Sadece bölgenin değil dünyanın gözü kulağı iki gündür Türkiye'nin üzerinde. Çünkü Türkiye'de, dışarıdan bakanların, hatta içeride olup da aklı dışarıda olanların anlamakta zorlandığı önemli şeyler oluyor...
Bu yüzden Başkan Erdoğan'ın dün yaptığı konuşma "tarihi" ilan edildi ve merakla beklendi.
Gerçekten de konuşma tarihiydi ve her satırında dünün tek tipçi, darbeci zihniyetine yönelik eleştiriler, bugün yaşanan küresel kuşatmalara ilişkin cesur tespitler ve geleceğin siyasetine yönelik umut verici ipuçları vardı.
Yeni dönemin şifresi BaşkanErdoğan'ın şu sözlerinde saklıydı: "Bugün büyük ve güçlüTürkiye'nin şafağı söküyor. Şimdioturup konuşacağız. Silahlarla veşiddetle değil, kavga için değil,muhabbet ve kardeşlik için, aradakiterör engelini kaldırarak yüz yüze,gönül gönüle konuşacağız."
Bu sadece soyut bir vaat değildi. Ülkeninson 24 yılına damgasını vuran bir DevletBaşkanı'nın "teröre" zemin sunan sistemeyönelik samimi özeleştirisini de içeriyordu: "Bunda elbette devletin bazıyanlış uygulamalarının da payıvardı. Beyaz Toroslar, faili meçhuller,Diyarbakır Cezaevi bunlardanbiriydi. Yakılan köyler, bir gecedegöçe zorlanan insanlar, evladıylacezaevinde Kürtçe konuşamayananalar, işte bu yanlış uygulamalardanbiriydi. Hukuk ve meşruiyetdışı mücadele yöntemleri, terörübitirmek yerine tam tersine körükledi,büyüttü, terör örgütüne istismaredeceği elverişli bir zeminsundu." Başkan Erdoğan, Türkiye'nin içindençıkamadığı bu kısırdöngüyü değiştirmekiçin çok ciddi adımlar attı, siyasi riske girdi,ısrarla çözüm süreçleri başlattı. Ve nihayet, 9ay önce MHP Lideri Devlet Bahçeli'ninezber bozan çıkışıyla başlatılan "terörsüzTürkiye" projesiyle bugünlere gelindi. "Türkiye uzun, acılı, sancılı, gözyaşlarıyladolu bir sayfayı dün itibarıylakapatmaya başlamıştır. Bugünunutmayalım, yeni bir gündür."
'BERABER YÜRÜYECEĞİZ'
Şimdi gelin dünkü tarihi konuşmanın iç siyasete ve bölgeye yönelik yeni ipuçlarına bakalım.
İlki iç siyasete yönelikti. BaşkanErdoğan ilk kez DEM Parti'yle ilgili çarpıcıbir bilgi verdi: "Şimdi AK Parti, MilliyetçiHareket Partisi, DEM, biz en azındanüçlü olarak bu yolda beraberyürümeye karar verdik. Derdimizvar, dertliyiz; derdimiz olduğunagöre, dertli olduğumuza göre, el eleverdiğimize göre Allah'ın izniyle bizbu engelleri aşarız."
Bu açık bir ittifakın ve sivil bir anayasayapmanın da ilk işareti.
TÜRK-KÜRT-ARAP BİRLİKTELİĞİ
İkinci önemli vurgu ise bin yıllık Türk-Kürt kardeşliği öne çıkartılırken, "DışKürtler" meselesinin de unutulmamasıydı. Bildiğim kadarıyla ilk kez dış Kürtlere yönelik yeni bir paradigma devreye sokuyor: "Burada şunu da tüm samimiyetimleifade etmek istiyorum; sadeceKürt vatandaşlarımızın değil,Irak ve Suriye'deki Kürt kardeşiminmeselesi de unutmayın bizimmeselemizdir. Onlarla da bu sürecigörüşüyoruz, konuşuyoruz ve onlarda çok mutlu. Suriye'deki Kürt kardeşiminde huzur, barış ve emniyetiçinde yaşaması bizim olmazsaolmazımızdır."
Üçüncü önemli nokta, bölgeyi de kapsayan"Türk-Kürt-Arap" birlikteliğinevurgu yapmasıydı: "Türk, Kürt, Arap eğer bir aradaysa,birse, beraberse işte ozaman Türk vardır, Kürt vardır,Arap vardır. Ayrıştıklarında, bölündüklerinde,uzaklaştıklarında isemağlubiyet, hezimet, hüzün vardır. İşte bugün bu kirli oyunu, bu kirlitezgâhı, bu nifak hareketini bozuyor,altüst ediyoruz. Tarih tekerrürediyor. Bugün Türk ile Kürt aralarındaengel olmaksızın tekrarmuhabbetle kucaklaşıyor. BugünMalazgirt ruhu, Kudüs ittifakı,İstiklal Savaşı'nın nüvesi yenidenşekilleniyor."
Birileri hâlâ farkında değil ama Türkiyeyeni bir tarih yazıyor...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.