ENGİN ARDIÇ

Ortada seçim meçim yok, bunlar bir erken seçim teranesi tutturdular, kendi kendilerini zora soktular.
Gerçi atıp tutup sonra geri basıyorlar ama...
Erdoğan yarın gerçekten bir erken seçime gitse çok güleriz...
Aday çıkaramıyorlar.
Daha "tek aday mı, çok aday mı" konusunda da bir karar veremediler.
Kılıçdaroğlu tek aday olup da Meral Hanım'ın "küskün ülkücülerinden" oy isterse çok güleriz.
Hele hele, "eski bir asena" soldan oy isterse daha da çok güleriz.
Meral Hanım'a oy verecek "daaevrimci arkadaşlara" da ağzımızla gülmeyiz.
Tayyip Erdoğan'ı devirmek için ayrılıkçı Kürtler'le işbirliği yapacak Kemalistler'e de burnumuzla güleriz artık!

***

Hiçbirinin tek başına kazanması söz konusu bile değildir.
"Çoklu aday" formülü de, ikinci tur umuduna dayanır.
Ya ilk turda iş biterse?
Böyle bir durumda Kılıçdaroğlu'nun "artık CHP'nin başında kalamayacağı" ısrarla söyleniyor...
Öyle bir kalır ki!
Sistem, kalması üzerine kuruludur.
On iki kere seçim kaybedip koltuğuna çakılmış adam, on üçüncüde pes edecek değildir.
Daha doğrusu, Amerika ne derse o olacaktır.
Ünal Çeviköz'ü denesinler.
Olmadı, bende "Sevr tutkunu" çocuklar var, Ünal'ın da arkadaşları, önerebilirim.

***

Kapatılması çok ciddi olarak gündemde olan HDP'nin "kilit parti" durumuna gelmesi, tarihin garip cilvelerinden biri.
Peki, ya seçime az zaman kala kapatılırsa da bir yenisini hemen kuramazlarsa, yeni kadrolar çıkaramazlarsa?
"İşaret" verecekler.
"Şuna verin, yok yok buna verin" şeklinde.
Ekrem İmamoğlu gün geçtikçe cumhurbaşkanlığı hayallerinden uzaklaşıyor, hevesini 2028 yılına bırakmaya aday görünüyor.
Muhalif basının parlatmak için canla başla çalıştığı Mansur Yavaş'ın neresinde boncuk bulduklarını da anlayabilmiş değiliz...
Muhalefette Erdoğan "çapında" kimse yok.
Halkın "geçim sıkıntısı çekse de niçin gene AK Parti'ye oy vereceğini" hiç anlayabilmiş değiller.
Çünkü Türk kafa kâğıdı taşıyorlar ama Türkiye'yi tanımıyorlar.

***

Tüh, kapı kapandı, zil de bozuk...
Diyordu bir reklamda, paket servisinden hoşlanmayanı oynayan çocuk...
Tüh, bazı muhalif yazarların umutlarını bağladıkları yangın felaketleri, sel felaketleri de geldi geçti, pandemi sürüyor ama Erdoğan yıkılmadı.
Bir kaldı deprem. Ya da dünya savaşı.
Dua ediyorlar mıdır?
O kadar gözleri döndü ki, bunlar onu da yaparlar.