Özgener'den veda
Giriş:
14.06.2011
00:00
Güncelleme:
14.06.2011
16:19
Türkiye Futbol Federasyonu başkanı Mahmut Özgener, başkanlık seçimlerinde aday olup olmayacağını açıklıyor...
İşte Özgener'in basın toplantısında yaptığı açıklamalardan bazı satır başları:
Bu konuşma benim için çok fazla anlam taşıyor. Hep aynı tanımı kullandım: Futbol ailesi. Bu konuyu sürekli dile getirdim... Ayrıca önümüzdeki hafta yemekli bir toplantı düzenleyerek bana yönelteceğiniz soruları yanıtlayacağım...
- Burada bazı konulara değinmek istiyorum... Pırıltılı bir hayat sürdüğünü sandığımız futbolcular, büyük acılar çekerek buralara geliyor. Türk futbol ailesininin mensupları bulundukları yerlere büyük emeklerle geliyor. Çok fedakar aile bireylerimiz var. Değerli hakemlerimiz, futbolcuları oğulları gibi gören malzemecilerimiz var.
- Bu süreye kadar bir çok şey yaşandı.. İyi şeyler yaşadık, olumsuz şeyler yaşadık. Biz 3,5 yıl boyunca biz hep futbolun yazılı olan veya yazılı olmayan kurallarını uygulamaya çalıştık. Çoğu zaman tansiyonu yüksek durumlarda bir araya geldik. Hayatını futbol içinde geçirmişi biri olarak herkesten ricam, tüm bu yazılı yazısız kurallara uyulmasıdır.
- Görev süremiz boyunca bu kuralları hiçe sayan kişilerle de karşılaştık. Bunların sayısı oldukça az ama olduklarından büyük görünüyorlar. Bazı kulüp yöneticileri, arkalarındaki taraftar topluluklarına güvenip bilinçsizce şeyler yapıyorlar. Her sene sergiledikleri tiyatroyla futbole emek verenlere haksızlık ediyorlar. Şiddeti körüklüyorlar.
- Biz de bilimsel araştırmalar yaptırıyoruz. Bu araştırmaların sonuçlarını sizlerle paylaşacağız. Hep aynı gerçekle karşışaıyoruz. Şiddet, futbolu etkileyen çok önemli bir unsur. Ana sorun budur. Her fırsatta, mikrofonların karşısına geçen yöneticilerimiz, tribüne gelen seyircilerin sayısını azaltıyor. Bu son derece önemli bir değer ve bu değer şiddete kurban ediliyor. Ne yazık ki Türkiye'de futbol denince akla gelen ilk şey şiddet oluyor.
- Türk futbolunun geleceğini tesis edebilmek için ney yapmamız gerektiğini soruyorsanız; kulüpçülük ve yöneticilik sisteminin değişmesi gerektiğini söylemeliyim. Bugün futbola ait tüm paydaşlar çalışıyor. Hakeminden sporcusuna herkes... Ancak yöneticilerimizin kendilerini geliştirmek için bir çaba içinde olduklarını göremiyoruz. Onların amacı belki de kulüplerini korumak ama kendi kulüplerine ve futbola zarar verdiklerini farkedemiyorlar. Bunları çözmeden ileri gidemeyiz.
- Herkes tarafsızlık bekliyor. En küçük hatada federasyon ve tüm yönetim birimleri taraf olmakla suçlanıyor. Herkesi taraf olarak görmek de sorunları doğuruyor. Başka tarafları destekledikleri söylemini yarattıkları için onları baskı altına alıyorlar. Bazı yöneticiler mikrofon karşısında kontrolünü kaybediyor. Konuştukça zarar veriyor.
- Medyada da tarafsız kalmaya çalışan insanlar bunlardan etkileniyor. Tüm bu gerçeklere rağmen federasyonumuz tarafsız yönetim kurallarına uymak için elinden geleni yapmıştır. Futbol ailemizi kendi gerçek dışı söylemlerine alet ediyorlar.
- Tekrarlıyorum, Türk futbolunun en büyük problemi yöneticilik sorunudur. Bu konuda eğitim yerelliştirilmesi çok önemli. Söylemek isterim ki, ben ve federasyonumuz gelişim ve ilerleme için çaba gösterdi. Hep uzun ve orta vadeli hedeflerin peşinden koştuk.
- Aday olup olmayacağım yönündeki kararımı bildirmeden önce bu geçen sürede bana ve federasyona olan desteklerinden dolayı futbol ailesine teşekkür ediyorum. Gerek yaptığı ziyaretler ve telefonlarla bana destek olan bu aileye destekleri için teşekkür ediyorum.
- Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve spor bakanımız Faruk Nafiz Özak'a da teşekkürlerimi iletiyorum... Siyasetçilerin futbola büyük desteklerini gördüm.
- Hakkımda görevi bırakacağım haberler çıkmasından sonra bana yeniden aday olmam yönünde destek veren tüm medya kuruluşlarına da teşekkürlerimi iletiyorum. Yayıncı kuruluşa da ayrıca teşekkür etmem gerek. Bugün yanımda olan çalışma arkadaşlarım, ekibim de büyük bir teşekkürü haketti.
- Buradan en büyük teşekkürü de aileme teşekkür etmek istiyorum. Tribünlerden rahmetli anneme küfrederlerken yaptığım işi sorgulamayan aileme. Oğullarım ve eşime...Her türlü tehdide rağmen bana destek olan eşime...
- Bu görevi artık tamamladığımı açıklamak için buradayım. Bu onurlu görevi sonlandırmış olduğumu bildirmek istiyorum. Bu adım bir geri çekilme olarak algılanabilir ancak ben bunu Türk futbolu için ileri doğru atılmış bir adım olarak görüyorum. Yardım ve katkı isteyen herkesin yanında olacağımu belirtmek isterim.
Son olarak, egoları, mantık ve vicdanlarının önüne geçenlerden bir şey rica ediyorum: Aklınıza, dünyanın en iyi kulüp başkanı, en iyi yöneticisi geliyor mu? Bir isim geliyor mu? Çünkü gelemez, futbolun evrensel kuralları buna izin vermez. Futbol sadece onun gerçek sahipleriyle anılır. O da futbolcular, teknik direktörler ve hakemlerdir. Lütfen egolarınızı bu oyununun üzerinden çekin, gerektiğinde görünmez olmayı bilin. Hepinize teşekkür ediyorum. Hakkınızı helal edin...
Bu konuşma benim için çok fazla anlam taşıyor. Hep aynı tanımı kullandım: Futbol ailesi. Bu konuyu sürekli dile getirdim... Ayrıca önümüzdeki hafta yemekli bir toplantı düzenleyerek bana yönelteceğiniz soruları yanıtlayacağım...
- Burada bazı konulara değinmek istiyorum... Pırıltılı bir hayat sürdüğünü sandığımız futbolcular, büyük acılar çekerek buralara geliyor. Türk futbol ailesininin mensupları bulundukları yerlere büyük emeklerle geliyor. Çok fedakar aile bireylerimiz var. Değerli hakemlerimiz, futbolcuları oğulları gibi gören malzemecilerimiz var.
- Bu süreye kadar bir çok şey yaşandı.. İyi şeyler yaşadık, olumsuz şeyler yaşadık. Biz 3,5 yıl boyunca biz hep futbolun yazılı olan veya yazılı olmayan kurallarını uygulamaya çalıştık. Çoğu zaman tansiyonu yüksek durumlarda bir araya geldik. Hayatını futbol içinde geçirmişi biri olarak herkesten ricam, tüm bu yazılı yazısız kurallara uyulmasıdır.
- Görev süremiz boyunca bu kuralları hiçe sayan kişilerle de karşılaştık. Bunların sayısı oldukça az ama olduklarından büyük görünüyorlar. Bazı kulüp yöneticileri, arkalarındaki taraftar topluluklarına güvenip bilinçsizce şeyler yapıyorlar. Her sene sergiledikleri tiyatroyla futbole emek verenlere haksızlık ediyorlar. Şiddeti körüklüyorlar.

- Biz de bilimsel araştırmalar yaptırıyoruz. Bu araştırmaların sonuçlarını sizlerle paylaşacağız. Hep aynı gerçekle karşışaıyoruz. Şiddet, futbolu etkileyen çok önemli bir unsur. Ana sorun budur. Her fırsatta, mikrofonların karşısına geçen yöneticilerimiz, tribüne gelen seyircilerin sayısını azaltıyor. Bu son derece önemli bir değer ve bu değer şiddete kurban ediliyor. Ne yazık ki Türkiye'de futbol denince akla gelen ilk şey şiddet oluyor.
- Türk futbolunun geleceğini tesis edebilmek için ney yapmamız gerektiğini soruyorsanız; kulüpçülük ve yöneticilik sisteminin değişmesi gerektiğini söylemeliyim. Bugün futbola ait tüm paydaşlar çalışıyor. Hakeminden sporcusuna herkes... Ancak yöneticilerimizin kendilerini geliştirmek için bir çaba içinde olduklarını göremiyoruz. Onların amacı belki de kulüplerini korumak ama kendi kulüplerine ve futbola zarar verdiklerini farkedemiyorlar. Bunları çözmeden ileri gidemeyiz.
- Herkes tarafsızlık bekliyor. En küçük hatada federasyon ve tüm yönetim birimleri taraf olmakla suçlanıyor. Herkesi taraf olarak görmek de sorunları doğuruyor. Başka tarafları destekledikleri söylemini yarattıkları için onları baskı altına alıyorlar. Bazı yöneticiler mikrofon karşısında kontrolünü kaybediyor. Konuştukça zarar veriyor.
- Medyada da tarafsız kalmaya çalışan insanlar bunlardan etkileniyor. Tüm bu gerçeklere rağmen federasyonumuz tarafsız yönetim kurallarına uymak için elinden geleni yapmıştır. Futbol ailemizi kendi gerçek dışı söylemlerine alet ediyorlar.
- Tekrarlıyorum, Türk futbolunun en büyük problemi yöneticilik sorunudur. Bu konuda eğitim yerelliştirilmesi çok önemli. Söylemek isterim ki, ben ve federasyonumuz gelişim ve ilerleme için çaba gösterdi. Hep uzun ve orta vadeli hedeflerin peşinden koştuk.
- Aday olup olmayacağım yönündeki kararımı bildirmeden önce bu geçen sürede bana ve federasyona olan desteklerinden dolayı futbol ailesine teşekkür ediyorum. Gerek yaptığı ziyaretler ve telefonlarla bana destek olan bu aileye destekleri için teşekkür ediyorum.
- Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve spor bakanımız Faruk Nafiz Özak'a da teşekkürlerimi iletiyorum... Siyasetçilerin futbola büyük desteklerini gördüm.
- Hakkımda görevi bırakacağım haberler çıkmasından sonra bana yeniden aday olmam yönünde destek veren tüm medya kuruluşlarına da teşekkürlerimi iletiyorum. Yayıncı kuruluşa da ayrıca teşekkür etmem gerek. Bugün yanımda olan çalışma arkadaşlarım, ekibim de büyük bir teşekkürü haketti.
- Buradan en büyük teşekkürü de aileme teşekkür etmek istiyorum. Tribünlerden rahmetli anneme küfrederlerken yaptığım işi sorgulamayan aileme. Oğullarım ve eşime...Her türlü tehdide rağmen bana destek olan eşime...
- Bu görevi artık tamamladığımı açıklamak için buradayım. Bu onurlu görevi sonlandırmış olduğumu bildirmek istiyorum. Bu adım bir geri çekilme olarak algılanabilir ancak ben bunu Türk futbolu için ileri doğru atılmış bir adım olarak görüyorum. Yardım ve katkı isteyen herkesin yanında olacağımu belirtmek isterim.
Son olarak, egoları, mantık ve vicdanlarının önüne geçenlerden bir şey rica ediyorum: Aklınıza, dünyanın en iyi kulüp başkanı, en iyi yöneticisi geliyor mu? Bir isim geliyor mu? Çünkü gelemez, futbolun evrensel kuralları buna izin vermez. Futbol sadece onun gerçek sahipleriyle anılır. O da futbolcular, teknik direktörler ve hakemlerdir. Lütfen egolarınızı bu oyununun üzerinden çekin, gerektiğinde görünmez olmayı bilin. Hepinize teşekkür ediyorum. Hakkınızı helal edin...
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN