiş Milletler'e sorumluluklarını artırmaları için yalvarıyoruz ama bu konuyu masalarına bile almıyorlar. Yani orduya karşı savaşmaktan başka çaremiz yok. Bence ülkedekiler etnik silahlı gruplarla işbirliği yapacak. Etnik silahlı gruplarla, federal bir ordu kurmak istiyorlar. Bu olduğunda büyük bir savaş çıkacak. O zaman uluslararası kamuoyu buna "iç savaş" diyecek. Ama iç savaş Myanmar'da 60 yıldan fazla süredir yaşanıyor.
Soru: Tabi bir taraftan da Arakanlı Müslümanlar var. onlar zaten uzun süredir Myanmar ordusu ve Budist çetelerin soykırımıyla karşı karşıya. Peki darbeden bu yana Myanmar'daki Müslümanlar için durum ne yönde ilerliyor?
"ÇOK ENDİŞELİYİZ"
Lwin: Oldukça endişeliyiz. Şu anda Arakan'da kalan yaklaşık 600 bin kişi var. Çok endişeliyiz. Biz her ne kadar bu darbeye karşı olsak da, sokaklara çıkamıyoruz çünkü Arakandakiler Almanya'dayken ziyaret ettiğim Auschwitz gibi toplama kamplarını anımsatan şartlarda kalıyor. Pek çoğu köylerini terk edemiyor. Arakanlılara yönelik bu durum 1970'lerden bu yana devam ediyor. Taciz, istismar, işkence... Hepsi yaşanıyor. Soykırım halen devam ediyor.
Soru: Peki tüm bu yaşananlar nasıl son bulacak? Kısa süre önce, ülkedeki muhalif siyasetçiler 'protestocuları orduya karşı savunma' sözü verdi. Bundan sonra neler yaşanacağını öngörüyorsunuz?
"DARBECİLER BEBEĞİ ATEŞE ATTI"
Lwin: Myanmar'da tek bir seçenek var. Darbeciler "terör grubu" olarak tanınmalı. Onlar gerçekten terör estiriyor. Onlara ordu diyemeyiz. Onların yaptıkları teröristlerin yaptıkları kadar kötü. Çocukları öldürüyorlar. Bunların aynılarını Arakanlılara da yaptılar. Bir kere bir bebeği ateşe attılar. Bunun sona ermesi gerekiyor. Yaptırımları ve baskıları umursamadıkları için tek seçenek askeri müdahale. Rusya ve Çin'in engellemeleri nedeniyle Birleşmiş Milletler'den düzgün bir karar çıkamıyor.
Soru: Siz Arakanlıların haklarını savunan bir aktivist olarak buradan dünyaya neler söylemek istersiniz?
Lwin: Arakanlılar 40 yıldan fazla süredir acı çekiyor. Soykırım 1978'de başlamıştı. Şimdi ülkede kalan yalnızca 600 bin Arakanlı var. 2 milyondan fazlası sürgünde. Bu ordu güçten vazgeçmeyecek. Bunun sona ermesi gerekiyor. Ancak ondan sonra insanlar özgürlüklerine kavuşacak. Dünya neden söz konusu Myanmar olunca yaşananlara sessiz kalıyor?