HAŞMET BABAOĞLU

Fark etmeden akışa kapılmamızı istiyorlar...
Yine de fark etmiş olmalısınız...
Teknolojik gelişmelerle bağlantılı bir takım terimlerle hipnotize olmamızı hedefliyorlar.
Mesela "Yapay Zeka" terimi tam öyle...
İşittiğimiz anda "uykuya" geçmemizi sağlayan bir "komut" sanki!

***

Terimin "zeka" tarafına mı aşık olduk, yoksa "yapay" tarafına mı; orası biraz karışık tabii...
Ama mesela plaza insanları içinde "yapay zeka" geçmeyen bir cümle kurmayı artık beceremiyorlar.
Eh, böyle bir durumda CHP'nin yeni genel başkanının hemen ortaya atılmasına şaşırdığımı söyleyemem; meğer adaylarını yapay zekaya sormuşlar...
CHP'de böyle bir "atılganlık" öteden beri var...
Muharrem İnce de emeklilere ve işsiz kalabalıklara "ülkeyi robot teknolojisiyle donatacağız" deyip duruyordu.

***

Özgür Özel'in çıkışı üzerine dün Star'daki köşesinde Esra (Elönü) şöyle yazdı..
"Yalnız Yapay Zeka market kasası değildir. Adaylarınızın kollarıyla kafalarını ayrı ayrı okutup İzmir adayınızın koluyla Ankara adayınızın kafasını karıştırmayın.
Sandığın başına mama sandalyesini çekip oturmuşsunuz, bu durumda mecbur gelsin slogan ..
Yapaysa CHP Yapay..."

***

Gerçekten de konu CHP ise...
2010'dan bu yana partiyi sürekli yeni baştan tasarlayan bir siyasi "zeka"dan söz etmek daha doğru olur...
Sınırlarımızın dışından içeri doğru uzanan bir zeka...
Ve bu yolla koca bir seçmen kitlesinin zihni hamur gibi yoğrulup dönüştürülüyor.
Şimdi görev (vitrine bakarsak) Özgür Özel'de...
Seçimin ardından görevi kime aktarılır, göreceğiz.

***

Malum zekanın (!) işi zorlaşıyor...
Çünkü CHP seçim sonrası dağılmamak için yeni ittifaklara zorlanacak.
Ülkenin muhalif kültürel kodları da bir kez daha dönüştürülecek.
Aklınıza sadece DEM geliyorsa, yanılıyorsunuz...
Zafer Partisi ve benzeri oluşumların CHP'yle ittifaka itilme ihtimali çok kuvvetli...
Görmüyor musunuz?
CHP seçmeninin zihni üzerinde şimdiden "ırkçılık" deneyleri yapılmaya başlandı bile...

***

NOT DEFTERİ
Düşündüğümden başka türlü yaşıyorum: Kafam, yaşadıklarıma yabancı. Yabancıdan fazla bir şey, belki asi, belki düşman. (ATTILA İLHAN / Kurtlar Sofrası)