MELİH ALTINOK

Henüz tam olarak hissedemediğimiz Yeni Çağ'ın yeni iletişim mecraları, yazılı basını zorluyor.
Basın kuruluşlarının bu sürece uyum sağlamları kuşkusuz zor ve sancılı olacak. Sektörde daralma kaçınılmaz.
Şimdi de Hürriyet'te büyük tenkisat var. Kırka yakın gazeteci işinden çıkartıldı. Bu duruma tepki olarak istifa edenler de var.
Tepkilere baktım, daralamaya giden şirketin, önce siyasi duruşu ve yayın politikasıyla uyumlu görmediği isimlerin üzerini çizdiği söyleniyor.
Ancak Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök vs. yerli yerinde.
E kovulanların hiçbirisi de muhaliflikte düne kadar kasıp kavuran bu arkadaşların eline su dökemez değil mi?
Demek ki tenkisatın arkasında bilmediğimiz başka gerekçeler de var. Neyse belki Ahmet arka planını yazar da biz de öğreniriz...
Bütün meslektaşlarımıza geçmiş olsun. Umarım en kısa zamanda kafalarına daha çok uyan, sahiplenebilecekleri yeni mecralarda iş bulurlar.

***

Hürriyet'teki sarsıntıyı düşünürken aklıma ister istemez kovulmalarım, istifalarım geldi...
Taraf yönetimi, 17-25 Aralık'tan sonra saflar keskinleşince, yayın politikasına uymadıkları gerekçesiyle bazı arkadaşlarımızı kovmuştu. Biz de (Sanırım 25 yazar) topluca gazeteden istifa etmiştik.
Muhtemelen patron da bizden sonra rahat bir nefes almıştı. Ancak bizler gittikten sonra sadece FETÖ'cülerin kaldığı gazete iyice raydan çıkacak, örgütün bültenine dönüşecek ve sonunda da kapatılacaktı.
Show TV'deki sabah programım da siyasi belirsizlikle sonuçlanan 7 Haziran seçimlerinde sandıklar sayıldıktan hemen sonra bitirilmişti. Apar topar, alelacele, bir telefonla...
Bu dönemlerde bir kısım medyada yapılan haberler, atılan başlıklar da aklımda elbette:
"Kovuldu!"
"Sonunda..."
"Kapının önüne koydular!"

***

Evet, her gazetecinin kişisel hikayesi farklı olsa da tüm dünyada basının gidişat belli...
Konvansiyonel basın işlevi kaybediyor, dijital medya yükseliyor.
Aslında bu durum yerleşik pozisyonlar düşünülünce bir felaket senaryosu gibi görünse de sadece ilerlemenin bir aşaması...
Çocukların, ergenlerin haber alma alışkanlıklarına bakın... Bizler için belirsizlik olan çoktan onların normali oldu bile...
Dolayısıyla ah edip vah etmeyi bırakıp, gazeteciler için farklı imkanlar doğuran, değişik kanallar açan bu yeni çağa kafa yormak şart.
Çünkü tatmin araçları değişse de ihtiyaçlar yok olmuyor.
Enseyi karartamayın.