Önce, her türlü siyasi düşünce ve unvandan bağımsız olarak ve mutlak surette gözettiğimiz ilkeleri bir kez daha kayda geçirelim. "Lekelenmeme hakkı kutsaldır.Hakkında kesin hüküm kuruluncayakadar kişi suçsuzdur. Şüphedensanık yararlanır. Soruşturma gizliliği esastır!" Pratik hayatta prensiplerle uygulamaların ne kadar örtüştüğü bir tartışma konusudur. Gayretler de ideal olana yakınsamaya dönüktür. Şimdi gelelim o kritik soruya... "Ekrem İmamoğlu, cumhurbaşkanıadayı olmasa idi adli takibata uğrarmıydı?"
İmamoğlu fanatikleri ile Tayyip Erdoğankarşıtlarının bu noktadaki cevapları malûm.Ama bu genel kabuller, eldeki verilerle ve gerçekprofille örtüşmüyor. Nedeni de o kadar karmaşıkdeğil. Zira İmamoğlu da onun genel başkanseçtirdiği Özgür Özel de mızrağın çuvalasığmadığını biliyor ve tedbir almaya çalışıyordu.
Bu hususun, Ekrem Bey bakımından göstergesi çok açıktı. Beşiktaş Belediyesi'ne operasyon düzenlendiği sabah saatlerinde İmamoğlu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısına ulaşma girişimi ve kısa mesaj göndermesi, radara yakalandığını bildiğinin işaretiydi.
Özel ise "Erken seçimin cumhurbaşkanıadayı da erken belirlenir" söylemiyleEkrem İmamoğlu üzerinden bir taşla birden çokkuş vurmayı denemekteydi. 1- İmamoğlu'na cumhurbaşkanı adayı sıfatıyla -güya- siyasi zırh kazandırılması hedeflenmişti. 2- Duyum alındığı anlaşılan soruşturmanın kapsamının -muhtemelen- değiştirilebileceği umulmuştu. 3- İmamoğlu'na gözaltı/tutuklama işlemi yapılmasının "siyasi mağduriyet" yaratacağı hesaba katılmıştı. 4- Bir iletişim stratejisiyle adli sürecin ana ekseninden çıkarılarak kolaylıkla siyasallaştırılabileceği düşünülmüştü. 5- İmamoğlu rüzgârının sürdürülmesi, Ekrem Bey'den daha önemli hale gelebilecekti. Özetle... Ekrem İmamoğlu, organik görünümlü seçim kampanyası ve belediye başkanlığını kazanma performansını, halka yaslanarak sürdürmekten zamanla uzaklaşmış, bir güç ve çıkar ağının merkezine oturmuştu. Er ya da geç lâstik patlatacağının farkına vararak, karşı atağa kalkmayı tercih etmişti. Gelinen aşamada... CHP Genel Başkanı Özel, "erken seçim senaryosuna" dayalı yeni bir fazı yönetmeye soyunmuştur. Nedir o faz? 1- Ekrem Bey cezaevindedir ve kendisi külfete katlanırken, nimetin paylaşılmasından rahatsızdır. 2- Dikkatlerin Ekrem İmamoğlu ve mağduriyet algısında yoğunlaşması CHP için yaşamsal öncelik kazanmıştır. 3- MansurYavaş'ın CHP yörüngesinden çıkma ihtimali, İmamoğlu-Özel ikilisinin "kazanma planını" sekteye uğratabileceği için ona da sembolik devlet görevi vaat edilmiştir. 4- Yavaş Cumhurbaşkanı-İmamoğlu Başbakan formülü, konjonktürün ürünü, vakit kazandırması beklenen cin fikirdir. 5- CHP'nin, sanki seçim kazanmış gibi makam dağıtımına soyunması toplumun bilinçaltına oynamasından ibarettir. Ve nihayet...
Algının, olgunun önüne geçtiği, hatta gerçek kabul edildiği bir dönemin kapıları açılmıştır. İmamoğlu'nun hâlâ etkinliğini koruyan ekibi, soruşturma aşamasındaki sorular üzerinden bilhassa taraftarlarını sevk ve idare etmektedir. Yani, özellikle seçilmiş kimi arama tutanaklarının paylaşılması, suç geliri aklama şüphesine dönük bazı soruların sızdırılması suretiyle masumiyet imajı kurgulanması siyasi kurnazlık eseri gibi durmaktadır. Böylece, "Dosya boş.Kuvvetli delil yok. Bula bula gizli tanıkifadesi bulmuşlar" türü açıklamalara zemin oluşturulmuş, algı çarpıtması pekiştirilmiş, soruşturma hatta kovuşturma süreci değersizleştirilmek istenmiştir. En başta yazdığım gibi...
Kimse hakkında "peşin hüküm verme"konumunda değiliz. Gerçeklerin şeffaf bir şekildeortaya çıkmasının, Türkiye'yi yönetmeyetalip olan veya bundan sonra bu işe soyunacaklaraibret ve gösterge olmasından yanayız! NOT: 1 Mayıs'ı Emek ve DayanışmaGünü olarak "tatil ilân etmek" muhafazakâr-demokrat bir partiye nasip oldu.1 Mayıs'ı çatışma alanına çevirmek isteyenlerbir yanda... Emekçinin yerini algoritmalara,robotik kodlamalara bırakmayahazırlananlar diğer yanda...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.