MAHMUT ÖVÜR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Tek aday ve tek liste" dayatsa da ilçe kongreleri başka bir havada ve bir hayli de çekişmeli geçiyor. Önceki gün İstanbul'un Beşiktaş, Şişli, Ümraniye ve Kağıthane gibi önemli ilçelerinde kongre yapıldı. Bu kongreler önemliydi çünkü İstanbul'u kimin yöneteceğinin işaretini bu kongreler verecekti.
Nasıl verildiğini görmek için önce İstanbul CHP'de kimlerin iktidar savaşı verdiğine yakından bakmak gerekiyor. Bir değil birden fazla grup delegede hakim olmak için kıran kırana bir savaş veriyor.
Sayı çok olsa da savaş ana aksta iki grup arasında geçiyor. Mevcut İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve ona muhalefet edenler.
Kaftancıoğlu'nu destekleyenler arasında önemli isimler de var: İlk sırada ekip olduğu örgütten sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı geliyor.
İkinci sırada Erdoğan Toprak, Onursal Adıgüzel, Gökhan Zeybek ve Tekin Bingöl gibi isimler var. Şişli Belediye Başkanı ile siyaset yapan Aykut Erdoğdu ise pozisyon peşinde.
Karşılarında ise belediye başkanlarından oluşan İstanbul Grubu var. Bu grupta Battal İlgezdi, Ali Kılıç ve Bülent Kerimoğlu başı çekiyor. Bu grubu diğerinden farklı kılan geleneksel CHP tabanına dayanması...
Bir de süreci dışarıdan izliyormuş gibi yapanlar var. Onların başında da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün geliyor. Onların tavrı son anda belli olur.
Ama asıl kavga, Kaftancıoğlu ile onun CHP kimliğiyle problemi olduğunu söyleyen "muhalefet" arasında yaşanıyor. Ve iş öyle bir noktaya gelmiş ki, kongreler adeta barut fıçısı gibi patladı patlayacak. Kılıçlar çekilmiş, taraflar birbirlerine meydan okuyor. Bu mücadelede agresif olan da Kaftancıoğlu... Kaftancıoğlu gittiği her yerde, sözünü sakınmadan ve isim vererek, "İlgezdi, Kılıç ve Kerimoğlu'nu bitireceğim" diyerek meydan okuyor.
Ancak bu okumaların etkili olmadığı kongrelerde ortaya çıkacak. Ancak şu ana kadar yapılan ilçe kongrelerinde muhalefet istediğini elde edemese de arkasındaki büyük desteğe rağmen Kaftancıoğlu da beklediğini bulamadı. Sonuç, önümüzdeki hafta sonu yapılacak kongrelerde belli olacak. Bu da kavganın son ilçe kongresinin yapılacağı 18 Ocak'a kadar süreceği anlamına geliyor.
Muhalefetin belki de en temel sıkıntısı, Kaftancıoğlu karşısına henüz yeni bir isim çıkartamamış olması. Eski İl Başkanı Cemal Canpolat ismi hâlâ ön planda ama bir rüzgar estirmiş değil. Birileri şu sıralar Eren Erdem ismini dolaştırıyor ama "genetik sorun" yaşadıkları Kaftancıoğlu'na itiraz eden CHP tabanının Eren Erdem'e sıcak bakmayacağı söyleniyor.
Kısaca kongre süreci yaşayan CHP İstanbul'da adı konmamış bir muhalefetiktidar savaşı yaşıyor ama niçin yaşandığını da bilen yok. Sadece pozisyon korumak mı? Bu yüzden CHP tabanında kafalar siyaseten çok karışık. Çünkü ABD-Rusya ve Türkiye ilişkisinden, Akdeniz'den Libya'ya uzanan dış politikaya, CHP'nin izlediği yol içselleştirilmiş değil. Aynı şey iç siyasette de geçerli. CHP'nin HDP'yle ilişkiden FETÖ meselesine, Sinan Aygün olayından Yılmaz Ateş'in ihraç edilmesine kadar birçok olayda savrulmalar yaşanıyor.
Kongrelerde ise ne dünya ne de yerel siyaset var, sadece delege hesabı yapılıyor o kadar.