ERKAN TAN

Sevgili dostlar, aşağıda okuyacağınız duyuru, yoğun gündemin arasında kaybolup gitmesin istedim. Açıklamayı MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Halil ÖZTÜRK yapmış. Diyor ki:
Doğan Medya taraflı haber yapıyor.
Bunu servis ediyor. Algı oluşturmayı hedefliyor. İşte olan olayların gerçeği...
Halil ÖZTÜRK'ün twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklama... "Doğan Medya'nın taraflı servisi ile başlayan ve algı oluşturmayı amaçlayan, MHP'den istifa ederek İP'ye geçti denilen Belediye Başkanı ve sair görevde olanlar, MHP'den ihraç edilmiş veya ihraç süreci devam eden, 2 yıldır da MHP ile fiili bağı olmayanlardır. MHP ayıklanmıştır."

​VAHŞİ VE ACIMASIZ YOKOLUŞ
Bugün; din, dil, ırk, mezhep kavgalarıyla yeryüzünü cehenneme çeviriyorlar. Bunu yaparken de hep geçmişteki ihtilafları, acıları, kavgaları tahrik ediyorlar.
Müslümanların arasına sokulan fitne, kardeş kavgası, hep böyle hassas olayların etrafında dönüyor.
Başımıza sarılmak istenen bela çok açık. Şeytani Üst Akıl dünyayı kana boğmak üzere çalışıyor.
Birbirimizi gırtlaklayalım istiyorlar.

BİRBİRİMİZİ GIRTLAKLAYALIM İSTİYORLAR
Türk, Arap, Kürt, Acem, Sünni, Şii, ortadoğuda yaşayan herkes birbirinin boğazına çöksün istiyorlar. İşte tam da bu yüzden hepimiz, bu iğrenç oyunu iyi anlamak ve başkalarına da iyi anlatmak zorundayız. Birbirimize daha sıkı sarılmak durumundayız. Aksi taktirde parça parça, perişan olacağız.
Onların isteği gerçekleşirse, hiç birimiz bu vahşi ve acımasız yok oluştan kurtulamayız.
Ötekileştirmek, suçlamak, nefret oluşturacak sözler, tavırlar ve davranışlar felaketimizi hazırlar. Tarihi acıları, sıkıntıları, dertlerimizi müthiş bir hassasiyetle ve sorumlulukla ele almak mecburiyetindeyiz.

​KARIŞTIRMAK, KURCALAMAK VE FİTNE
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, daha evvel söylediği "Pısırık Türkiye" işte tam da bugün yaşadığımız uluslar arası sorunlar için geçerli.
Dünyayı yönetmeye iman etmiş Şeytani Üst Akıl Türkiye'yi pısırık istiyor.
Öyle pısırık olsun ki etrafında olan, biten hiç bir şeyle ilgilenmesin.
Ortadoğu, Arap dünyası, İslam dünyası, güç dengeleri, değişen ve değiştirilmek istenen haritalar...
İlgilenemesin... İlgilenecek gücü, takati, enerjisi olmasın olamasın...
Hatırlayalım...
O eski Türkiye nasıldı? Neler yaşanıyordu? Millet ve memleket nasıl idare ediliyordu?
Çok partili koalisyonlarla yönetilen, her kafadan bir sesin çıktığı, her bir partinin kendi kafasına göre takıldığı, birinin kara dediğine, diğerinin ak dediği bir devlet yönetimi...
Memleket böyle idare edilince karıştırmak, kurcalamak, yönlendirmek, dev projeleri engellemek, başlamışsa da durdurmak, fitne atmak, tarafları kavgaya tutuşturmak çok kolay oluyordu elbette...
Yalan mı...?
Öyle olmadı mı...?