Tarımla ilgili algı operasyonları uzun bir süredir devrede. Süreç son 5 yılda darbelerden, kuşatmalardan sonuç alamayanların çareyi ekonomik kriz tellallığı yapmakta bulmalarıyla başladı. Ve öyle çirkinleşti ki, bu ülkenin ana muhalefet partisi başkanı KemalKılıçdaroğlu, gittiği her ülkede açık açık "Türkiye'yeyatırım yapmayın,turist göndermeyin" çağrısı yaptı.
Hatta hızını alamadı bazı liderlere mektup bile yazdı.
Ama bir sonuç alamadı.
Bu kez ekibiyle birlikte daha "hassas" olduğu hesabıyla tarım konusu üzerinden yürümeye başladı.
Mikrofonu gören veya bir kürsü fırsatı yakalayan her CHP'li, -Faik Öztrak veya Gürsel Tekin örneğinde olduğu gibiısrarla "Ülke battı, tarım bitti" demeye başladı.
İlk argümanları da "saman bile ithalediyoruz" ucuz sloganıydı. Ne yazık ki bualgı operasyonları etkili de oldu. Google'agirin, bu konuda negatif onlarca yazı bulursunuz.
Gerçek rakamlar ise bambaşkaydı.
Saman meselesinin en çok tartışılan 2017 yılına bakalım. O yıl 26 milyon ton saman üretilmiş. İthal edilen miktar ise topu topu 25 bin ton. Bunun 5 bin tonu da ihraç edilmiş.
Kıyamet bu 20 bin ton üzerinde kopuyor.
Kimsenin rakamlara falan baktığı yok.
O yüzden saman alevi gibi o tartışma bitti.
Aynı şey buğdayda da yapıldı. Türkiye'nin birçok konuda olduğu gibi tarım alanında da ciddi yapısal sorunları elbette var. Ancak son yıllarda tarım alanında çok ciddi ve önemli adımlar da atıldı.
Şu tabloya bakın. Türkiye, 2018 yılında 168 milyar dolarlık ihracatla rekor kırarken tarımda da geri kalmadı.
Yıllık tarım ihracatı 17 milyar dolar, ithalatı ise 12 milyar dolar. Bu rakamlarla Türkiye tarımda AB ülkeleri arasındabirinci, dünyada ise 7'nci sırada...
Dikkat ederseniz, "Tarım bitti, buğdayithal eder duruma geldik" diyenlerişin bu yanına hiç bakmıyor. Buğdaylailgili gerçeği ne yazık ki bugüne kadar görevyapan Tarım Bakanları ve bakanlık bürokratlarıda doğru dürüst anlatmadı, anlatamadı.
Şimdi yeni yeni tanıtımlar başladı ama algı da başını alıp gitti. Oysa rakamlar buğdayda da çok farklı... Bakan BekirPekdemirli gittiği ve konuştuğu her yerde şu rakamları veriyor: "Ülkemizin yıllıkbuğday üretim miktarı ortalama 21milyon ton, tüketimi ise 19-20 milyontondur. Rakamlardan da anlaşılacağıüzere ülkemizin buğday üretimitüketimimizi karşılamaya yetiyor." Peki, o zaman neden buğday ithal ediyoruz?
İşte bu sorunun cevabı: "Ülkemizin yıllık yaklaşık 4 milyonton civarında buğday ithalatıbulunuyor. Gerçekleşen bu ithalat dabüyük ölçüde un, makarna, bisküvi,irmik ve bulgur gibi ürünlerin üretimiiçin kullanılıyor, bu ürünler ise ihraçediliyor."O ihracatla ne kazanıldığına da bakalım.
Bakanlığın verdiği rakamlara göre 2002'den bugüne kadar yapılan buğday ithalatı ve ihracatının rakamları şöyle: 15 milyar dolarlık ithal edilen buğdaydan 27 milyar dolarlık ihracat yapılmış. Aradaki fark 12 milyar dolar. Yani 12 milyar dolarlık bir katma değer elde edilmiş.
Bu gerçek muhalefetin derdi değil.
Muhalefetin derdi, siyaset üretip başaramadığını "samanın ya da patlıcan"ın başarması... Bir nevi ekonomik kriz tellallığı...
Bu manipülasyon da tutmadı. Siyasi irade dengeleme siyasetiyle, Tanzim Satış formülünü ve denetimi devreye sokarak muhalefetin hevesini kursağında bıraktı.
Onlara da seçim meydanlarında rahmetli Barış Manço'nun şu dizesini söylemek kaldı: "Bir anda dünyam karardı."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.