SURİYE'DE TEL RIFAT'TAN sonra Münbiç de özgürleşti. Karakozak'da bulunan Süleyman Şah Türbesi ebedi topraklarımıza kavuşuyor. Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) "Özgürlük Şafağı Operasyonu"yla Tel Rıfat'tan sonra Münbiç'i de ABD aparatı PKK-YPG-SDG'den kurtardı.
Suriye Milli Ordusu'nun siyasi çatısı Suriye Geçici Hükümeti Savunma Bakanlığı müjdeli haberi verdi. "Bu operasyonun amacı Suriye halkının tüm unsurlarıyla onurlu ve özgür bir şekilde yaşamasını sağlamaktır" dedi.
Öte yandan, ABD'nin işgal edip aparatları PKK-YGGSDG'yi yerleştirdikleri Deyrizor ve Rakka kentlerinde de PKK/ YPG'li teröristlere ait askeri noktalar ateşe verildi.
Ve dün... Suriye'de 61 yıllık Baas Rejimi, 54 yıllık Esad ailesi devri, 24 yıllık Beşşar Esad dikta yönetimi sona erdi... Esad kaçtı. Başkent Şam'ı terk etti.
Esad karşıtı güçler Başkanlık Sarayı ve Genelkurmay Başkanlığı binasına girdi.
Düzinelerce makineli tüfeğin bulunduğu bir cephanelik de ele geçirildi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar'da Suriye'nin geleceği ve Türkiye'nin Yeni Suriye yol haritasına yönelik önemli açıklamalar yaptı. Suriye'de rejimin çöktüğünü ve Esad'ın ülkesini terk ettiğini söyleyen Bakan Fidan, "Halkın bir arada olması ve yeni yönetimin düzgün çalışmasını istiyoruz" dedi.
Bakan Hakan Fidan'ın öne çıkan sözleri şöyle:
"Suriye artık özgür bir ülke oldu. Suriyeliler bunu tek başlarına başaramazlardı, hala daha desteğe ihtiyaçları var.
Suriyelilerin uluslararası mecralar tarafından desteklenmeye devam etmesi gerekiyor. Türkiye, Suriye'nin egemenliğini korumak için yanında olacaktır. İntikam hiçbir şekilde aranmamalı, bir araya gelmek ve ülkeyi yeniden yaratma zamanı geldi. Şu an bütün ülkelerin ve aktörlerin ülkenin özellikle bölgenin istikrarını sağlamaya yönelik hareket etmesini istiyoruz." "Suriye'de istikrar istiyoruz" diyen Dışişleri Bakanı şöyle devam etti: DOHA forumu Suriye'nin geleceği için önemli bir gündü. Astana ülkeleri, Türkiye, Rusya, İran bir araya geldi. Rusya ve İran'ın yapıcı yaklaşımlarını takdir ettiğimi söylemek istiyorum.
ABD'lilerle konuşmalara geçtik. Hem uluslararası hem ulusal aktörlerle iletişim halindeyiz.
BAKAN HAKAN FİDAN, SORU-CEVAP KISMINDA DA ŞUNU SÖYLEDİ:
TÜRKİYE SİYASİ SÜREÇ İÇİN NE YAPIYOR?
- Kendi konuşmamda da söylediğim gibi bölgesel istikrar, Suriye'nin istikrarı için yıllardır çaba sarf diyoruz. Aktörleri tanıyoruz, sorunları da biliyoruz. Bunlar zorlu sorunlar. Yıllardır üzerinde çalışıyoruz. Bir arada çalışmamız gerekiyor.
Suriye halkı ile birlikte çalışmamız gerekiyor. Yeni yönetimin halka hizmet etmesi için, Suriye'nin artık kendi komşularına bir tehdit teşkil etmediğinden de emin olabilmemiz gerek.
HÜKÜMET SON GÜNLERDE ESAD İLE KONUŞTU MU?
- Ne yazık ki kendi Cumhurbaşkanımız, son aylarda Suriye rejimine özellikle Esad'a erişmeye çalışıyor ancak bu çabaların hepsi başarısız oldu. Bir şeylerin gerçekleşeceğini biliyorduk. Suriye'nin sorunlarını yıllardır çok iyi biliyoruz. Bu baskının nasıl arttığını, gerilimin nasıl yükseldiğini mültecilerden dolayı, ekonomiden dolayı biliyoruz. Güçleri zaman içinde azalıyordu. Bildiğimiz için bu konuda bir şeyler yapmak istiyorduk. Onlarla konuşmadık.
TÜRKİYE'NİN SURİYE'Yİ YENİDEN İNŞASINDA NASIL BİR ROLÜ OLACAK?
- Astana Süreci'nden bu yana 2016'dan beri rejim bu sorunları çözmek için çok fazla vakit sahibiydi ancak şunu biliyoruz ki 2016'dan bu yana rejim adrenalinle çalışıyordu. Sorunları çözmekle ilgilenmediler.
Kendi sorunlarının üzerine gitmediler. Fakat bu vakti sorunları çözmek için kullanabilirlerdi. Onun yerine kendi rejimlerinin zaman içinde çürüdüğünü gördük. Bir kurşun bile sıkmadan Halep'in nasıl düştüğünü anlamamızı kolaylaştırıyor. Türkiye bu olunca özellikle kendi komşu ülkeleri ile birlikte ve var olan hükümet de çok önemli bizim için. Yeni hükümetle de bir arada çalışmayı hedefleyerek elimizden geldiğince yardımları yaparak hem ekonomik hem lojistik olarak Suriye'nin yeni yönetimi ile çalışmaya devam etmek istiyoruz. Burada farklı gruplar var ancak koordinasyon yaptıklarını biliyoruz. Gelecekte koordinasyonların artacağını düşünüyoruz. Ellerinde daha büyük bir iş var. Umuyoruz ki bir araya gelebilirler. Suriye yönetimi artık akıcı bir dönüşüm süreci geçirebilir.
Mültecilerin ülkelerine dönmesi meselesi önemli, bu konuda çalışmalara başladık.
Bölge ülkeleriyle uluslararası aktörlerle çalışmaya başladık. Bölge ülkelerle iş birliğimiz önemli. Irak ve Suriye, Türkiye'ye uzun sınırları olan iki ülke. Beraber koordinasyonumuz önemli. Ürdün, S.
Arabistan, Katar önemli partner. Bunlarla çalışmalarımızı devam ettireceğiz. ABD ile görüşmelerimiz devam ediyor. Önümüzdeki günler, geçiş süreci inşallah daha güzel günlerin Suriye halkını beklediğini hep beraber göreceğiz.
SONUÇ
Türkiye, Yeni Suriye için kurulacak masada, MEŞRU MUHALEFETİN olmasında kararlı. Türkiye'nin bu kararlı duruşunu DOHA'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tekrar ederken (açıklamalarının can damarı) şu sözlerini bir kenara yazınız: "Suriye'de huzur korunmalı.
Dönüşüm döneminde sakin olmalıyız. Gruplarla iletişim halinde kalmalıyız, DEAŞ ve PKK ile ilgili bu durumda neler olacağını takip etmeniz lazım.
ABD'li arkadaşlarımızla da iletişim halindeyiz. Bu konuda ne kadar hassas olduğumuzu da biliyorlar.
Onlar Türkiye'ye gelecek tehditlere karşılık vereceğimizi biliyorlar.
ABD'de yeni gelecek hükümetin de bizimle iletişimde olacağına inanıyoruz.
Şu anda işbirliği yaptığımız Kürt taraflar var. Çok meşru taraflar, aynı zamanda muhalefetin de bir parçasıydı onlar.
FAKAT PKK'NIN HERHANGİ BİR UZANTISI SURİYE İLE İLGİLİ BİR ORTAK OLAMAZ. ONLAR ULUSLARARASI TERÖRİSTLERLE DOLU.
ONLAR SURİYELİ DEĞİL. TÜRKİYE HER ŞEKİLDE TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE SAVAŞMAYA DEVAM EDECEKTİR."
YENİ SURİYE'DE TERÖRİSTAN ASLA OLMAYACAK. NOKTA