Amerika bir zamanlar "demokrasiihraç ederdi", hatırlıyor musunuz?Irak'a özgürlük, Suriye'ye insanhakları, Latin Amerika'ya düzen... Bir de ensevdikleri bahane vardı: "Totaliter rejimlerlemücadele." ABD, "ihraç fazlasıdemokrasi"yi şimdi kendi ülkesine taşıdıdiyebilir miyiz?
California'da ICE ajanları maskelerle, otomatik silahlarla işyerlerini bastı. Suçları göçmen olmaktı. Bazıları 48 saat içinde sınırdışı edildi. Protesto edenlere biber gazı, plastik mermi, ses bombası... Gazeteciler gözaltına alındı. Kimine plastik mermiler sıkıldı. Valinin itirazına rağmen Trump, 2 bin asker ve700 deniz piyadesini sokağa sürdü.
Yetmedi, Trump çıktı ve aynen şöyle dedi:
"Ordumuzun kahraman mensupları, nesiller boyunca uzak diyarlarda kanlarını, ülkemizin California'da yaşandığı gibi bir istilayla ve üçüncü dünya kaosu içinde yok edilmesini izlemek için dökmedi."
Yani özetle: Irak'ta, Afganistan'da, Vietnam'da binlerce Amerikan askeri, o kanı California'da göçmenler rahat yaşamasın diye dökmüş. Meğer savaşlar özgürlükiçin değilmiş, California'daki düzenibozmamak içinmiş. Gerçekten endişeliyiz. Çünkü Amerikan imparatorluğu artık sadece dışarıda değil, içeride de "istila" görüyor. Ve buna çözümleri orduyu sokağa dökmek.
Benzer sahneleri polisin haksız yere öldürdüğü siyah Amerikalılar için yapılan Black Lives Matter/"Siyah Hayatlar Önemlidir" protestolarında da görmüştük. O günlerde de 100'den fazla gazeteci gözaltına alınmıştı. Şimdi de perde farklı, sahne aynı: Protestoyasak, görüntü yasak, itiraz yasak. Amautanma yok.
Amerika artık demokrasi ihraç etmiyor. Totaliterliği ithal etti ve kendi halkında test ediyor. Ve inanın, biz dışarıdan izlerken hiç şaşırmıyoruz. Çünkü o "özgürlükler ülkesi"masalına artık çocuklar bile inanmıyor. Maskeler düştü, figüranlar sustu. Gerçekten endişeliyiz!..
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.