ERGÜN DİLER

BİZLER olayları genellikle SİYASİ olarak yorumluyoruz. Oysa bu, en fazla gerçeğin bir kısmına götürür bizi. EKONOMİ yani PARAYI bulmadan gidilecek bir yol yoktur.
Operasyonları anlamak için de daima önce PARAYI görmek gerekmektedir. İnanın gerisi masaldır… Büyük güçler daima GÜÇ ve PARAYI yan yana konumlar.
Oyunlarını da buna göre hayata geçirmek ister. Şimdi bizi yine yakından ilgilendiren bir toplantıya götürmek istiyorum. Hatta iki toplantıya… Aklınıza hemen şu soru gelebilir:
Bu toplantıları da nereden biliyorsunuz? Doğal... Ama sızdırıldığı için biliyorum… Benim dışımda da bilenler var yani… Konu önemli mi önemli… "AKDENİZ" diye uzun süredir boşuna yazmıyorum. Düğüm burada çözülecek gibi… Açalım… ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Beyaz Saray Ekonomi Danışmanı Larry Kudlow 1 Eylül tarihinde önemli bir toplantı yaptı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin iflastan kurtuluşunun tek yolunun Akdeniz'den geçtiğine karar kıldı. Düşünebiliyor musunuz ABD ÇÖKMEMEK İÇİN
AKDENİZ'E TUTUNMAK ZORUNDA… Toplantıdan çıkan ana fikir bu!
ABD Kongre Bütçe Ofisi, 2020 bütçe açığının 3 trilyon 300 milyar dolar olduğu raporunu Steven Mnuchin'e sundu. Raporda sağlık sistemi, sosyal güvenlik, ulaştırmanın 3 yıllık açığının 10 trilyon doları bulacağı yazıldı. Bunu şöyle de okuyabiliriz: AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
ÇÖKÜŞTE… Kesin olan şu ki ABD hiç bu kadar kötü durumda kalmamıştı. Taraflı tarafsız herkes bunu biliyor ve konuşuyor… Bu nedenle AKDENİZ artık ABD için hayati kozlardan biri.
Belki de son şans… Steven Mnuchin, Mike Pompeo ve Larry Kudlow'un dışında önemli ekonomistler ve askeri strateji uzmanları Akdeniz'le ilgili aylardır çalışıyorlardı. Hepsi masanın etrafında buluştu.
Uzaktan bakınca masaya gelen rakamlara odaklanınca şunun altını çizmek zor değil:
Akdeniz, Washington için 20 trilyon dolar anlamına geliyor.
Denizaltındaki trilyon dolarlar evet çok önemli. Ancak İpek Yolu başta olmak üzere Akdeniz'in stratejik üstünlüğü Washington'ın geleceğini belirleyecek.
Şimdi gelin ikinci gizli toplantıya uzanalım… Son günlerde ismi "ERDOĞAN KARŞITLARINA DESTEK VERELİM. TÜRKİYE'DE İKTİDARI DEĞİŞTİRELİM" çıkışıyla anılan JOE BIDEN'a geçelim… Obama'nın yardımcısı, Trump'ın rakibi olan isme odaklanalım.
Başkan Trump, Akdeniz konusunda sessiz kalırken Joe Biden devletin gizli kodlarını yönetenlere verdiği brifingde Akdeniz planlarını anlattı. Yani AKDENİZ her önemli masanın manşeti… Biden bunu bildiği için DERİN DEVLETİ yanına almak ve seçimde ipi göğüslemek istiyor. DERİNLERLE yaptığı toplantıda konuşulanlar çok ama çok önemli… Biden, Akdeniz'in en önemli toprak parçası Kıbrıs adasını İngiliz kontrolünden çıkartıp, Amerikan kontrolüne alacağını anlattı. Cümleye böyle başladı.
Çıtayı koyduğu yeri düşünün… Biden, "Birçok ülkeyi işgal ederken medya karşımızdaydı.
Ancak etkisiz kaldıklarını gördük. Şimdi Kıbrıs adasını işgal edersek, buna kim itiraz edebilir. Türkiye. Ancak Türkiye, iç sorunlarla savaş verirken, Kuzey Kıbrıs'la ilgili planlarını gerçekleştiremez. Güney Kıbrıs mı? O en kolay olanı. Silah ambargosunun kaldırılması sonrası binlerce Amerikan askeri Güney Kıbrıs'taki üslerine gidecek. Bu plan Irak'tan daha kolay sonuçlanacak" dedi.
Trump'ın karşısına geçen ve BEYAZ SARAY'a göz diken ismin kafasındaki bu… Biden bunları AMERİKA'nın en güçlü isimlerine anlattı. O toplantıdan sonra da yine AMERİKA'nın en etkili üç gazetecisiyle bir araya geldi. Akşam yemeği yedi… Yemeğin yeri Washington'du.
Biden bütün sorulara AKDENİZ penceresinden cevap veriyordu.
Yeni bir Ortadoğu yeni bir Afrika planlarken, Akdeniz'i merkeze koyuyordu.
Biden'in Politika Danışmanı Jake Sullivan bu özel brifinge şahit oldu. Zaten o brifingi ayarlayan kişi Jake Sullivan'dan başkası değildi. 43 yaşındaki bu genç adamın uzmanlık alanı Akdeniz ve Türkiye.
2013 yılında ABD'nin İran müzakerelerinin mimarı da Jake Sullivan'dı. İran'la ilgili karar almadan Türkiye'nin durumunu anlatan Sullivan, Türkiye'nin Washington ile yakın olması gerektiğini düşünen biriydi.
2013 yılında bu düşüncede olan Jake Sullivan, artık Türkiye'nin resmen karşısında… Yaptırımı düşünen isimlerin başında… Olay bu kadar değildi! AMERİKA'yı anlamamız için toplantının arka planını bilmemiz gerekiyordu!
ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Beyaz Saray Ekonomi Danışmanı Larry Kudlow'a Akdeniz konusunda bilgiler veren kişi kimdi? Kim olabilirdi? EVET! Yine o!
Yani Jake Sullivan… Durum böyle olunca AMERİKAN DERİN DEVLETİNİN HERKESİ AYNI MASANIN ETRAFINA TOPLADIĞINI GÖRÜYORSUNUZ…
Trump'ın en önemli bakanları ve danışmanları, düşman olarak gördüğü zekasıyla alay ettiği Joe Biden'ın danışmanı Jake Sullivan'dan bilgi istiyordu. Ama insanlar bunları bilmiyordu. Bir SAHNE vardı bir de GERİSİ… Eğer Biden BAŞKAN olursa bu toplantı sayesinde olacak. Peki Joe Biden Beyaz Saray'a geçerse yetkiler kendisinde mi olacak?
Elbette hayır… Hayır hayır Jake Sullivan'da da olmayacak.
Sullivan, Washington'daki derin toplantıyı ayarlarken bir kadından yardım istemişti. O kadın kimdi?
Demokrat Parti başkan adayı Joe Biden'ın Başkan Yardımcısı olarak karar verilen Kamala Harris'ti.
Zincirleme bir güç gösterisi gibi... ABD'de başkanlık seçim elbette önemli. Ancak Biden kaybetse bile ABD'nin Akdeniz planında sapma olmayacak.
Akdeniz para denizi. Doğru.
Ancak stratejik konumu paradan daha önemli. Washington, Akdeniz'den vazgeçmeyecek.
Bir gün olur mu bilinmez ama bu tarihten silinene kadar değişmeyecek.
Jake Sullivan ya da Kamala Harris… Bu iki isim başkanlık Biden'a verilmese de öne çıkacak. Sullivan ve Harris, gelecekte medyatik olmasalar da Washington'ın kararlarında merkezde yer alacaklar. Biden gelirse bu toplantı sonucu gelecek… Bunu da unutmayın… AKDENİZ pek çok şeyin anahtarı… Bugün de yarın da…

NOT: Kamala Harris pek çok konuda olduğu gibi TRUMP'ın SURİYE'den asker çekme politikasına da çok sert karşı çıkmıştı… Yunanistan'ın AKDENİZ'de TAVŞAN olarak kullanılması, karşımıza çıkarılması günün birinde ihtiyaç duyulduğunda ÇATIŞMA İHTİMALİNİ hayata geçirmek için… Bu ihtimali hiç ama hiç gözden uzak tutmayın… BÜYÜK OYUNCULARIN AKDENİZ için yapamayacağı bir şey yok… UNUTMAYIN!