MEHMET BARLAS

İç siyasetin fırtınalı günlerinden biraz uzaklaşıp nefes almanın en kolay yolu, ABD Başkanı Donald Trump'ın yaptıklarına ve söylediklerine takılmaktır. Trump'ın davranışları ve söylemleri öylesine ciddiyetten uzaklaştı ki, onu bir rahatlatıcı ve güldürücü öğe olarak görmek galiba daha doğru olmaya başladı.
Trump'ın bir günlük marifetlerini sıralayalım:

Şimdi de Çin'e taktı
Trump, Fox News kanalına verdiği demeçte, Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşından oldukça mutlu olduğunu, görevde olduğu sürece Çinin süper güç olamayacağını söyledi ve şöyle konuştu:.
"-Milyarlarca dolar alıyoruz. Net olarak görülüyor ki Çin bizim kadar iyi durumda değil. Çin´in ekonomisi çok iyi değil. Bizim ekonomimiz fantastik durumda. Eğer Hillary Clinton başkan olsaydı, şu an Çin bizden daha iyi durumda olurdu. Ama şimdi bize yaklaşamazlar bile. Ben görevde olduğum sürece, Çin asla süper güç olmayacak"

Huawei hedefte
Bu arada Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, ABD Ticaret Bakanlığı'nın ülkenin ulusal güvenlik çıkarlarını koruma amacıyla ABD'li şirketlerin Huawei ile çalışmasını yasaklamasının ardından alınacak önlemler için "Bekleyin ve görün" uyarısı yaptı.

İran'ı tehdit etti
Trump, Twitter hesabından da İran'la gerilimi artırabilecek bir açıklama daha yaptı. Donald Trump, "Eğer İran savaşmak istiyorsa, bu İran'ın resmen sonu olur. Bir daha ABD'yi asla tehdit etme!" dedi.

Irak ürktü
Irak'ta Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, ülkesinin, ABD ve İran arasında savaş olasılığına karşı ciddi tutum sergilememesi halinde, iki taraf arasında çıkacak bu savaşın Irak'ın sonunu getireceği uyarısında bulundu. CNN TÜRK Irak'ta Sadr Hareketi lideri Mukteda es- Sadr, ülkesinin, ABD ve İran arasında savaş olasılığına karşı ciddi tutum sergilememesi halinde, iki taraf arasında çıkacak bu savaşın Irak'ın sonunu getireceği uyarısında bulundu.

Suudiler köpürtüyor
Bu arada ABD'nin İran'ı kuşatma harekatına Suudi Arabistan da katıldı. Riyad yönetimi, medyası üzerinden İran'a "nokta operasyon" isterken, Körfez İşbirliği Konseyi ve Arap Birliği'ne üye ülkeleri de 30 Mayıs'ta olağanüstü zirveye çağırdı. Suudiler "güvenlik ve istikrar" toplantılarını Mekke'de yaparak İran kuşatmasına dini bir anlam yüklemeyi planlıyor.