Berlin'de (az kalsın Doğu Berlin diyecektim) tarihi bir lokanta vardır:
"Ganymed"...
Brecht'in tiyatrosu Berliner Ensemble'ın hemen önünde. Brecht de eşi Helena'yla birlikte oyundan çıkınca gelirmiş...
Komünist kodamanlar oranın müdavimi olmuşlardı, Erich Honecker, Otto Grotewohl, Walter Ulbricht, ünlü casus şefi Markus Wolf... (Putin de giderdi herhalde.)
"Politbüronun kantini" gibiydi.
Şimdi artık herkes gidebiliyor.
Terası da keyiflidir, Spree Nehri'nden doğru ayaz esmezse...
Berlin'e gittikleri zaman kırk yıldır yememişler gibi dönerciye ve kebapçıya koşmayanlara özellikle şaraplı horozunu ve sebze soslu ıstakozunu tavsiye ederim. (Kabak çorbası da var mıydı?)
Bir de istiridye tabii. Sirke ve soğan soslu. Nefistir.
Yarım düzinesi 14 euro. Tanesi 2 euro 30 santime geliyor.
Bizim parayla 41 liraya.
Avrupa'da pahalı sayılmıyor.
Ama bizde istiridyenin tanesi 300 lira!
Oha.
Nişantaşı'nda bir lokanta varmış, orada yazıyorlar, altı tane yesen 1800 lira, iki kişi altışar tane yeseniz 3 bin 600 lira.
Yok satıyormuş.
Bu yalnızca "antre" ha, daha bunun sıcak yemeği var, soğuk yemeği var, tatlısı var, şarabı var.
Burjuva yazarları şimdi "Ne olmuş yani, paran varsa yersin, yoksa yemezsin, Bodrum'da bir lahmacuna kaç yüz lira yazıyorlar?" diyeceklerdir.
Orası öyle tabii.
Dua etsinler de günün birinde lumpenler üstlerine saldırırlarsa bize sığınmak zorunda kalmasınlar.
"Gidişat" oraya doğrudur.
***
BU DA LUMPEN YAZISI
İki genç lumpen, arabalarıyla "drift" atmak istemişler. Arabaları Murat 124.
Fakat çok uyanık oldukları için önce plakalarını sökmüşler.
Kamera saptayacak ama polis bulamayacak!
Onlar da "sosyal medyada" yayınlayacaklar, birçok budala beğenecek, "layklayacak", mutlu olacaklar...
Ne var ki, sosyal medya hesaplarının birer numarası olduğunu ve polisin bunları çok kolay izleyebildiğini düşünememişler.
Hemen enselenmişler tabii.
"Ağır ceza kesildi" diyor gazeteler, birkaç bin lira.
Çulsuz muhabire ya da dar gelirli memura göre ağır.
Ehliyetlerini geri alsınlar, yarın gene yaparlar.
Mal ergenler, hayatlarında sosyal medya denilen çirkef çukurundan başka bir şey olmadığı için bunlarla mutlu oluyorlar.
Kural tanımıyorlar, drift atmanın "tehlikeli ve yasak" olduğu umurlarında değil.
Ona buna bıçak çekmenin, pompalıyla dalmanın da öyle olduğunu umursamıyorlar.
Hepsi ölmüyor ama.
Sayılmazlar parmak ile, tükenmezler kırmak ile...
Bakalım sonu nereye varır? Bir milyon şehirli, seksen milyon küsur köylü ve lumpen, girersiniz Avrupa Birliği'ne, girersiniz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
